‘AKP’nin IŞİD, IŞİD’in AKP olduğu bir kez daha gün yüzüne çıktı’

‘AKP’nin IŞİD, IŞİD’in AKP olduğu bir kez daha gün yüzüne çıktı’

HDK-HDP kadın meclisi ve HDK Yürütme Kurulu, Kadriye Ortakaya’ya ilişkin yayınladığı başsağlığı mesajında, “Kader'in katliamıyla IŞİD'in AKP, AKP'nin de IŞİD olduğu bir kez gün yüzüne çıkmıştır” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan HDK-HDP Kadın Meclisi, AKP hükümetinin Kobanêğ saldırıları başladığı günden bu yana DAİŞ ile olan göbek bağını, dostane ilişkisini attırarak devam ettiğini belirtti. Sömürge sınırında Suruç hattı boyunca Kobanê direnişiyle dayanışmak isteyen halklara her fırsatta ağır bir şekilde saldıran AKP hükümetinin, bugün de militarist tavrından vaz geçmediğini kaydetti.

53 gündür yaptığı gibi o gün de gaz bombalarıyla saldıran devletin aynı zamanda gerçek mermi kullanarak 25 gündür enternasyonal dayanışmayla insanlık mücadelesi için Kobanê sınırında nöbet tutan, TÖPG  üyesi, Kadriye Ortakaya’yı katlettiğini ifade etti.

AKP hükümetinin bugüne kadar sınırda Saada Darwish ve Şua Huseyin El Ubeyt isimli iki sivil kadını sömürgeci zihniyet ile katlettiğini de belirten HDK-HDP Kadın Meclisi şunları belirtti: “Ve yine aynı mantıkla bizatihi TSK sınır karakollarında Rojavalı kadınlara tecavüz ederek, onlarca genci de katletti. 6-7 Ekim'de sokakları dört bir koldan yarattığı provokasyonlarla kana bulayan hükümet, IŞİD ile olan dostane ilişkisini ve devam eden katliamcı zihniyetini bir kez daha gözler önüne serdi. IŞİD'e karşı yapılan barışçıl bir insan zincirine dahi tahammül edemedi.

Bizler HDK-HDP Kadın Meclisi olarak, Kader Ortakaya'nın katilinin AKP olduğunu bir kez daha deklare ediyoruz. AKP yürüttüğü sömürgeci politikalarla Rojava'da yarattığı IŞİD'in politikalarını Türkiye'de de uygulamaya devam etmektedir. Kader'in katliamıyla IŞİD'in AKP, AKP'nin de IŞİD olduğu bir kez gün yüzüne çıkmıştır. Bizler, bir kez daha AKP'nin cinsiyetçi, militarist ve katliamcı politikalarını teşhir ederek 54 gündür Kobanê sınırında direnen kadınları selamlıyoruz.

‘Her devrim küçük bir kıvılcımla başlar. Ve vardır her namlunun ucunda bir yaşam ateşi. Böyle büyük düşler de yolculuklarla başlar. Ve serüvenciler düşer bu yollara’ diyerek direnen Kader Ortakaya'nın anısı önünde saygıyla eğiliyor, Kader'in mücadelesi bizim mücadelemizdir diyoruz!

HDK YK’DAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI

HDK Yürütme Kurulu yaptığı yazılı açıklamada Ortakaya için başsağlığı dileğinde bulundu.

“HDK olarak başta ailesi olmak üzere, bileşenimiz TÖPG’ye, bütün mücadele arkadaşlarına ve halkımıza baş sağlığı diliyoruz” diyen HDK YK, daha birkaç gün önce DAİŞ çeteleri ile samimi ilişkileri ve teması görüntülenen, barbarlık güçlerine her türlü desteği vermeye devam eden Türk devletinin askeri güçlerinin Kobanê halkının haklı mücadelesine destek ve dayanışma amacıyla sınırda bulunan sivil halka karşı gerçekleştirdiği saldırılar yetmezmiş gibi, Suriye ve Rojava topraklarına da müdahale ettiğini belirtti.

Sivil insanları katletmeye devam ettiğini, benzer bir katilamın 6 Kasım 2014 günü gerçekleştiğini de vurgulayan HDK YK, “Özgür Sanat Girişimi sanatçıları sınır hattında insan zinciri yapmak istediği sırada, T.C. askeri gerçek mermi ve gaz bombalarıyla halka saldırdı. Askerin açtığı ateş sonucu sınırın Kobanê tarafında bulanan Kader Ortakaya başından vurularak katledildi.

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun olarak, Marmara Üniversitesi Kalkınma İktisadı ve Çalışma Ekonomisi Bölümü’nde yüksek lisans öğrencisi olan 28 yaşındaki Kader Ortakaya, 25 gündür Kobanê sınırında gerçekleştirilen sivil dayanışma eylem ve etkinliklerinde aktif olarak yer alıyordu” dedi.

“Halkların Demokratik Kongresi olarak Kader Ortakaya yoldaşımızın şahsında AKP hükümetinin ve devletin resmi ve sivil militarist güçlerinin Kobanê halkı ile dayanışma içerisinde olan halk güçlerine yönelik saldırılarını şiddetle kınıyoruz” diye devam eden açıklamada, bu ve benzeri saldırı ve katliamların derhal durması konusunda da uyardı.

Saldırı ve katliamların halkların haklı ve meşru mücadelesini asla durduramayacağı da belirtilen açıklamada, “Halklarımızın eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi mutlaka kazanacak, kaybedecek olanlar barbarlığı ve gericiliği temsil eden halk düşmanı güçler olacaktır” denildi.