AKP iktidarı döneminde TÜİK eliyle oluşturlan “sahte” işsizlik verileri ekonomide toz pembe bir tablo çizerken, emek örgütlerine göre işsizlik yüzde 20'lere dayandı.  DİSK Genel Başkanı Erol Ekici TÜİK’in gerçek verileri yansıtmadığını ve güvenilir olmadığını söylüyor. 

Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) standartlarına göre resmi çalışma yaşı 15. Bu nedenle istihdam ve işsizlikle ilgili analizlerde 15 yaş ve üzeri nüfus dikkate alınıyor. Dünya’da işsizlik tanımı ise akademik olarak bazı sınıflardan oluşuyor. Bunlardan temel alınan veri “açık işsizlik”. Bu grup çalışma isteği ve iradesi olup, iş bulamayan kişilerden oluşuyor. Bir başka temel grup “Gizli işsizlik” olarak adlandırılıyor. Bu grup bir işte çalışmasına rağmen üretime katkısı “negatif” olanlardan oluşuyor. Bunun dışında bilinen diğer işsizlik tanımları, “Friksiyonel İşsizlik”, “Yapısal İşsizlik”, “Konjonktürel İşsizlik” şeklinde yapılıyor.

İŞSİZLİK VERİLERİNDE OYUN

İşsizlik ülkelerin en büyük sorunlarından birisi olarak yerini koruyor. İşsizlik oranı ayrıca hükümetlerin başarılı olup olmadığının da kriteri konumunda. İşsizlik oranı işsiz olanların sayısının, toplam işgücü sayısına bölünmesinden elde ediliyor. Eğer işsizlik oranı yüksekse, artıyorsa o ekonomi, o hükümet başarısız anlamına geliyor,  zira işsizlik; insanın hayatını idame için gerekli araçlardan yoksun olması  anlamına geliyor. Hükümetler bu ince çizgiyi çok iyi bildikleri için genel anlamda işsizlik verileri üzerinde oynamayı tercih ediyorlar. Bu oynama şekli ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Yürütülen bu politikalar sayesinde hükümetler sahte istatistikler ile toplumda refah havası yaratarak, iktidarlarını pekiştirmeyi her fırsatta tercih ediyor.

TÜİK VE TÜRKİYE’DE ‘SAHTE İSTATİSTİK’ GERÇEĞİ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) geçtiğimiz günlerde Hanehalkı İşgücü Araştırması, "2012 Kasım Dönemi Sonuçları"nı açıkladı. TÜİK verilerine göre Kasım ayı itibariyle Türkiye’de 2 milyon 630 bin kişi işsiz. TÜİK bu rakamları açıkladığı zaman okuyanların hepsi şaşırarak, “Çevremizde o kadar işsiz varken, nasıl oluyor bu kadar az çıkıyor”  diye sormaktan kendilerini alıkoyamıyor. Çünkü TÜİK’in verileri ile Türkiye gerçekliği arasında dağlar kadar fark bulunuyor. TÜİK bu hesaplamayı yaparken birçok farklı yöntem uyguluyor. TÜİK, aralarında iş bulma umudu olmayanların da yer aldığı işsizlik oranına iş aramayıp, çalışmaya hazır olanlar ile mevsimlik çalıştığı için işsiz durumda bulunanları dahil etmeksizin işsizlik oranını belirliyor. Bu hesaplama ile Türkiye’de toz pembe bir işsizlik tablosu çizilmiş oluyor.  Bu gruplar dahil edilerek yapılan hesap ise gerçek işsizliğin, resmi sayının çok üzerine çıktığını gösteriyor. TÜİK’in hesaplamasında liseyi bitirip, herhangi bir üniversitede okumayan ve aynı zamanda bir iş başvurusu yapmamış kişilerde istihdam içerisinde gösteriliyor. Böylece doruk noktada olan işsizlik verileri aşağıya çekilmiş oluyor. Emek örgütleri ve akademisyenlerin yaptığı araştırmalara göre ise Türkiye’de gerçek işsizlik oranı yüzde 20’ler civarında.

DİSK-AR: GERÇEK İŞSİZLİK YÜZDE 15,45

DİSK-AR ise TÜİK tarafından Kasım ayına ilişkin açıklanan yüzde 9.4'lük işsizlik rakamının gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, Kasım ayına ilişkin gerçek işsizlik rakamlarını TÜİK’in rakamları açıklamasının hemen ardından açıklamıştı. DİSK-AR’ın verilerine göre Kasım ayı itibariyle Türkiye’de işsiz sayısı 4 milyon 621 kişi. Bunun yüzdeliğe vurulmuş hali ise yüzde 15,45 oldu. Kadınlar için geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 24, gençler için yüzde 28 oldu. Gizli işsiz olarak görülen eksik ve yetersiz istihdam edilenler de ilave edildiğinde işsizlik oranı yüzde 18.62, işsiz sayısı 5 milyon 571 bin kişi düzeyinde.

ERKEK EGEMEN YAKLAŞIMLA ‘EV KADINI’ UYGULAMASI!

TÜİK verilerinde bir başka dikkat çekici nokta ise erkek egemen sistemin kadını eve kapatan zihniyetinin yansıması oldu. Türkiye’de TÜİK tarafından işsizliğe ilişkin istatistikler hazırlanırken, kadınlara yönelik farklı bir uygulama geliştiriliyor. Türkiye’deki uygulamaya göre 15 yaş üzerinde bir genç kadın herhangi bir yerde okumuyor veya çalışmıyorsa işsiz olarak görülmüyor. “Ev kadını” yaklaşımı ile ele alınan bu kadınlar istihdam dışı tutularak istatistiklerin düşmesi sağlanıyor.

EKİCİ: TÜİK RAKAMLARI GERÇEKLERİ YANSITMIYOR

DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, TÜİK rakamlarının birçok alanda sorunlu olduğunu, bu rakamların gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Enflasyona bakın TÜİK rakamları ile pazardaki rakamlar farklıdır. TÜİK, kim nasıl bir veri istiyorsa bunu açıklıyor. Ancak bunun sokaktaki yansıması yok. Bu verileri doğru kabul etmemiz söz konusu değildir. İşsizlik rakamlarına baktığınız zaman devasa bir artış var. Bizim verilerimiz 5 milyona yakın işsiz gösteriyor. TÜİK bunu 2 milyona indiriyor. Böyle bir ülkeden söz ediyoruz. Üniversite mezunlarının rakamı sadece TÜİK'in işsiz sayısından fazladır” dedi.

‘TAŞERONLAŞTIRMA GERÇEK İSTİHDAMA DÖNÜŞTÜRÜLMEMELİ’

Türkiye’de kriz denildiği zaman ilk olarak işçilerin işten çıkartıldığını bunun da işsizlik oranını arttırdığını söyleyen Ekici, konuşmasının devamında şunları kaydetti:  "İşsizlik düşürülmek isteniyorsa önce 60 saate varan çalışma saatleri düzenlenmelidir. İnsanlar 3 vardiya çalışılması gereken yerde 2 vardiya çalıştırılıyorsa bu zaten sorun demektir. İşsizliğin ortadan kaldırılması için çalışma saatlerini önce ücretlerden düşürme yapılmaksızın düşürülmesi gerekiyor. Vardiyaların da arttırılması gerekiyor. Özellikle ucuz iş gücü olan taşeronlaştırmadan vazgeçilerek güvenli istihdam şekline geçilmelidir. Taşeronlaştırma gerçek istihdam haline dönüştüğü müddetçe işsizlik ortadan kaldırılmaz.”