AKP'nin yaptığı tüm uygulamaların meşruluğu kalmamıştır
KCK Adalet Divanı Üyesi Zaman Zervan, AKP hükümetinin de için de olduğu uluslararası güçlerle Kürt halkı ve Öcalan üzerinde tecrit politikalarının uygulandığını söyledi.
KCK Adalet Divanı Üyesi Zaman Zervan, AKP hükümetinin de için de olduğu uluslararası güçlerle Kürt halkı ve Öcalan üzerinde tecrit politikalarının uygulandığını söyledi.
KCK Adalet Divanı Üyesi Zaman Zervan, AKP hükümetinin de için de olduğu uluslararası güçlerle Kürt halkı ve Öcalan üzerinde tecrit politikalarının uygulandığını söyledi.
Halkların birlikte yaşamasının tekçi zihniyetin ürünü olan bir ulus devletin son bulması anlamına geldiğini söyleyen Zervan, “AKP ulus devletin çocuğu olarak geleceğinde büyük bir yenilgi ve kayıp gördüğü için devletin tüm yetki organlarını kullanarak hem Önder Apo, hem de Kürt özgürlük hareketi üzerinde çok ciddi kırıma dayalı politikalar ve uygulamalar gerçekleştirmektedir” diye konuştu.
‘TESLİMİYET DEĞİL, DİRENİŞİ ÖĞRENDİK’
Kürt halkı üzerinde egemenlik kurmak isteyen güçlerin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan komplo ve farklı bir aşamaya taşıdıklarını söyleyen Zervan, “Bunun karşılığında Kürt halkı ve Kürt özgürlük hareketi önderliğini sahiplenerek büyük bir direniş ile cevap vererek boşa çıkartıldı. Komplocu güçler ise bu sefer Önder Apo üzerinden rehine şeklinde istedikleri çıkarlar karşısında farklı uygulamalar geliştirmek istediler. Bununla da istedikleri zaman görüştürme, istemedikleri zamanda görüştürmeme gibi özel uygulamaların olduğuna dikkat çekti. Bu uygulamalarla Kürt halkı ve hareketini kontrol etmeye çalıştılar, fakat ne Kürt halkı ne de Önder Apo bunu kabul etti. Her zaman bu politikalara karşı direnerek büyük cevaplar verildi” dedi.
Öcalan’ın tüm bu yönelik ve tecrit uygulamalarına karşılık tüm halkları kucaklayan ve hiçbir ayrımı öteki görmeyen demokratik ulus perspektifini geliştirdiğini kaydeden Zervan şunları söyledi: “Bu perspektifle var olan tüm halkların inançlarını dillerini ve kısacası tüm var oluş öğelerini savunacağı ve içinde yer edineceği bir sistem olan demokratik ulus tüm halklara yeni bir yaşam umudu ve şansı olmuştur.”
‘ÖZEL SAVAŞLA HİÇBİR YERE VARAMAYACAKLAR’
“Halkların birlikte yaşaması demek tekçi zihniyetin ürünü olan ulus devletin son bulması anlamına geldiği için ve AKP ulus devletin çocuğu olarak geleceğinde büyük bir yenilgi ve kayıp gördüğü için devletin tüm yetki organlarını kullanarak hem Önder Apo, hem de Kürt özgürlük hareketi üzerinde çok ciddi kırıma dayalı politikalar ve uygulamalar gerçekleştirmektedir” diyen Zervan AKP hükümetinin savaşa dayalı uygulamaları 7 Haziran seçimlerinde elde ettiği yenilgi ardından daha da üst bir aşamaya taşırdığını kaydetti.
Ordunun tüm gücü ile hem Kürt halkına, hem de Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne karşı savaşı geliştirdiği ve devam ettiğini de söyleyen Zervan, “Bir diğer boyut da Önderliğimiz üzerinde gerçekleştirilen ağırlaştırılmış tecrittir. Tecritle Kürt halkını dize getireceklerini düşünüyorlar. Ancak bu büyük bir yanılgıdır. Kürt halkının tek çıkış yolu direnmektir ve bunun sonuna kadar da götürecektir. AKP bu uygulamalarla toplumun tüm değerlerini hem inkar etmekte hem de saldırmaktadır. Toplum içerisinde kutuplaştırmaları arttırdığı oranda iktidarını güçlendirip devam ettireceğini düşünmektedir AKP” dedi.
‘GASPÇI, KATLİAMCI, SOYKIRIMCI AKP KESİNLİKLE HALK NEZDİNDE YARGILANACAKTIR’
Mevcut durumda AKP tüm hukuki kararları reddetmiş durumda ve artık onunla ne demokrasi ne adalet konuşula bilinir sözleri ile AKP’nin meşruluğunu yitirdiğine dair şu değerlendirmelerde bulundu: “Ne geliş biçimi ne de uygulamalarında hiç meşruluk kalmamıştır. Türkiye’deki mevcut yargı sistemi iflas etmiştir. Halk için var olan yargı iktidarın elinde bir kamçı olarak kullanılmaktadır. Yargı sistemi ile kendisini temize çıkarmaya çalışmaktadır. Erdoğan halkın yargısından kaçamayacaktır. Gaspçı katliamcı soykırımcı AKP kesinlikle halk nezdinde yargılanacaktır.
Tüm bu insanlık dışı uygulamalara ancak ve ancak direnişle cevap verile bilinir. Yine yükseltilen direniş demek tecridin kırılması demektir ve kırılan tecritle halkın Önder Apo ile buluşması ile özgür yaşam gerçekleşecektir” dedi.