SES, “2012 Yılı Saðlık ve Sosyal Hizmet Deðerlendirme Raporu”nu hazırladı. Rapora göre AKP’nin iktidara geldiði 2002 yılında saðlık alanında taşeron çalışan sayısı 11 bin iken, bu sayı 2012 yılında 126 bine çıkıyor. SES Genel Başkanı Çetin Erdolu ise AKP hükümetinin “Saðlıkta Dönüşüm Programı” adı altında saðlık alanının sermayeye peşkeş çektiðini söyledi.

Saðlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), “2012 Yılı Saðlık ve Sosyal Hizmet Deðerlendirme Raporu”nu hazırladı. Raporun giriş bölümünde 80’li yıllarda başlatılan “Saðlıkta Dönüşüm Programı”nın 2002 yılından itibaren AKP ile birlikte hızlandırıldıðı vurgusu yapılırken, projenin Dünya Bankası programı olduðu ve IMF ile Dünya Ticaret Örgütü tarafından Türkiye’de uygulandıðı vurgulandı. Rapor TÜÝK ve Saðlık Bakanlıðı verileri temelinde hazırlandı. Rapor’un “Saðlık Hizmeti” bölümünde Türkiye’de kişi başına saðlık harcamasının 550-600 dolar olduðu belirtilirken, “Saðlık harcamasının zaman içinde artmasını bir ‘başarı’ olarak kamuoyuna duyuran hükümet, saðlık hizmetinin kalitesinin de bir o kadar düşürüldüðü gerçeðinin üstünü kapatamamıştır” deðerlendirmesi yapıldı. Raporda, kişi başına saðlık harcamasında OECD ortalamasının ise 2 bin 107 dolar olduðuna işaret edildi.

‘TÜRKÝYE OECD ÜLKELERÝ ARASINDA SONLARDA YER ALIYOR’

Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında kişi başına saðlık harcaması baz alındıðı zaman son sıralarda yer aldıðına vurgu yapılan raporda, “Saðlıkta Dönüşüm Programı sürecinde kişi başı yıllık saðlık harcamalarındaki artış, daha maliyetli olan tedavi edici saðlık hizmetlerine daha fazla kamu kaynaðı ayrılması, başka bir deyimle ‘Saðlıklı Toplum’ yerine hastanelere daha fazla başvuru için ‘Hastalıklı Ýnsan’ yaratarak muayene ve tedavi sayısını arttırmak, bu alana aktarılacak kaynaðı yükseltmek, ülkeyi saðlık teknolojileri çöplüðüne dönüştürmektir. Bu artışla birlikte, saðlık hizmetleri içinde yer alan halk saðlıðı harcamalarının artmaması, hatta reel olarak azalması etkinlik sorununun daha da derinleşmesi anlamına gelmektedir. 2012 yılında Merkezi Yönetim Bütçe harcamaları içinde saðlık harcamaları yüzde 4.4 olup, bunun yalnızca yüzde 0.58’i koruyucu hizmetlere ayrılmıştır” denildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıðı’nın 2013 yılı bütçesi incelendiðinde emek iş gücünde ucuzlama buna karşın hastalık, ilaç, cihaz ve tıbbi araç-gerçek sayısında ise artışın olacaðının görüleceði belirtilen raporda, “2011 Ocak-Haziran gerçekleşen bütçe rakamları, 2012 yılı aynı dönemde gerçekleşenle karşılaştırıldıðında saðlık harcamalarındaki düşüş görülecektir” denildi.

‘SAÐLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI ŞÝDDET OLARAK DÖNDܒ

Raporun, “Saðlık Çalışanları Açısından 2012 Yılında Saðlık Hizmeti” başlıklı bölümünde ise alanda bulunan emekçilerin durumu gözler önüne serildi. Raporda, “Saðlıkta Dönüşüm Programı, 2012 yılında da, saðlık çalışanlarına hak kaybı, güvencesizlik, iş kazası-meslek hastalıkları ve şiddet olarak yansımıştır. Şiddet sadece hasta ve hasta yakınları tarafından deðil, kamu görevlileri, milletvekilleri ve idareciler eliyle uygulanmaktadır. Bunun en somut örnekleri; Diyarbakır’ın bir ilçesinde kadın hekimi yerlerde tekmeleyerek şiddet uygulayan kaymakam, bir üniversite hastanesinde hastane müdürünün acil servis asistanına saldırısı, 29 Ekim günü istedikleri raporu vermeyen polislerin amirleri, Saðlık Bakanlıðı Bürokratı ve Hastanenin Başhekimi tarafından Acil Tıp uzmanının şiddete uðramasıdır” deðerlendirmesi yapıldı.

ÝSTATÝSTÝKLERLE AKP’NÝN YARATTIÐI TAŞERONLUK

Raporda ayrıca saðlık alanında AKP eliyle yaratılan taşeronlaşmaya dikkat çekildi. Raporda yer alan istatistiklere göre; Türkiye’de 1993 yılında saðlık alanında 224 bin çalışan bulunurken bunlardan 218 bini kadrolu, 6 bini ise taşeron işçilerden oluşuyor. AKP’nin iktidara geldiði 2002 yılında saðlık alanında çalışan sayısı 256 bin olurken bunlardan 245 bini kadrolu, 11 bini ise taşeron. 2012 yılında ise 507 bin saðlık çalışanının 381 bini kadrolu iken taşeron sayısı ise devasa bir artış ile 126 bine ulaşıyor.

Raporda, “Şehir Hastaneleri” projesinde gerçeklerin gizlendiðine işaret edilerek, “Yüksek planlama kurulu 44.000 yeni yataða, eskilerin yerine olmak koşulu ile onay vermiştir. Eski hastanelerin mülkiyeti ve kullanım alanlarının ihaleyi kazanan firmalara rant alanı olarak sunulmaktadır. Anayasa mahkemesi Etlik-Bilkent ve Elazıð Kamu Özel Ortaklıðı ihalesini bu ve kamu yararına olmadıðı gerekçesiyle iptal etmiştir” vurgusu yapıldı. Raporda, AKP’nin 2012 yılında uyguladıðı saðlık politikaları, iş güvencesi, ücret güvencesi, gelecek güvencesi, can güvencesi, saðlık hakkı açısından zayıf not aldıðı belirtildi.

SAÐLIK EMEKÇÝLERÝ 5 OCAK’TA TOPLANIYOR

Başta TTB, SES ve Dev Saðlık-Ýş gibi emek ve meslek örgütlerinin oluşturduðu, Türkiye Büyük Saðlıkçılar Meclisi, 5 Ocak günü Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası’nda toplanacak. Toplantıda “Saðlıkta Dönüşüm Programı” ve “Kamu Hastane Birlikleri”ne ilişkin hazırlanacak mücadelenin yol haritası belirlenecek. Yol haritasında ayrıca AKP tarafından uygulanan programa ilişkin kitlesel mitingler planlanacak.

ERDOLU: SAÐLIK ALANI SERMAYENÝN KAR ALANI HALÝNE ÇEVRÝLÝYOR

SES Genel Başkanı Çetin Erdolu AKP hükümeti tarafından saðlık alanında yaratılan tahribatı ANF’ye deðerlendirdi. Erdolu, AKP hükümeti tarafından hızlandırılan “Saðlıkta Dönüşüm Programı”nın asıl amacının kamusal saðlık hizmetini tasfiye ederek saðlık alanını sermayenin kar alanına çevirmek olduðunu söyledi. Erdoðan, AKP hükümetinin saðlık alanını ticarileştirmeye çalıştıðını belirterek, “Bunun sonucu olarak da saðlık hizmetine ulaşmada katkı ve katılım payları giderek artarken, bütçeden ayrılan saðlık payı ise giderek azalmaktadır. Saðlık alanında sermayenin daha fazla hizmet sunumunda yer almasıdır. Yani hizmet özelleştiriliyor. Bunun çalışanlara yansıması ise esnek, güvencesiz, kuralsız çalışma ve karlılıðı arttırmak adına işgücü maliyetinin düşürülmesidir. Bunun ardından ise mücadeleyi kırmaya çalışıyorlar. Bunu da operasyonlar ile yapıyorlar” dedi.

‘AKP POLÝTÝKALARINA ‘DUR’ DÝYECEÐÝZ’

“Artık saðlık hizmetine ulaşmanın bir cümle ile ifade edilmesinin kuralı; herkesin parası kadar saðlık hizmeti alacaðı parasına göre de hastane ve tedavi yöntemi seçeceði bir döneme giriyoruz” diyen Erdolu, AKP hükümetinin uygulamalarına karşın saðlık emekçilerinin ise çözümlerini geliştireceðini belirtti. Bu kapsamda, 5 Ocak günü yapılacak toplantının önemine işaret eden Erdolu, toplantıda yapılacak tartışmalar ile AKP’nin politikalarına “dur” diyeceklerini kaydetti.