AKP seçim yenilgisinin faturasını muhalif ve emekçilere kesiyor

AKP seçim yenilgisinin faturasını muhalif ve emekçilere kesiyor

Yerel seçimlerden Bitlis’te yenilgiyle ayrılan AKP, yenilginin faturasını muhalif ve emekçilere kesiyor. 30 Mart yerel seçimlerinde Bitlis’te seçimi kaybeden AKP, seçim yenilgisine neden olarak gördüğü kişi ve kurumları bürokrasi aracılığıyla cezalandırmaya çalışıyor. Çeşitli tarihlerde sendikaların genel merkezlerinin çağrısı üzerine yerelde yapılan basın açıklamalarında iktidara yönelik yapılan tüm eleştiriler 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu gerekçe gösterilerek; emek ve hak mücadelesi veren kesimler cezalandırılmak isteniyor.

Bitlis Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 19 Aralık 2013 tarihinde KESK’in çağrısıyla gerçekleştirilen bir basın açıklamasında “milletvekillerimizin bırakılması” talebi gerekçe gösterilerek Eğitim-Sen Bitlis Şubesi eski Başkanı Savaş Ülkü hakkında “sürgün” cezası istedi. Bitlis İl emniyet Müdürlüğü’nün 20 Aralık 2013 tarihinde Eğitim-Sen Şube Başkanı Savaş Ülkü’nün “suç işlediği” gerekçesiyle Bitlis Valiliği’ne başvurusunun ardından Bitlis İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından görevlendirilen Milli Eğitim Müfettişi Ferruh Öztürk tarafından yazılan rapor ve cezalandırma talebi yazılarında AKP Bürokrasisinin linç kampanyası açıkça görülüyor.

Milli Eğitim Müfettişi Ferruh Öztürk tarafından hazırlanan raporda Eğitim-Sen Bitlis Şube eski Başkanı Savaş Ülkü’nün tutuklu milletvekillerinin bırakılmamasını eleştirmesi nedeniyle “tarafsızlığını” yitirdiği, “AKP’ye oy vermeme kampanyasına” davet etmesi nedeniyle de iktidar partisinin seçim çalışmalarını sekteye uğrattığı ve seçimi kaybetmesine zemin hazırladığı gerekçeleriyle “il dışına tayini” istendi.

Ferruh Öztürk tarafından hazırlanan raporda, “19/12/2013 tarihli açıklamanın 24’üncü dakikasında ‘Son dönemde bırakılan CHP milletvekilleri oldu. Aynı şekilde tutuklu bulunan yasal, hukuksal hiçbir gerekçesi bulunmadan halkının halk olmaktan kaynaklı meşru haklarını savunurken gözaltına alınan ve tutuklanan HDP milletvekilleri hala bırakılmadı. Bunun için yapılan açlık grevini biz buradan selamlıyoruz. Aynı zamanda milletvekillerimizin bırakılmamasını kınıyoruz. Biz emekçiler olarak Bitlis halkını çok değerli Bitlis halkını son gelişmeler ışığında tüm bunları da gören emekçilerin buradan başlattığı iktidara oy vermeme kampanyasına bütün halkımızı davet ediyorum’ dediği görülmüştür. Dönemin Eğitim-Sen Bitlis Şube Başkanı Savaş Ülkü’nün, 19/12/2013 tarihinde yapmış olduğu konuşmanın 24’üncü dakikasında Şube Başkanı Ülkü, ‘Tutuklu olan CHP milletvekillerinin bırakıldığını ancak HDP milletvekillerinin bırakılmadığını’ söylemekte ve konuşmasında ‘milletvekillerimizin bırakılmamasını kınıyoruz’ demek suretiyle devam etmektedir. Ülkü’nün bu konuşmasından bu milletvekillerinin HDP (Halkların Demokratik Partisi) milletvekilleri olduğu anlaşılmaktadır” denildi.

Söz konusu konuşmasında CHP milletvekillerinin serbest bırakılmasına karşın HDP milletvekillerinin serbest bırakılmamasının eleştirilmesini “Memurun tarafsızlık ilkesini zedelediğini”  öne süren Bitlis Milli Eğitim Müfettişi Ferruh Öztürk, kaleme aldığı raporun kalan bölümünde daha partizan bir üslupla AKP’nin seçim kaybetmesinde etkili olan kişilerin açık bir şekilde cezalandırılması gerektiğini savunuyor.

‘AKP’YE OY VERMEMEYE ÇAĞIRMAK DEVLET SUÇU’ İMİŞ!

Raporun devam eden bölümünde Savaş Ülkü’nün 19 Aralık 2013 tarihli konuşmasının son bölümünde “Bitlis halkının son gelişmeler ışığında tüm bunları görerek emekçilerin buradan başlattığı İktidara oy vermeme kampanyasına tüm halkımızı davet ediyorum” dediğine dikkat çeken Öztürk, bunun AKP aleyhinde bir çalışma olarak değerlendirilmesi yönündeki kişisel kanaatini belirtiyor. Seçimlere 3 aydan kısa bir zaman kalması dolayısıyla “AKP’ye oy vermemeye” çağrısının AKP aleyhine bir çalışma olduğu gerekçesiyle Ülkü’nün 1 yıl kademe ilerlemesi ve il dışına tayinini talep eden Öztürk, kaleme aldığı raporda şu tespitlere yer verdi: “Konuşmanın son bölümünde yapmış olduğu bu söylemin tarihi manidardır. Konuşmanın yapıldığı tarih 19/12/2013’tür. Yani 30 Mart 2014 Mahalli İdareler Seçimleri öncesinde seçime giren tüm partilerin seçimden galip çıkmak için yarıştıkları bir dönemdir. Bu dönemde sendika yöneticisi ve toplumda algı oluşturabilecek bir konumda olan bir memurun, kamu görevlisinin “iktidara oy vermeme kampanyası”ndan bahsetmesi ve insanları bu şekilde bir kampanyaya davet etmesi 30 Mart 2014 Mahalli İdareler Seçimlerine katılacak olan iktidar (Adalet ve Kalkınma Partisi) aleyhine bir çalışma olacağı muhakkaktır. Bu şekildeki bir söylemin yaklaşan seçimler öncesinde yapılması yapılan konuşmayı bir hak arama eyleminden çok siyasi bir miting havasına sokmuştur. Savaş Ülkü’nün 19/12/2013 tarihinde yapmış olduğu konuşmanın son kısmında Adalet ve Kalkınma Partisini kastederek “iktidara oy vermeme kampanyası’ başlatması ve bunu da halka açık bir alanda algı yönetimi yaparcasına dillendirmesi 2014 Mahalli İdareler Seçimleri öncesinde mevcut iktidar partisi aleyhine bir çalışma olarak görülmeli ve yapmış olduğu bu eylem siyasi parti zararını hedef tutan bir davranış olarak kabul edilmelidir.”

ÖZTÜRK İSTANBUL’A TAYİN EDİLDİ

İdari Yönden Ülkü’nün kamu yararı ve hizmetin gereği ilkeleri göz önüne alınarak Bitlis ili ve ilçeleri mülki idare sınırları dışında bir ile atanmasının yapılması için gerekli işlemlerin uygun olacağı yönünde kanaat belirten Ferruh Öztürk ise İstanbul’a tayin edilerek ödüllendirildi. Zorlama bir mantıkla adeta Eğitim-Sen Bitlis Şube eski Başkanı Savaş Ülkü’ye ceza verdirebilmek için her yolu deneyen Ferruh Öztürk ise raporu tamamlamasının hemen ardından “jet atama” ile İstanbul’a tayini çıkartıldı.

Bitlis Milli eğitim Müdürlüğü ve Milli Eğitim Müfettişi Ferruh Öztürk tarafından hakkında sürgün ve kademe ilerleme cezaları talep edilen Savaş Ülkü’nün dosyası önümüzdeki günlerde Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü tarafından karara bağlanacak.