Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türkiye Raportörü, Josette Durrieu, AKPMnin açılış konuşmasında Pariste katledilen Sakine Cansız, Fidan Doðan ve Leyla Şaylemezi andı. Durrieu, Kürt meselesinin çözümünün artık kendisini dayattıðına da dikkat çekti.
Türkiyenin artık Kürt meselesinin siyasal çözümünü dayattıðını kavrayarak, sorunun muhatapları ile müzakere etmeli diyen Durrieu, Sorunlar ancak muhatapları ile çözülür ve Türkiye bundan kaçamaz vurgusunu yaptı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeleri de anlamlı bulduðunu vurgulayan Durrieu, Türkiyede pek çok sorun olduðunu, ancak Kürt meselesinin bütün sorunların en önemlisi olduðuna da dikkat çekti.
AKPM Sol Grup Başkanı Tony Kox ise aynı kapsamda bir konuşma yaparak, grup olarak bu konuda üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını söyledi.
Ajansımıza konuşan Josette Durrieu, Bunca acı ve ölüm, yeter artık dedi. Kürt sorununda çözüm yolunun Yazılı bir metin veya sözleşme ile sonuçlanacak müzakerelerdir dedi.
Bunun başka çaresi yok Kürtler hak taleplerinde o kadar ısrarlılar ki, bunu daha da ötelemek daha fazla ölüm ve daha fazla acı demektir diye sözlerini sürdürdü. AKPM Türkiye Raportörü Josette Durrieu, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün, Başbakanı Recep Tayyip Erdoðanın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroðlu ve Genelkurmay eski başkanı Ýlker Başbuð da dahil, Ankara, Diyarbakır ve Ýstanbulda pek çok görüşmelerde bulundu. Durrieu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Kürt sorununa ilişkin de görüşme başvurusuda bulunduðunu ve yanıt beklediðini de kaydetti.
ÖCALAN ÝLE GÖRÜŞMEYÝ TALEP ETTÝK, O MUHATTAPTIR
Kürt hareketine gelince; benim ismini vurgulamakta hiç sakınca görmediðim; Sayın Öcalan var. Kendisi bu hareketin yönetilmesinde, yönlendirmesinde ve eylemlerinde tartışmasız sorumluluðu olan bir kişidir. Ve zaten bu sebeplerden dolayı hapishanede tutuluyor. Raportör olarak Avrupa Konseyini temsilen benim böylesi bir görüşmeyi talep etmem çok yerindedir ve benim bu görevimi yapmam için, gerekli olanakların yaratılması gerekir. Bunu çok normal bir görev olarak görüyorum diye sözlerini sürdürdü.
ÖCALAN ÝSMÝNE TEPKÝ KABUL EDÝLEMEZ
Öcalan ismine yönelik tepkileri de eleştiren Durrieu, Bir ismin dile getirilmesine ve getirenlere karşı gösterilen bunca tepkiyi, müdahaleyi anlayamıyorum diyerek sözlerini sürdürdü. Kürtlerin bir ismi dillendirdikleri zaman hemen hedef alındıðını da kayetti.
KÜRTLER TALEPLERÝNDE KARARLI
Durrieu, farklı ulusları tanımayan, Türk devletinin, mevcut sistemine muhalefet eden Kürtlerin artık çok güçlendiðini de kaydetti. Kürtlerin artık farklı kimlik taleplerini de ısrarla vurgulamaları gerçeðinin var olduðunu da belirten Durrieu, Bu talepleri de hiç zayıflamıyor. Bunun göz önünde bulundurulması gerekir dedi.
KÜRTLER ÝLE SÖZLEŞME GEREKÝYOR
Bu mesele karşısında Türkiyenin siyasi karar dahil, her bakımdan kararını vermesi gerektiðini de söyleyen Durrieu şunları belirtti: Zira Türkiyenin istikrara kavuşması için de bu gerekli. Bunu deyince, bunun içeriði ne olur? Doðrusu, ben de bilmiyorum. Bunun cevabı bende de yok! Ama nihayetinde bunu gideceði ve gitmesi gereken yol belli! Bu da yazılı bir metin veya sözleşme ile sonuçlanacak olan müzakerelerdir. Evet müzakerelerdir ve muhatap ise karşınızda olanlardır. Bunlar kim? Kürt sorumlular, Kürt temsilcileridir!
DÜŞMANLIK BÝTMELÝ
Savaşların bitiminin hep konuşma ve müzakereyi kapsadıðının da altını çizen Durrieu, Artı, çatışmalarda konuşma ve müzakereyi zaten daha önce düşman gördüðün ile yaparsın ve bu zaten ezelden beri hep de böyle olmuştur. Ýhtilafları nihayetlendirmek için, bir zamanlar tanımak dahi istemediðin ile müzakere yaparsın. Ki bu mesele siyasidir ve de tek çaresi, yolu yordamı ve yöntemi müzakere etmektir. Bu kiminle yapılacak, tabii ki şu an sahnede olanlar ile. Benim yegane arzum budur dedi.
Durrieu, Avrupa Konseyinin de aktör olduðunu kaydetti. Artık bu meselenin aşılması, buna bir çözüm bulunması gerektiðini, bu konuda Avrupa Konseyinin de aktör olacaðını belirtti. Ortada otonom haklarını isteyen bir halk var ve bu yokmuş gibi davranamayız şeklinde konuşmasını sürdürdü.