AKP’nin yeni hedefi Kürtleri ucuz iş gücü yapmak

AKP’nin yeni hedefi Kürtleri ucuz iş gücü yapmak

Emek alanında yaptıðı tahribatlar ve kazanımları geri alma projelerine imza atan AKP hükümeti şimdi de TOBB'un talebi ile bölgesel asgari ücret uygulamasına hazırlanıyor. AKP tarafından hazırlanan Ulusal Ýstihdam Stratejisi’nde yer alan bölgesel asgari ücret uygulaması ile Kürtler ucuz iş gücüne dönüştürülecek. Uygulamaya karşı çıkan DÝSK Genel Başkanı Erol Ekici, “Bunun gündeme getirilmesi vahim bir durumdur” dedi.

Emek alanında yaptıðı tahribatlar ve kazanımları geri alma projelerine imza atan AKP hükümeti şimdi de TOBB'un talebi ile bölgesel asgari ücret uygulamasına hazırlanıyor. AKP tarafından hazırlanan Ulusal Ýstihdam Stratejisi’nde yer alan bölgesel asgari ücret uygulaması ile Kürtler ucuz iş gücüne dönüştürülecek. AKP hükümetinin yeniden konuyu gündemine almasına tepki gösteren DÝSK Genel Başkanı Erol Ekici ise kendilerinin bu uygulamanın karşısında olduðunu ve bu uygulamanın gündemde olmaması gerektiðini belirterek, “Bunun gündeme getirilmesi vahim bir durumdur” dedi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2013 yılına ilişkin asgari ücreti belirleme çalışmalarını sürdürüyor. 15 üyeden oluşan komisyon ilk toplantısını 6 Aralık günü gerçekleştirdi. Komisyonun diðer toplantısı ise bugün yapılacak. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 5’i işçi, 5’i işveren, 5’i de devlet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşuyor. Komisyonda işçi tarafını Türk-Ýş, işveren tarafını TÝSK temsil ediyor. Komisyona ayrıca Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði (TOBB) temsilcileri de katılıyor. Komisyonda hükümet bürokratları ile TÝSK üyeleri genelde ortak hareket ederken, Türk-Ýş ise emekçilerden yana tavır takınmamak ile eleştiriliyor.

EMEKÇÝLER YENÝDEN SEFALET ÜCRETÝNE TABÝ TUTULACAK

Her ne kadar komisyon toplantıları gerçekleşse de hükümet zaten 2013 Yılı Programı’nda asgari ücrete yapılacak zamma ilişkin öngörüye yer verilmişti. Ýş Kanunu’na göre en geç iki yılda bir belirlenmesi gereken asgari ücret tutarı, '2013-2015 Orta Vadeli Ekonomik Program' ile önceden belirlenmiş durumda. Programa göre asgari ücretin 2013 yılı Ocak-Temmuz aylarında yüzde 3 oranında artırılması öngörülüyor. Böylece zaten açlık ve yoksulluk sınırının altında olan 739 liralık asgari ücretin 761 liraya yükselerek yine emekçilerin sefalet ücretlerine tabi olması bekleniyor. Türk-Ýş’in son olarak Ekim ayında hazırladıðı Açlık ve Yoksulluk Sınırı araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 958 lira iken, yoksulluk sınırı da 3 bin 121 lira olarak belirlenmişti. Dolayısıyla AKP hükümetinin 2013 yılı için emekçilere layık gördüðü asgari ücret tutarı bir kere daha açlık ve yoksulluk sınırının altında kalmış olacak.

TOBB ÖNERDÝ AKP UYGULAMAYA HAZIRLANIYOR

Asgari ücrete dair tartışmayı ilk olarak bundan birkaç ay önce ÝMF Türkiye Masası Şefi Anna Kruger açmıştı. Anna Kruger bir konuşmasında, Türkiye'de asgari ücretin gelişmekte olan diðer ülkelere göre yüksek olduðunu, bunun da ekonominin gelişmesini olumsuz yönde etkilediðini söylemişti. Bu öneri ise en büyük desteði TOBB’dan görmüştü. Asgari Ücret Komisyonu’nun toplantında bir başka gündem ise TOBB’un önerdiði ve AKP hükümetinin her fırsatta devreye sokmaya hazırlandıðı bölgesel asgari ücret olacak. Bu baðlamda patronların talebi üzerine Ulusal Ýstihdam Stratejisi (UÝS) çerçevesinde AKP hükümeti bölgesel asgari ücreti hayata geçirmeye hazırlanıyor. UÝS belgesinde sermaye üzerinde, işçilik maliyetinden kaynaklanan mali “yükleri” azaltmak ve işverenin rekabet edebilirliðini arttırmak için bölgesel asgari ücret uygulamasına geçileceði beyan ediliyor. Asgari Ücret Yönetmeliði'ne göre, asgari ücret "Ýşçilere bir çalışma günü karşılıðı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, saðlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret" olarak tanımlanıyor. Ancak bu tanıma 2001 yılında “Asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur” ifadesi eklendi. Bu durum, bir işçinin tüm ihtiyaçlarının tespit edilmesine raðmen, “ülkenin iktisadi durumu uygun deðil” denilerek, daha düşük ücret verilebilmesinin temel dayanaðını oluşturuyor.

BÖLGESEL ASGARÝ ÜCRETÝN TARÝHÝ SÜREÇLERÝ

Aslında bölgesel asgari ücret uygulaması Türkiye'de yeni işitilen bir şey deðildir. 1951'den 1970'lerin başlarına kadar olan dönemde yavaş yavaş oturan asgari ücret uygulaması önce bazı iller, sonra bölgeler temelinde belirlenmiştir. Bütün bu deneyimlerin olumsuz sonuçları ve o dönemlerdeki toplumsal hareketliliðin basıncıyla 1974 yılında bugün halen sürdürülen asgari ücret belirleme uygulamasına geçilmiştir.

KÜRTLER UCUZ ÝŞ GÜCÜNE DÖNÜŞTÜRÜLMEK ÝSTENÝYOR

AKP hükümeti tarafından dillendirilen ve uygulamaya geçirilmeye çalışılan bölgesel asgari ücretin en büyük hedef ise birçok konuda olduðu gibi yine Kürtler oluyor. Keza uygulamanın ilk hedefi Kürt illerinden oluşuyor. Uygulamanın hayata geçmesi durumunda Kürt illerinin içinde bulunduðu ekonomik durum göz önünde bulundurulacak ve Kürtler ucuz iş gücü haline dönüştürülecek. Söz konusu bu uygulama kentler arasındaki gelir adaletsizliðinin derinleşmesine ve daha düşük ücret belirlenen bölgelerden daha yüksek ücret belirlenen bölgelere doðru göçü hızlandıracak. Bölgesel asgari ücret uygulamasıyla yoksul illerde düşük tespit edilecek olan ücret düzeyi, yani ucuz işçilik ile sermaye açısından bu illerin cazip hale getirilmesi gündeme gelecek.

‘KÜRT ÝLLERÝNÝ TÜRKÝYE’NÝN ÇÝN’Ý YAPMA GÝRÝŞÝMݒ

Dev Saðlık-Ýş tarafından 24 Kasım günü Ýstanbul’da yapılan “Asgari Ücret Çalıştayı”nda konuşan DTK üyesi ve Dev Saðlık-Ýş temsilcisi yazar Ferda Koç, Kürt illerindeki ücretin asgari sınırının fiili olarak yoksulluk yardımlarıyla belirlendiðini ifade ederek, asgari ücret tartışmasının, “Kürt illerini Türkiye’nin Çin’i yapma” tartışmalarıyla birlikte deðerlendirmek gerektiðinin altını çizmişti. Çalıştayda, bölgesel asgari ücret tartışmalarına da deðinen Koç, yeni kabul edilen teşvik yasasıyla işçinin ücretinde düşüş yaratmadan patronları vergilerden muaf ederek işçinin patrona maliyetini azalttıklarını vurgulamıştı.

EKÝCÝ: BUNUN ELE ALINMASI VAHÝM BÝR DURUMDUR

DÝSK Genel Başkanı Erol Ekici ise ANF’ye yaptıðı deðerlendirmede kendilerinin başından beri Asgari Ücret Komisyonu’nun yapısına da karşı olduklarını belirterek “Orada hükümet, TÝSK ve Türk-Ýş’in katılımı ile 15 kişi var. Zaten hükümetin dediði oluyor. Zaten hükümet açıkladıðı program ile artış oranını belirlemişti. Bu toplantıda sadece bunu taraflara dikta ediyorlar. Gene programa bakarsanız Ocak ve Temmuz ayında yüzde 3 artış öngörülüyor. Açlık sınırının bile altında sefalet ücretidir” dedi. AKP hükümetinin istihdam stratejisinde bölgesel asgari ücrete işaret ettiðini hatırlatan Ekici, “Biz DÝSK olarak bunun kesinlikle karşısındayız. Bu ülkenin gerçeðine uygun deðil. Bölgesel asgari ücret uygulamasının gündemde olmaması gerekir. Bunun toplantıda ele alınması veya gündeme getirilmesi vahim bir durumdur” dedi.