Aksoy: 30 yıllık savaş Kürdistan’da tarım ve hayvancılığı bitirdi

Aksoy: 30 yıllık savaş Kürdistan’da tarım ve hayvancılığı bitirdi

HDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, Kürdistan’da 30 yıldır devam eden savaş nedeniyle, Kürdistan’da tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiğini belirterek, AKP’nin yanlış tarım politikaları nedeniyle yaklaşık 3 milyon hektar tarım arazisinin yok olduğunu ve 2.3 milyon kişinin tarımdan koptuğunu ifade etti.

Meclis’te devam eden 2015 yılı bütçe görüşmelerinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bütçesi üzerine Hakların Demokratik Partisi (HDP) adına söz alan Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, Türkiye’nin yanlış tarım politikalarına dikkat çekti.

Tarım sektörünü içinde yaşadığımız yüzyılın en stratejik sektörü haline geldiğini ifade eden Aksoy, tarım sektörünün ulusal gelire göre yüzde 9, istihdama yüzde 25 katkı koyduğunu, kırsal alanın hemen hemen tek ekonomik kaynağı olan, doyuran, barındıran bir sektör olduğunu dile getirdi.

Aksoy, son on yılda Türkiye nüfusunun yaklaşık 8 milyon arttığını anımsatarak, buna karşın tarım arazilerinin dramatik bir şekilde azalarak, yaklaşık 3 milyon hektar tarım arazisinin yok olduğunu ve Bakanlar Kurulu kararı ile enerji, madencilik vb. yatırımlar için tarım arazilerinin acele kamulaştırma adı altında sermayeye peşkeş çekildiğini ifade etti.

Soma Yırca’daki 6 bin zeytin ağacının kesilmesi kararının dabu uygulama sonucunda yani Bakanlar Kurulu’nun acele kamulaştırma kararı neticesinde verildiğini hatırlatan Aksoy, “2000 yılında tarımdan geçimini sağlayan çiftçi sayısı 7.8 milyon iken, 2014 sonunda 5.5 milyon kişi olmuştur. Yani 2,3 milyon çiftçi tarımdan kopmuştur” dedi.

Türkiye’nin tarımda kendi kendine yeten bir ülke durumunda iken, son on yılda net ithalatçı konumuna geldiğine dikkat çeken Aksoy, tarım ülkesi olan Türkiye’nin tarihinde ilk defa 2012 yılında saman ithal etmek zorunda kaldığını vurguladı.

ÜRETİCİ DE TÜKETİCİ DE ZARAR EDİYOR

AKP’nin tüccar zihniyetinin bir sonucu olarak tarımsal ürünlere ulaşımda vatandaşın karşı karşıya kaldığı sorunlar olduğunu belirten Aksoy; “Bugün çiftçi bin bir güçlükle ürettiği malını tüketiciye birkaç elden geçtikten sonra ulaştırabilmektedir. Üreticinin tüccarlara çok küçük rakamlarla sattığı mal vatandaşın eline geçene kadar fahiş fiyatlara yükseliyor ve bu durumda mağdur olan, üreticiler ve biz tüketiciler oluyoruz. Bu işten tek kazançlı çıkan, AKP’nin her fırsatta desteklediği tüccar kesimler olmaktadır. Bugün üretici fiyatlarıyla market fiyatları arasındaki fark yüzde 400’leri bulmuştur. Ürün grupları itibarıyla baktığımızda ise bu oranın yaş sebzede ve meyvede yüzde 498, kurutulmuş ürünlerde yüzde 286, baklagillerde yüzde 252, pirinçte yüzde 199 ve hayvansal ürünlerde yüzde 206’lara kadar çıktığı da görülmektedir. Mersin’deki, Adana’daki portakal ya da mandalina üreticisi kilosunu ancak 20-25 kuruştan satabilirken, Ankara’da market fiyatları 3 TL’nin üzerine çıkmaktadır. Peki bu aradaki fark nereye gidiyor. Üretici zarar ediyor, tüketici kaybediyor. Peki kim kazınıyor sizce” dedi.

Tarım arazilerin miras yoluyla parçalandığını ve toplulaştırılması gerektiğini belirten Aksoy, padece parçalanmadan kaynaklanan kayıp arazi miktarının 2 milyon hektar civarında olduğunu ifade etti.

BÖLGEDE HAYVANCILIK BİTME NOKTASINDA

Hayvancılığa oldukça elverişli bir ülke olmasına rağmen Türkiye’nin, canlı hayvan üretiminde de “ihracatçı” konumundan “ithal eden ülke” durumuna geldiğine dikkat çeken Aksoy; “Türkiye 2011 yılında ilk kez kurban için canlı hayvan ithal etti. Son 3 yılda toplam 3 milyar dolarlık canlı hayvan ve karkas et ithal edildi. İthalat nedeniyle besiciler ve süt hayvancılığı yapanlar büyük zarara uğradı. Zarar eden birçok işletme kapandı veya el değiştirdi. Otuz yıllık hayvancılık politikasının geldiği nokta: 1980’de 16,5 milyon olan büyükbaş hayvan sayısı 14 milyona düşmüştür. 50 milyon olan koyun sayısı 29 milyona, 16 milyon olan keçi sayısı 9 milyona düşmüştür. Üstelik, Türkiye'nin nüfusu da artmıştır, 44 milyondan 75 milyona yükselmiştir” dedi.

Türkiye’de hayvancılık sektöründe yaşanan sorunların en büyük nedenlerinden bir tanesin de son otuz yıldır Kürdistan’da devam eden savaş olduğunu dile getiren Aksoy, konuşmasında devam şöyle konuştu: “Bu çatışma süreci bölge ekonomisini çok ciddi boyutlarda sarsmıştır. Yine, getirilen mera ve yayla yasakları bölgede tarım ve hayvancılığı durma noktasına getirmiştir. Binlerce hektar mera ve yayla güvenlik gerekçesiyle yasaklanmış, bu yasaklar ise birçok yerde hala devam etmektedir. Yine, binlerce dönüm arazi mayınlanmış ve bu mayınlar hala temizlenmemiştir. Hükümet mayınların temizlenmesi için gerekli kaynağı 2015 yılı bütçesine koymalıdır. Temizlenecek bu araziler de yöre halkına tarımsal üretim için tahsis edilmelidir.”

Mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarına da dikkat çeken Aksoy, ayrıca Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda 20 binden fazla boş kadro olduğu halde, büyük mağduriyetler yaşayan ve atanmayan binlerce ziraat, gıda, su ürünleri mühendislerinin ve veteriner hekimlerin neden bu kadrolara atanmadığını sordu.