Aksoy: Kürt bölgesinde gerçek işsizlik oranı yüzde 50'lerde

Aksoy: Kürt bölgesinde gerçek işsizlik oranı yüzde 50'lerde

BDP Milletvekili Halil Aksoy, 2013 bütçesini eleştirerek, Kürt illerine çifte standart uygulandıðını söyledi. Aksoy, Kürt Halk Önderi Öcalan'a yönelik aðır tecride de tepki göstererek, "Beş yüz dokuz gündür Sayın Öcalan’ın avukatları ile görüşmesine izin verilmiyor" dedi.

2013 yılı Merkezi Bütçe Tasarısı’nın 6’ncı maddesi görüşülürken söz alan, BDP Aðrı Milletvekili Halil Aksoy, 2013 bütçesinin Türkiye’nin temel sorunlarına çözüm olamayacaðına dikkat çekerek, Kürt illerine uygulanan çifte standart uygulamalara deðindi: “Türkiye’deki adaletsizlik, eşitsizlik ve antidemokratik uygulamalar sistemin derinliðinde saklıdır. Ýster ‘doðu ve güneydoðu’ deyin, ister ‘Kürt coðrafyası’ deyin, isterseniz başka bir isim takın -doðrusu da budur- uygulamalar hiç deðişmiyor. Bölgeler arası derin adaletsizlik ise asırlık ayrıcalıðın ürünüdür. Bu bölgelerde gerçek işsizlik oranı -emin olun- yüzde 50 dolaylarındadır. Yıllardır bilinçli politikalar neticesinde ekonomik alanda da geri bırakılan bölgede, otuz yıldır devam eden şiddet ve çatışmalı ortamda, yoksulluk ve işsizlik her geçen gün daha da derinleşmiştir. Bölge halkı için en büyük geçim kaynaklarının başında gelen hayvancılık ve tarım, zorla köy boşaltmaları ve yayla yasakları nedeniyle neredeyse bitme noktasına gelmiştir."

Kürtlerin yaşadıðı bölgelerin, saðlık alanında da en çok ihmal edilen bölgelerden olduðuna vurgu yapan Aksoy, hâlâ birçok il ve ilçedeki hastanelerin ihtiyacı karşılayamadıðını ifade etti.

'ANA DÝLDE EÐÝTÝM KÜRTLERÝN OLMAZSA OLMAZIDIR'

Ana dil eðitimi hakkında da Aksoy, "Anadilde eðitimin inkârı, insan haklarının, hukukun ve beşeriyetin inkârıdır. Çünkü bilimsel bir gerçek olarak bireyin ana dili, onun 12 yaşına kadar dünyayı algılayabileceði ve tanıyabileceði yegâne düşünsel aracıdır. Bu yüzden, Kürt halkının ana dilde eðitim hakkı meşrudur ve en temel insan haklarından birisidir. Ana dil özgürlüðü, istikrarlı bir ülke yönetiminin, toplumsal barışın, onurlu yaşamın ve modern hukukun temel güvencelerindendir" ifadelerini kullandı.

Türkiye cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin ana dilde eðitim, ana dilde savunma hakkı ve Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için altmış sekiz gün bedenlerini ölüme yatırdıklarını hatırlatan Aksoy, ekledi: "Açlık grevi sona erdi, kuşkusuz çok onurlu ve saygın bir direniş sergilediler ancak bu gerçek vardır ki talepleri hâlâ ortadadır ve karşılanmamıştır. Onların talepleri bizim de talebimizdir, bir bütün olarak Kürt halkının talebidir. Bu talepleri biz de bir kez daha yineliyoruz. Ana dilde eðitim hakkı Kürt halkının olmazsa olmazıdır. Bu, uluslararası hukuk tarafından da güvence altına alınan doðal ve insani bir haktır. Bu, aynı zamanda Allah tarafından insanlara verilen bir haktır ve bir zenginliktir. Yasaklanması, hukuka, insanlıða aykırı olduðu kadar, Ýslam dinine göre de günahtır."

BDP'li Halil Aksoy, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük tam tecrit uygulamasının sürdüðüne dikkat çekerek, "Üstelik, bir devlet düşünün ki kendi hukukunu kendisi çiðniyor. Yasalarında yer alan hükmü bir şahıs hakkında uygulamıyor, kişiye göre hukuk sistemi icra ediyor" dedi.

'AKP'NÝN KÜRTLERÝN ACISINI YAŞAMASINA BÝLE TAHAMMÜLÜ YOK'

Bir diðer önemli konunun da AKP Hükümeti’nin cenazelere olan tahammülsüzlüðü olduðuna işaret eden Aksoy, konuşmasını şöyle tamamladı: "Ülkede otuz yıldır devam eden bir savaş var ve bu savaşta on binlerce insan yaşamını yitirmiş, sayı vermek istemiyorum doðrusu. Kim olursa olsun, yaşanan bütün ölümlerden acı duymak, ızdırap duymak gerekir. Bunu böyle hissetmeyen insanlıðından şüphe etmelidir. Bir gerçek var ki, o da hâlâ genç bedenlerin topraða düştüðüdür. Ancak, böylesi bir acı durumda bile AKP, Kürt halkının acısını yaşamasına bile tahammül etmiyor. Gözü yaşlı anne ve babaların evlatlarına olan son sorumluluðunu yerine getirmesine izin vermiyor. Cenaze törenlerine, gaz bombalarıyla, panzerlerle, tazyikli suyla müdahale ediliyor. Hatta, mezar yerlerini bile seçmelerine izin verilmiyor. Daha da acısı ve insanlık dışı olanı ise, gerilla cenazelerine yapılan işkence ve hakaretlerdir."