Seyid Rıza Meydanında gerçekleşen açıklamaya, Belediye Eşbaşkanı Nurhayat Altun, Dersim Demokratik Alevi Kadın Hareketi üyeleri, KJA, HDP, DBP, ESP kadın temsilcileri katıldı.

Basın açıklamasını Kırmancki okuyan Demokratik Alevi Kadın Hareketi üyesi Cemile Ataş, Türki’ye halkları ve inanç toplulukları olarak zor ve tehlikeli bir süreçten geçtiğini belirterek, “Bugün Maraş katliamının 37 yılı yarası sarılmayan hesabı sorulmayan Maraş içimizi kanatmaya devam ediyor. Maraş Katliamını gerçekleştiren faşist ırkçı zihniyet bugünde katliamlarını devam ettiriyor. Maraş’la yüzleşilseydi hesabı sorulsaydı bugün bu katliamlar olmayacaktır” dedi.

Cizre, Silopi ve Diyarbakır’da yaşanan katliamlara değinen Ataş, “Akp devleti bu süreç içinde sadece canlarımızı katletmekle yetinmemiş dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde o toplumun ibadet evlerine de kültürel değerlerine manevi değerlerine yani kutsallarına da saldırmış ve saldırmaktadır. Varto’da Dersim’de Cemevlerimizi bombalamış ve yerle bir etmiştir. Diyarbakır’da tarihi dört ayaklı minare kurşunlanmış ve barış sevdalısı sayın Tahir Elçi katledilmiş yine Diyarbakır’da tarihi Kurşunlu cami ve bir kilise yakılmıştır. Mezarlıklarımız o toplumsal maneviyatımız olan ölülerimizi savaş uçaklarıyla bombalayıp bir daha öldüren bu Yezid zihniyetine dur diyoruz” şeklinde konuştu.

Alevi kadınlar olarak bu acıları çok bildiğini söyleyen Ataş, “Kerbela’nın yasını hala tutuyoruz. Dersim’i Koçgiri’yi ve kanayan yaramız Maraş’ın yasını tutarken yeni Kerbelalara, yeni Maraşlara yeni Dersim’lere izin vermeyeceğiz” dedi.

Ataş, “Alevi kadınlar olarak ‘zulüm karşısında susan dilsiz şeytandır, zulme sesiz kalmak suça ortak olmaktır’ belirlemesi inancımız ve yaşam felsefemizin ve öğretimizin gereğidir. Bu minval de susarak suça ortak olmayacağız. 72 millete bir nazardan bakan biz aleviler zulüm ve haksızlık kime yapılırsa yapılsın kendimize yapılmış sayarız ve bunun karşında hak ve hakikate ulaşmanın yolu direniştir” dedi.

Çılalarını teslimiyete değil direnişe yaktığını ifade eden Ataş, “Bütün Alevi toplumunu da Türkiye’de ve özelde Kürdistan’da gelişen insanlık ve özgürlük sürecini katliamlarla bastıran Saray diktası, AKP devletine ve zulme karşı Hüseynin aşkı Ana Fatmanın Direnci ile Alevi toplumunu Biz Alevi kadınlar ses vermeye ve zulme ortak olmamaya çağırıyoruz” dedi.