Suruç’ta temaslarda bulunan Alman parlamenterler, Kobanê'ye çetelerin saldırılarına, kendi hükümetleri ve batılı ülkelerin sessizliğinin nedeninin Rojava'da kurulan demokratik özerk yaşam olduğunu ifade etti.

Kobanê’de direniş büyürken, Suruç’a yabancı heyetlerin ziyaretleri sürüyor. Sol Parti parlamenterlerinden oluşan bir heyet, Suruç'taki Kobanêlileri ve sınır hattında nöbet tutanları ziyaret etti. Sol Parti’den Almaya Federal Meclis Milletvekili Sabine Leidigh, Suruç’a geldiğinde en çok mültecilerin durumuna şaşırdığını ve Suruç halkıyla belediyesinin yürüttüğü çalışmaları çok olumlu bulduğunu ifade etti. Gördüklerini Almanya Meclisine aktarmak istediğini ifade eden Leidigh,  “Özellikle Kobanê’de yaşananları gündeme getirmek istiyorum. Almanya Hükümetinin neden bu konuda müdahale etmediğine ilişkin de şunları belirtmek istiyorum. Şu anda Rojava’da Demokratik Özerklik diye bir yönetim var. Bu sistem bu şekli ile demokrasi istemeyenler için tehlike oluşturmaktadır. Biz muhalefet partisi olabiliriz ama yine de elimizden geleni yamaya çalışacağız” diye konuştu. Aynı zamanda bir kampanya başlattıklarını söyleyen Leidigh, “Buradan Almanya’ya haber gönderdik. Bir bağış kampanyası başlattık. Biz Almanya’da para toplayıp burada kış hazırlıklarına bağış yapmak istiyoruz. Özellikle kış çadırları ve kış konteynırları konusunda bir katkıda bulunmak istiyoruz” dedi.

'NATO TÜRKİYE’Yİ KINAMALIDIR’

Aynı partiden Almanya Federal Meclis Milletvekili Annette Groth, yaşamında birçok mülteci kampına gittiğini, gezip gördüğünü, ancak böylesini hiç görmediğini ifade etti. Hiçbir zaman uluslararası desteğe sahip olmayan mülteci kamplarına gitmediğini söyleyen Groth, şöyle konuştu: “Kürdistan’da yaşayan insanlar kendi çabasıyla mültecilere yardım yapılan bir kamp yapmış. Belediye ve yurttaşlar kendileri yardım ediyor. Bu durumu görünce doğrusu utandım. Ben insan hakları komisyonunda üyeyim, bu komisyon içerisinde çalışma yürütüyorum. Çarşamba günü komisyonun oturumu olacak. Bu oturumda burada gördüklerimi dile getireceğim. Aynı zamanda o komisyonda başka partilerde yer alan milletvekillerine çağrı yapacağım. Gelip burada yaşananları bu insanlık dramını görsünler.” Uzun süredir Almanya hükümetinin Türk hükümetine baskı uygulaması için çaba harcadığını ifade eden Groth, “Çünkü artık Türk Hükümeti’nin IŞID’e desteğinden vazgeçmesi gerekiyor. Aynı zamanda Türkiye NATO üyesidir. Bundan dolayı, NATO’nun Türkiye’nin bu yaptığını açık bir şekilde söylemesi ve kınaması gerekiyor” dedi.

YARDIMLAR SURUÇ’A

Yine Sol Parti’den Almanya Federal Meclis Milletvekili Karin Binder’de Almanya’nın Kobanê ve mültecilere destek olması gerektiğini ifade etti. Uluslararası bazda yardım yapılması gerektiğini belirten Binder, “Özellikle mecliste bir noktaya değinmek istiyorum. Türk Hükümeti’nin mülteciler konusunda hiçbir şekilde yardım etmediğini dile getirmek istiyorum. Bunu özellikle Almanya kamuoyuna bildirmek istiyorum” şeklinde konuştu. Sığınan mülteciler çocukların babaları, annelerin oğulları ile kızlarının Kobanê’de bir savaş içerisinde olduğunu kaydeden Binder, “Bizim hedefimiz yardımların Türk Hükümeti’ne değil Suruç’a verilmesidir. Biz duyduk ki bu yardımlar Suruç’a gelmiyor.  Şu anda anti IŞID koalisyonun yaptığı bombardımanlar bizim bugün duyduğumuza göre çok büyük bir etkisi olmamış” diye konuştu.

'PKK YASAĞI KALKMALIDIR'

Almanya’nın ve batılı ülkelerin neden Kobanê konusunda sessiz kaldığı konusunda konuşan Binder, şöyle devam etti: “IŞID sorununu onlar yaratmıştır. Onlarında büyük bir katkısı olmuştur. Onların dış ilişkiler politikası, özellikle de Irak savaşındaki duruşları bu konuda katkı oluşturmuştur. IŞID’in yaratılmasına da destek verdiler. Bundan dolayı da sessizliklerini anlıyorum. Aynı zamanda Rojava’daki demokratik yönetimde bunları rahatsız etmektedir. Türk Hükümeti’nin şu anda attığı adımlar ve batılı ülkelerin attığı adımlar burada yaşayan Kürtlere zarar vermektedir. Aynı zamanda Avrupa’da yaşayan Kürtlere de zarar vermektedir. O yüzden Avrupa’da yaşayan politikacılar olarak önemli bir noktada çalışmamız lazım. Oda PKK yasağının kalkmasıdır.”