Alman vekillerden Merkel hükümetine açlık grevi çaðrısı
Alman vekillerden Merkel hükümetine açlık grevi çaðrısı
Bir grup Alman parlamenter ve insan hakları savunucusu cezaevlerinde açlık grevi eylemini sürdüren PKK ve PAJK'lı tutsakların taleplerine destek verdi. Taleplerin yerine getirilmesi için Merkel hükümetine "Türkiye'yi siyasi baskı yapın" çaðrısında bulunan Alman vekiller, Kürt sorununun ancak barışçıl yollarla çözüleceðine dikkat çekti.
Türk cezaevlerinde bulunan PKK ve PAJKlı tutsakların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın saðlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının saðlanması ve Kürt halkının demokratik taleplerinin kabul edilmesi amacıyla başlattıðı süresiz dönüşümsüz açlık grevi bugün 37. gününe girdi.
Tutsakların saðlık durumu ve cezaevi koşullarına dikkat çeken bir grup Alman parlamenter ve insan hakları savunucusu Almanya Başbakanı Angela Merkel hükümetini harekete geçerek Türk hükümetine siyasi baskı uygulama çaðrısında bulundu.
Sol Parti'nin Federal Meclis üyeleri; Heidrun Dittrich, Ulla Jelpke ve Harald Weinberg'in öncülük ettiði çaðrıya şu isimler imza attı: Hamburg Eyaleti Meclis Üyesi Cansu Özdemir, Nürnberg Şehir Meclis Üyesi Marion Padua, Aşaðı Saksonya Eyaleti Sol Parti Yönetim Kurulu Üyesi Yilmaz Kaba, Sol Parti eski NRW Meclis Üyesi Hamide Akbayir, tarihçi Michael Knapp, sosyolog Martin Dolzer ve Barış araştırmacısı Dr. Peter Strutynski.
Açlık grevinin 40. gününden itibaren izleri kolay kolay silinmeyecek ciddi hastalıkların baş göstereceðine dair uyarıların yapıldıðı çaðrıda, bu durumun ölüme kadar gidebileceði belirtildi. Tutukluların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüðü için açlık grevine girdiðini hatırlatan Alman parlamenterler ve insan hakları savunucuları devamla şu hususlara dikkat çekti:
'EYLEMCÝLERÝN TALEPLERÝNÝ DESTEKLÝYORUZ'
"Öcalan, 400 günden fazladır tecrit altında. Türk hükümeti Kürt halkına karşı hukuk, polis ve askeri gücünü kullanarak insan haklarını hiç saymaya devam ediyor. Sadece 2011 yılında 1555 işkence olayının kayıtlara geçtiðini biliyoruz. Aynı şekilde cezaevlerinde yaşam koşulları gittikçe aðırlaşıyor, tutukluların saðlık ihtiyaçları karşılanmıyor.
Bu tablo karşısında Kürt tutukluların açlık grevindeki taleplerini destekliyoruz. Kürt sorununun barışçıl çözümü ancak bütün aktörlerin katılımıyla gerçekleşecektir. Öcalan'ın özgürlüðü ve insan hakları alanında iyileştirmelerin yapılması da bu barış sürecinin parçasıdır. Federal hükümetten ise Kürt halkına yönelik şiddet politikasını sürdüren Türkiye'ye siyasi baskı yapmasını istiyoruz."
Türk cezaevlerinde bulunan PKK ve PAJKlı tutsakların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın saðlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının saðlanması ve Kürt halkının demokratik taleplerinin kabul edilmesi amacıyla başlattıðı süresiz dönüşümsüz açlık grevi bugün 37. gününe girdi.
Tutsakların saðlık durumu ve cezaevi koşullarına dikkat çeken bir grup Alman parlamenter ve insan hakları savunucusu Almanya Başbakanı Angela Merkel hükümetini harekete geçerek Türk hükümetine siyasi baskı uygulama çaðrısında bulundu.
Sol Parti'nin Federal Meclis üyeleri; Heidrun Dittrich, Ulla Jelpke ve Harald Weinberg'in öncülük ettiði çaðrıya şu isimler imza attı: Hamburg Eyaleti Meclis Üyesi Cansu Özdemir, Nürnberg Şehir Meclis Üyesi Marion Padua, Aşaðı Saksonya Eyaleti Sol Parti Yönetim Kurulu Üyesi Yilmaz Kaba, Sol Parti eski NRW Meclis Üyesi Hamide Akbayir, tarihçi Michael Knapp, sosyolog Martin Dolzer ve Barış araştırmacısı Dr. Peter Strutynski.
Açlık grevinin 40. gününden itibaren izleri kolay kolay silinmeyecek ciddi hastalıkların baş göstereceðine dair uyarıların yapıldıðı çaðrıda, bu durumun ölüme kadar gidebileceði belirtildi. Tutukluların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüðü için açlık grevine girdiðini hatırlatan Alman parlamenterler ve insan hakları savunucuları devamla şu hususlara dikkat çekti:
'EYLEMCÝLERÝN TALEPLERÝNÝ DESTEKLÝYORUZ'
"Öcalan, 400 günden fazladır tecrit altında. Türk hükümeti Kürt halkına karşı hukuk, polis ve askeri gücünü kullanarak insan haklarını hiç saymaya devam ediyor. Sadece 2011 yılında 1555 işkence olayının kayıtlara geçtiðini biliyoruz. Aynı şekilde cezaevlerinde yaşam koşulları gittikçe aðırlaşıyor, tutukluların saðlık ihtiyaçları karşılanmıyor.
Bu tablo karşısında Kürt tutukluların açlık grevindeki taleplerini destekliyoruz. Kürt sorununun barışçıl çözümü ancak bütün aktörlerin katılımıyla gerçekleşecektir. Öcalan'ın özgürlüðü ve insan hakları alanında iyileştirmelerin yapılması da bu barış sürecinin parçasıdır. Federal hükümetten ise Kürt halkına yönelik şiddet politikasını sürdüren Türkiye'ye siyasi baskı yapmasını istiyoruz."
