Almanya’da iktidar yine kilise sığınma hakkını hedef aldı

Almanya’da iktidar yine kilise sığınma hakkını hedef aldı

Almanya’da bu yıl sayıları 200 bini aşması beklenen mültecilere karşı sorumluluğunu yerine getiremeyen hükümet, birkaç yüz mülteciye kapılarını açan kiliseleri hedef almaya devam ediyor. İktidardaki CDU üyesi Volker Kauder, kiliseleri vicdan hürriyeti yerine hukuk devleti adını verdiği polis devleti politikalarına çekmeye çalışıyor.

Koalisyonun büyük ortağı Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Federal Meclis Grup Başkanı Volker Kauder, ülkedeki bazı kiliselerin mültecileri dini ve insani değerlere dayanarak korumaya almasına karşı çıktı. Kiliselerin mültecilere sığınma hakkı tanımasına karşı üstü kapalı gözdağı veren Kauder, “Hristiyanların (mültecileri sahiplenmedeki) gerekçeleri saygı değerdir. Ama açıkça söylüyorum ki, bizler bir ‘hukuk devletinde’ yaşıyoruz” dedi.

CDU Meclis Grup Başkanı Volker Kauder, Almanya’daki bazı eyaletlerin kış mevsimi nedeniyle mültecilerin sınırdışı edilme işlemlerini geçici olarak durdurmalarına da karşı çıktı. Kauder, “güvenli ülkelere kış aylarında da sınırdışılar gerçekleştirilmelidir” diyerek, sınırdışı kararı olan tüm mültecilerin geri gönderilmesini istedi.

Kauder, bu yılın ilk 11 ayında 180 bini aşkın iltica başvurusu yapılan Almanya’da sınırdışı edilmemek için kiliselere sığınan ve sayıları 350 ile 500 arasındaki mültecileri de hedefine aldı. CDU’lu politikacı, kiliselerin bazı mültecilere tanıdığı sığınma hakkının devlet için problemli bir mesele olduğunu savundu.

Volker Kauder, “devlet sınırdışı kararı verilen bir ilticacıyı sınırdışı etmekten alıkonulmamalıdır” sözleriyle kiliseleri eleştirdi. CDU’lu Kauder, dini değerleri gözönüne alarak mültecilere sahip çıkan kiliselere yönelik, “biz hukuk devletinde yaşıyoruz” diyerek, polisiye mantığını dini kurumlara dayatmaya çalıştı.

Kauder, Almanya’da sıkça tartışılan Kanada örneğine de değinerek, ülkedeki göçmenlere puan sistemi getirilmesinin doğru olmadığını da söylerken, Almanya’nın kalifiye işgücüne olan ihtiyacının ise öneminin altını çizdi.

CDU’nun kiliselere yönelik tavrı muhalefetteki Yeşiller Partisi (Grünen) tarafından eleştirildi. Yeşiller Mülteci Politikası sözcüsü Luise Amtsberg, kiliselerin sığınma hakkı tanımasının Almanya’da çok eski bir gelenek olduğunu söyledi.

Kilise sığınma hakkının Alman anayasasında yerinin olmadığının bilindiğini belirten Amtsberg, ancak anayasanın 4’üncü maddesinde ‘inanç ve vicdan özgürlüğünün garanti altına alınması’ ilkesinin bu geleneğe meşruluk kazandırdığının da altını çizdi.

Almanya’da 2000’li yıllarda yıllık 30 binin altına düşen mülteci sayısı son yıllarda ciddi bir şekilde artıyor. Geçtiğimiz yıl 120 bini aşan iltica başvurusu sayısının bu ayın sonuna kadar 200 bini aşması bekleniyor.

Birçok büyük kentte mültecilerin ciddi barınma, eğitim ve sağlık sorunları bulunurken, eyalet ve kent yönetimleri sorunlarla baş etmekte zorlanıyor. Mülteci sayısının artmasını bahane eden mülteci ve islam karşıtı Pegida hareketinin son aylardaki gösterilerine on binlerce kişinin katılması da, Almanya’da yabancı düşmanlığının vardığı noktayı ortaya koyuyordu.