Almanya PKK yasağını Ankara'da soruyor

Almanya PKK yasağını Ankara'da soruyor

1993 yılından itibaren Almanya'da süren PKK yasağı çözüm ve barış süreciyle birlikte yeniden ülkenin gündeminde. Haber dergisi Focus, federal hükümetin PKK yasağını incelemeye aldığını ve bunun için de İçişleri Bakanlığı ve istihbarattan bir ekibin Ankara'ya gittiğini yazdı.

1993 yılında Helmut Kohl hükümetinin İçişleri Bakanı Manfred Kanther, federal savcılık tarafından hazırlanan özel bir bültenle PKK’nin Almanya’da yasaklandığını duyurdu. Kanther'in ismi daha sonra Hıristiyan Demokratlar Birliği’nin (CDU) bağış skandalında geçti. Kanther’in 20 milyon Mark’ı şahsi hesabına geçirdiği mahkemece tespit edilecekti. Kohl hükümeti yasağı "Dış politikadaki ilgilerimiz", Türkiye ile ilişkiler ve NATO üyeliğine dayandırıyordu.

Yasaktan iki ay önce 20 Eylül 1993 günü Almanya’ya gelen Çiller, Kohl ile Kürt hareketine yönelik kapsamlı bir saldırı konsepti için anlaşmışlardı. İlk kez 1972 yılında Filistinli örgütlere yönelik uygulanan yasağın bir benzeri bu kez Kürtlere karşı devreye konulmuştu. Fakat Kürt nüfusunun yoğunluğundan dolayı 26 Kasım yasağı daha kapsamlıydı. Yasağın hemen ardından onlarca dernek, kuruluş, yayınevi, gazete bürosu ile dayanışma komiteleri kapatıldı. Onlarca Kürt siyasetçi tutuklandı.

Kürt hareketine karşı dünya çapında alınan ilk olma niteliği de taşıyan bu karar, 11 Eylül 2001 saldırıları sonrası ABD'nin baskısıyla Avrupa Birliği'nin (AB) çıkarttığı "Terörist örgütler" listesine de esin kaynağı oldu. Avrupa Komisyonu, 2 Mayıs 2002'de ilan ettiği listeye PKK'yi almıştı. Ancak Alman hükümeti daha sonraki yıllarda yasaklamalar ve çıkarttığı tutuklama kararlarında hep AB'nin bu listesini de öne sürecekti.

'SÜREÇ' İLE YASAK YENİDEN GÜNDEMDE

2013 yılının ilk aylarında Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da başlayan Kürt sorunun çözüm süreci ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Newroz'da yaptığı tarihi açıklamanın ardından Almanya'nın PKK yasağı ile AB'nin listesi yeniden gündeme geldi. Almanya'nın önde gelen haftalık haber dergilerinden Focus ise son sayısında hükümet birimlerinin yasağın kalkması için incelemeye başlattığını yazdı.

Dergi haberinde İçişleri Bakanlığı'nın üst düzey yetkililerinden Hans-Georg Engelke'nin başkanlığında bir heyetin PKK yasağını görüşmek üzere Ankara'ya gittiğini duyurdu. Federal hükümet kaynaklarına dayandırılan haberde heyete iç istihbarat kurumu Anayasa Koruma Örgütü ile Federal Suç Dairesi (BKA) yetkililerinin de bulunduğu belirtildi. Heyetin PKK yasağında yapacağı değişiklikler öncesi Ankara'nın görüşünü almak istediğine dikkat çekildi.

Haber ajanslarına konuşan İçişleri Bakanı sözcüsü ise derginin haberini yalandı ve PKK yasağının kaldırılmasına ilişkin hükümetin hiç bir çalışmasının olmadığını öne sürdü. Sözcü "Tabii ki Türkiye'deki barış sürecini yakından izliyoruz" demekle yetindi.

'İÇ GÜVENLİK' KONUSU NEDEN ANKARA'YI İLGİLENDİRİYOR?

PKK yasağının kaldırılması için yıllardır Kürtlerin başlattığı kampanyalar sürürken, konu 15 Ekim 2012'de Federal Meclis'te gerçekleşen "Kürt kimliği tanınsın" kampanyasına ilişkin oturumda da gündeme gelmişti. Ancak oturuma katılan hükümet yetkilisi yasağını süreceğini duyurmuştu. Aynı şekilde Sol Parti'nin yasağa ilişkin Federal Meclis'e verdiği soru önergesini 11 Nisan 2013’te yanıtlayan İçişleri Bakanlığı da yasağın süreceğini bildirdi.

Ayrıca 1993'deki 6.900 PKK'li sayısının 2013'te 13 bine çıktığı bildiren bakanlık, Sol Parti'nin "PKK yasağının kalkması ve Kürt organizasyonlara vurulan terörist damgasından vazgeçilmesi barış sürecini desteklemez mi?" şeklindeki sorusuna şu yanıtı vermişti:

"Alman hükümeti Türk hükümetiyle yaptığı görüşmelerde Türk-Kürt çatışmasının barışçıl yollarla sona ermesi konusunu sıkça dile getiriyor. Ancak 1993'ten bu yana süren PKK yasağı, Türk hükümetinin 2012 yılının sonundan itibaren PKK ile yapmaya başladığı görüşmelerden bağımsız olarak ele alınmalı. PKK yasağı, iç güvenlik için sürecektir."

Alman hükümetinin "iç güvenlik" meselesi dediği bir konuyu Ankara'da görüşmesi dikkat çekerken, Alman makamları Kürtlerin kriminalize edilmesi ve 'suç odağı' olarak gösterilmesine neden olan bu yasağın kaldırılması için 20 yıldır süren kampanyalara duyarsız kalmışlardı.