Amed, Batman ve Cizre’de kayıp yakınları, kayıpların akıbetlerini sordu. 

Kayıp yakınları Amed ve Batman’da 299’uncu kez, Cizre’de ise Dayikên Şemîye 307. kez kayıp yakınlarının akıbetini sordu.

AMED

İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları tarafından "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla yapılan eylemin 299'uncusu gerçekleştirildi. Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde biraya gelen kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, "Onlar bir gece ansızın evlerinden alındılar bir daha geri dönmediler" yazılı pankart ile kayıpların fotoğrafları taşıdı.

Bu hafta eylemde, Silvan'da 1992'de Hizbullah tarafından kaçırılan ve bir daha haber alınamayan Mehmet Zeki Akyılıdız'ın akıbeti soruldu. Eylemde konuşan İHD Kayıp Yakınları Komisyon üyesi Nigar Kocaman, devletin kayıplarla ilgili sarf edeceği çabanın barış sürecini daha etkin kılacağını belirterek, aksine kayıpların faillerin bulunmadığı, onlarla ilgili gerçeklerin aydınlatılmadığı bir ortamda belirsizliğin hüküm süreceğini dile getirdi. Gerçeklerin ortaya çıktığı barış ve adaletin sağlandığı daha yaşanılır bir ortam sağlanıncaya kadar toplanacaklarını ve seslerini duyurmaya devam edeceklerini belirten Kocaman, 300'üncü haftaya katılım çağrısı yaptı. 

Silvan'da 1992'de Hizbullah tarafından kaçırılan ve bir daha haber alınamayan Mehmet Zeki Akyılıdız'ın kaybediliş öyküsünü babası Mehmet Salih Akyıldız anlattı. Oğlunun ortaokul öğrencisi olduğunu söyleyen Akyıldız, oğlunun hiçbir şey söylemediğini ancak çevreden duyduklarına göre oğluna Hizbullahçıların cemaate girmesi için baskı yaptıklarını, oğlunun can güvenliği için okulunu değiştirdiklerini, ancak oğlunun peşini bırakmadıklarını belirtti. Baba Akyıldız, oğlunun Silvan'da ablasının evine gittiğini ve ilçe merkezinde dolaştığı sırada sivil giyimli kişilerin oğlunu kaçırdığını ifade etti. Oğlunun, Hizbullahçıların köyü olan Susê köyüne götürüldüğünü söyleyen Akyıldız, "Hizbullah öyle korku sarmıştı ki oğlumun akıbetini soramaz olmuştuk" dedi.

Grup daha sonra 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.

BATMAN

Batman'da da kayıp yakınları ve İHD üyeleri, "Failler bulunsun katiler yargılansın" şiarıyla her hafta düzenledikleri eylemlerine Atatürk Parkı önünde 299'ncu haftasında devam etti. Katledilen ve kaybedilen yakınlarına ait resimleri taşıyan kayıp yakınları adına haftanın basın metnini İHD Şube üyesi Av. Mesut Aydın okudu. "Kürdistan'da tam 299 haftadır kaybedilen canlarımızın, sokak ortasında hain saldırılarda katledilen kardeşlerimizin, eşlerimizin, evlerinden zorla alınarak götürülen çocuklarımızın, babalarımızın ve eşlerimizin hesabını sormak için alanlarda olduklarını" dile getiren Aydın, kayıpların akıbetlerinin açığa çıkarmasını talep ettiklerini söyledi.

BAĞDU’NUN AKİBETİ SORULDU

1990'lı yıllardan bu yana cinayet ve katliamların, zorla kaybetmelerin sorumlularının değil, aksine olayın mağdurları olan ailelerin yargılandığını belirten Aydın, gazete dağıtırken sokak ortasında katledilen Azadiya Welat gazetesi çalışanı Kadri Bağdu'nun 18 gündür hala faillerinin bulunamamasına dikkat çekti. 

CİZRE

"Faili meçhul" cinayetlere kurban giden ve kaybedilen yakınlarının akıbetlerinin bulunması ve faillerinden hesap sorulması için Şırnak'ın Cizre ilçesinde Cizre Anadolu Lisesi önünde bir araya gelen Dayîkên Şemiyê, eylemlerinin 307'incı haftasında adalet arayışlarını sürdürdü.

Kayıp yakınlarına ait fotoğraflarla ve açılan "kayıplar albümü" pankartı ile oturma eylemine geçen annelerin eylemine, MEYA-DER, İHD yöneticileri ve Barış Anneleri Meclisi yöneticileri de katıldı. Her hafta bir kayıp hikâyesinin paylaşıldığı eylemde bu hafta, 1994 yılında dönemin korucu başı Kamil Atak'ın oğlu ve kardeşi oldukları belirlenen korucular tarafından Cizre ile Nusaybin arasındaki yolda katledilen Ramazan Uykur'un hikâyesi anlatıldı. Hikâyeyi anlatan Uykur'un eşi Azime Türk, "Kamil Atak birçok defa eşimi tehdit etmişti, korucu olmasını istiyordu. Eşim onu reddettiği için yol ortasında katledildi. Hepsinden şikâyetçi olduk, suç işledikleri kesinleşti, ancak hiçbiri tutuklanmadı. Kanımızın son damlasına kadar adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Barış Anneleri üyesi Ayşe Ertene ise, "Karanlık ve derin güçlerin devrede olduğu yıllarda çok sayıda insanımız katledildi bunların katillerin devlet yarattı. Bugün bile bu katiller kuruyarak kullanmak istiyor. Bizler bu ülkeye barışın gelmesini istiyoruz. Barışın olabilmesi için de bu insanların faillerin ortaya çıkması gerekiyor" dedi. 1 Kasım Dünya Kobanê gününe dikkat çeken Ertene, Kürtlerin artık kendileri için çizilen kaderleri kabul etmek zorunda olmadığını ve birlikte hareket ederek barışı sağlayabileceklerini belirtti. 

Yapılan konuşmaların ardından beş dakikalık oturma eylemi yapıldı.