Amed’de 19 Kasım’da ekoloji kıyımına karşı yürüyüş düzenlenecek

Amed’de 19 Kasım’da ekoloji kıyımına karşı yürüyüş düzenlenecek

Mezopotamya Ekoloji Hareketi, Dicle Nehri üzerine kent merkezinde 3 HES inşa edilmesi ve Hevsel Bahçelerini yapı rezervi ilan edecek projeyi protesto etmek için 19 Kasım’da Dağkapı Meydanı’nda miting düzenliyor. Miting öncesinde düzenlenen basın açıklamasında, AKP iktidarının Dicle ve Fırat nehirleri ve Mezopotamya’yı saedce bir enerji ve sömürü kaynağı olarak gördüğüne dikkat çekildi.

BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, KESK ve Amed Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Başkanlığına bağlı birimlerin de destek verdiği basın açıklamasını, Mezopotamya Ekoloji Hareketi Aktivisti Evin Akboğa yaptı.

Dicle Nehri’nin bugün devlet tarafından adı bile konulmayan/tanınmayan, ancak kutsal kitaplarda Fırat Nehri ile birlikte ismi geçen iki nehirden biri olduğunu söyleyen Akboğa ”Dicle Nehri bizim kutsalımız, hayat kaynağımız, geçmişimiz ve geleceğimizdir” dedi.

Dicle ile Fırat’ın, Kürdistan coğrafyasından, Basra Körfezi’ne kadar toplam 168 yerleşim birimine can verdiğini söyleyen Akboğa şöyle devam etti: “AKP iktidarı bu nehirleri ve Mezopotamya’yı sadece bir enerji ve sömürü kaynağı olarak görüyor. Fırat Nehri’ni adeta tutsak etmiş, baraj göllerine boğmuş. Şimdi de Dicle Nehri’ne aynısını yapmak istiyor. Zaten üzerindeki barajlarla can çekişen Dicle Nehri iyice tecrit edilmek isteniyor. İnsanlığın bu ortak değeri, şirketlere peşkeş çekilerek özelleştirilmek isteniyor. ”

Yaklaşık bir yıldır devam eden çözüm süreciyle, Kürdistan doğasının korunması gerekirken, aksine, doğasına ve kültürüne yönelim başladığına da dikkat çeken Akboğa, “Küresel kapitalist sistemin devleti de yanına alarak petrol, kaya gazı, maden projeleri, kum ocakları, hızlanan baraj yapımlılarıyla ve HES’lerle doğayı talan ediyor” dedi.

Akboğa, halk için yapılmak istenen bu projelere mayın döşemek, karakol yapmak ve güvenlik bütçesini arttırmak arasında bir fark olmadığını da sözlerine ekledi.

Şu anda Devlet Su İşleri (DSİ) ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Dicle Nehri üzerinde oynamak istediği oyunu çok iyi bildiklerini belirten Akboğa şöyle devam etti: “Bu oyunu Kürdistan coğrafyasında, Karadeniz’de Ege’de, Akdeniz’de çok gördük ve görmeye devam ediyoruz. İnsanların nasıl yerlerinden edildiklerini, hayvanlarına bir damla su içiremediklerini, köylerini terk etmek zorunda kaldıklarını gördük. Bunun yanında bu projelere karşı onurlu direnişlere de tanıklık ediyoruz.”

AKP iktidarının Dicle Nehri, Hevsel Bahçelerini ve Mezopotamya’yı kıskandığı için, değerlerini ve kültürlerinin yok etmeye çalışıldığına da dikkat çekti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Amed Surları ve Hevsel Bahçeleri’nin UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne girme yolunda olduğundan resmen haberi olduğunu hatırlatan Akboğa, “Nasıl oluyor da Hevsel Bahçelerini yapı rezerv alanı ilan edebiliyorsunuz? Yapacağınız HES’lerin insanların yaşam alanlarını, Dicle Nehri’ne özgü birçok canlıyı tehlikeye atacağını biliyor musunuz?” şeklinde sorular da yöneltti.

Akboğa son olarak Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nin bu talanın önünde duracağını söyledi. AKP iktidarı ve bakanlıklara da çağrı yaparak bu projeden vazgeçmelerini isteyen Akboğa tüm duyarlı insanlara, 19 Kasım saat 13:00 da Dağkapı Meydanında yapılacak olan miting ve yürüyüşe katılım çağrısında bulundu.