‘Maxmur’daki abluka derhal kaldırılmalı’ çağrısı
Demokratik Birlik İnisyatifi, Maxmur mülteci kampı üzerindeki abluka ve ambargonun kaldırılması için Ankara, Hewler ve Bağdat yönetimlerine çağrıda bulundu.
Demokratik Birlik İnisyatifi, Maxmur mülteci kampı üzerindeki abluka ve ambargonun kaldırılması için Ankara, Hewler ve Bağdat yönetimlerine çağrıda bulundu.
Demokratik Birlik İnisiyatifi, 10 Nisan’dan bu yana ağır bir ambargo altında olan Maxmûr Mülteci Kampı’nın durumuna dikkat çeken bir açıklamada bulundu.
BASKI VE ZULÜMLER
Açıklamada şunlar ifade edildi: “ Kürt halkı, Ortadoğu devletlerinin olumsuz politikaları nedeniyle bugüne kadar birçok zor koşul ve durumla karşı karşıya kaldı. Bazı ülkelerde varlıkları reddedildi ve bazılarında siyasi ve kültürel hakları tanınmadı. Bu anti-demokratik politikaların bir sonucu olarak milyonlarca Kürt kız ve erkek çocuğu ya hapsedildi, ya gömüldü ya da sürgüne gönderildi. Bunun önemli bir sonucu şüphesiz bugün Maxmur Mülteci Kampı'dır. Maalesef Türkiye'de 1990'larda Kürt halkına karşı ağır baskı ve zulümler yapıldı. Kürt sorununa demokratik bir çözüm açılmadığı için her yerde güvenlik politikaları uygulandı. Bu politikalar çerçevesinde binlerce köy yakıldı, boşaltıldı ve binlerce insan bu köylerden göç ettirildi. Bu nedenle 1993-1994 yıllarında binlerce insan göç etmek zorunda kaldı ve Güney Kürdistan'a kaçtı.
Çocukların ve gençlerin, kadınların ve erkeklerin çeşitli kamplardan Zaxo'ya ve oradan da Maxmur'a yolculuğu son derece zordu. Bu nedenle, Birleşmiş Milletler tarafından siyasi mülteci olarak kabul edilmeleri ancak birkaç yıl sonra gerçekleşti ve Maxmur Mülteci Kampı Birleşmiş Milletler himayesine girdi. Ancak, Maxmur Kampı Birleşmiş Milletler himayesinde olmasına rağmen, birçok kez saldırılara ve engellemelere maruz kaldı ve ne yazık ki bu durum değişmedi.”
ULUSLARARASI HUKUK İHLAL EDİLİYOR
“Uluslararası hukuk tarafından korunan mülteci hakları, özellikle BM misyonunun ihmali nedeniyle, bölgesel güçler ve devletler tarafından defalarca ihlal edildi. Bu şekilde, 13 binden fazla insanın yaşadığı Maxmur Kampı halkının günlük hayatı giderek zorlaşıyor.”
10 NİSAN’DAN BERİ DEVAM EDEN AMBARGO
Son olarak Bağdat hükümeti 10 Nisan 2025'ten itibaren Maxmur kampına ağır bir ambargo uyguladı. Bu ambargo sonucunda sivil halkın günlük ihtiyaçları karşılanmıyor, belediye hizmetleri sağlanmıyor ve kamp sakinlerinin sağlık hakkı engelleniyor. 14 Mayıs'ta ambargoyu kaldırmak için bir heyet Bağdat'a gitmesine rağmen dönüş yolunda Irak güçleri tarafından tutuklandılar ve bugüne kadar serbest bırakılmadılar.
BM DERHAL HAREKETE GEÇMELİ
Demokratik Birlik İnisiyatifi olarak, Maxmur Mülteci Kampı'na uygulanan ambargo ve ablukayı kabul etmiyoruz ve şiddetle kınıyoruz. Aynı zamanda, Birleşmiş Milletler'in sorumlu temsilcilerinin tutumunu eleştiriyor ve onları rolleri ve misyonları doğrultusunda derhal harekete geçmeye çağırıyoruz. Bu bağlamda, ambargonun sona erdirilmesi, sağlık hakkı, hareket ve çalışma özgürlüğünün korunması, hava saldırılarının ve kampın kuşatılmasının önlenmesi gerekmektedir.
MAXMUR HALKININ HAKLARI TANINMALI
Bağdat, Erbil ve Ankara hükümetlerini, Maxmur Kampı'ndaki sivil halkın haklarını tanımaya ve korumaya çağırıyoruz. Çünkü Maxmur binlerce sivilin evidir ve orada 31 yıldır sivil bir yaşam vardır. Maxmur halkının hikayesinin, zorluklar ve sıkıntılar karşısında onurundan ve varlığından vazgeçmemiş bir toplumun hikayesi olduğu asla unutulmamalıdır. Bu gerçeğin aynı zamanda Maxmur halkına yönelik saldırıların sebebi olduğunu biliyoruz.
ASLA SESSİZ KALMAYACAĞIZ
Maxmur mültecilerine yönelik saldırı ve ambargolar karşısında asla sessiz kalmayacağız ve her zaman kardeşlerimizin yanında olacağız. Umudumuz ve çağrımız Maxmur mültecilerinin talep ve beklentilerinin derhal karşılanmasıdır. Bu nedenle Maxmur Kampı'na yönelik politikalar bir suçtur ve uluslararası hukuka ve BM kararlarına göre kabul edilemez.”