Amed'de polislerden Ana Çocuk Sağlığı Merkezi’ne baskın
Amed'de polislerden Ana Çocuk Sağlığı Merkezi’ne baskın
Amed'de polislerden Ana Çocuk Sağlığı Merkezi’ne baskın
Amed Büyükşehir Belediyesi ve Bağlar Belediyesi’nin Ana Çocuk Sağlığı Merkezi’ne polis sabaha karşı baskın düzenleyerek kapıları kırdı ve devlet hastanelerinden yataklı tedavileri biten hastaları yeniden devlet hastanelerine götürdü.
Sağlık Merkezi’ndeki tahribatı yerinde inceleyen Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, “Yaptığımız iş son derece insani, vicdani ve ahlaki bir duruştur. Yapılması gerekli bir görev ve sorumluluktur” diyerek “Bu ülke gergin, neden bu sorunlar yaşanıyor” sorusunun cevabı niteliğinde olduğunu söyledi. Eşbaşkan Fırat Anlı da baskını “provakatif bir girişim” olduğunu belirterek, “Bundan sonra benzer yaklaşımların çok daha büyük sıkıntılara sebebiyet verebileceklerini görmek lazım” dedi.
Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Gültan Kışanak, Fırat Anlı, Bağlar Belediyesi Eşbaşkanı Birsen Kaya Akat Büyükşehir ile Bağlar Belediyesi’nin Ana Çocuk Sağlığı Merkezi’nde yapılan baskın ve tahribatları yerinde inceledi. Daha sonra açıklama yapan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, sabaha karşı saat 05.00 sıralarında Özel Hareket Timleri’nin Sağlık Merkezi’ne baskın yaparak görevli personeli yere yatırmak suretiyle bir operasyon yaptığını söyledi. Kışanak, “Oysa burası Büyükşehir Belediyesi ve Bağlar Belediyemizin birlikte sağlık hizmeti sunduğu bir Ana Çocuk Sağlık Merkezi’dir” dedi.
Bu Sağlık Merkezi’nin halka birinci basamak sağlık hizmeti sunduğunu belirten Kışanak, “Rojava’da özellikle Kobanê’de yaşanan insanlık dramından sonra resmi olarak Türkiye’ye getirilen çeşitli hastanelerde ameliyatları ve yataklı tedavileri yapılan hastaların, hastane sonrası barınma ihtiyaçlarını temin etmek ve yataklı tedaviden sonraki tıbbi desteklerini sürdürmek içinde burada bu hizmeti sunuyoruz” dedi. “Yaptığımız iş son derece insani, son derece vicdani, son derece ahlaki bir duruştur. Ve yapılması gerekli bir görev ve sorumluluktur” diyen Kışanak, bundan sonra da yerel yönetimler olarak ellerindeki sağlık merkezleri ve sağlık hizmeti sunan personelle bu tür destekleri sunacaklarını söyledi. Sabaha karşı Sağlık Merkezi’nin basılmasının “Bu ülke gergin, neden bu sorunlar yaşanıyor” sorusunun cevabı niteliğinde olduğuna dikkat çeken Kışanak, şöyle devam etti:
“Burada hastalar var, burada tedavi desteği alan insanlar var. Savaş travmasından, çatışmalardan, ölümden kurtulmuş gelmiş insanlar var. Ve sabahın 05.00’inde buraya Özel Hareket Timleri girip, içeride kapıları kırmak ve görevli personeli yere yatırmak suretiyle bir baskın gerçekleştiriyor. Bu hiçbir şekilde kabul edilebilir bir durum değildir. Bunu kınıyoruz, kabul etmiyoruz. Ve bu durumdan haberdar olduğumuz andan itibaren, emniyet müdürü ile valiliyle gerekli görüşmeleri yaptık bunun kabul edilemez olduğunu kendilerine de izah ettik. İçeride 14 tane kapı kırıldı, bu kapıların birçoğu işlevsiz odaların kapısıdır. İşlevsiz olduğu için kapalı olan odalardır. Bunların kapılarını kırdılar. Aynı odanın birden fazla kapısı var ve biri açık olduğu halde diğer kapı kırıldı. Çok açık bir şekilde Özel Hareket Timleri burada bir terör estirmeye gayret ettiler. Bu yanlışı, bu yaklaşımı kınıyoruz, kabul etmiyoruz.”
YAPILAN VAHŞET VE İNSANLIK DIŞI UYGULAMADIR
2’si refakatçi olmak üzere 46 hastanın alınarak başka hastanelere sevk edildiğini ifade eden Kışanak, “46 arkadaşımız burada tıbbi destek alan ve barınma imkanından yararlanan 46 Kobanêli insanımız buradan alınarak hastanelere götürüldü. Oysa bunlar daha önce de hastanelerden taburcu edilmiş kişilerdi. Şimdi hastaneler yine bunları peyderpey yataklı tedaviye ihtiyacı yoktur diyerek, bize geri gönderiyorlar. Bu arkadaşlarımız gelecekler biz burada bu desteği sunmaya devam edeceğiz. Bu bir insani ve vicdani bir duruştur. Bu kararlılıkla sürdürülecek bir hizmettir. Yapılan da bir vahşettir, yapılan da insanlık dışı bir uygulamadır” şeklinde konuştu.
Savaş travması yaşayan hastalara, bir sağlık merkezine, sağlık personeline ve bir kamu kurumuna bunun yapılamayacağını, kapılarının kırılamayacağını belirten Kışanak, bunu yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Kışanak, bir kez daha Rojavalı ve Kobanêlilere geçmiş olsun dileklerinde bulunarak. “Kendi evlerindeler, kendi memleketlerindeler, kendi kardeşlerinin yanındalar, güvendeler” diye konuştu.
ANLI: BURASI ONBİNLERCE İNSANA HİZMET SUNUYOR
Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı da belli bir süreden beri Amed’de emniyet güçlerinin hukuku, mevzuatı, yasaları tanımayan bir yol ve yöntem izlemeyi tercih ettiğini belirterek, “Son birkaç gündür buna benzer farklı baskınları yaşadık, gördük” dedi. Ama bir kamu kurumu ve sağlık merkezine böyle bir şey yapılmış olmasının “altı çizilecek vahamette” olduğunu belirten Anlı, “Elbette ki öne sürülen gerekçe bu bölgede yaşanan kimi sıkıntılardan ya da kimi emniyetin yürüttüğü operasyonlardan kaynaklı, buranın da şüpheli suç mekanı olarak görülüp basıldığı gerekçesinin hiçbir elle tutulur tarafı yoktur, hiçbir dayanağı yoktur” dedi. Bu civardaki herkesin, yanı başındaki Bağlar Polis Karakolu’nun da bildiği “Ana Çocuk Sağlık Merkezi” olduğuna dikkat çeken Anlı, şöyle devam etti:
“Burası on binlerce insana hizmet sunuyor. Yoksul, sağlık hizmetinden yararlanamayan insanların ilk başvurduğu adres haline geldi. Şimdi Rojava’da yaşananlar, Kobanê’de yaşananlardan sonra orada çatışmalardan zarar gören, oradaki olaylardan yaralanan, hastalanan sivil insanlarımızın ikinci basamak tedavisini gördükten sonra sadece belli bir süre kendi sağlık hizmetlerini alabilecekleri bir mekan haline geldi. Ve burada onlarca sivil insanımız kimi zaman pansumanlarını, kimi zaman rutin sağlık hizmetlerini alarak sağlıklarına kavuşuyorlar. Bu aslında desteklenmesi, bütün kamuoyunun ve ilgili remi kurumlarının da desteklemesi gerek bir uygulamadır.”
YAPILAN PROVOKATİF BİR GİRİŞİMDİR
Polisin bu şekilde baskın düzenlemesi, kapıları kırması ve hastalara bu şekilde davranmasının bir hukuk ihlali olduğunun altını çizen Anlı, “Hem resmi kuruma dönük bir ihlal, hem de sivil yurttaşlara, buradaki insanlara, yaralı hastalara yapılmış bir eziyettir” dedi. Anlı, “Kent kamuoyunun hassasiyeti ve duyarlılığı ortadayken böylesi bir adımın, bir provokasyon girişimi olarak nitelendirilmesi ve bundan sonra da buna dönük adımlarda gerekli hassasiyetin gösterilmesi hepimizin ortak talebidir. Eğer bu hassasiyet gösterilmezse ne yazık ki bu kentteki duyarlı kamuoyunun tepkisini çekmeye devam edecektir” diye konuştu.
İlgili birimlerin buradaki hastalardan, sağlık hizmeti sunanlardan ve kent kamuoyundan özür dilenmesini isteyen Anlı şöyle devam etti: “Bunun telafisi belki bu biçimle olacaktır. Ama arkadaşlarımız Bağlar Belediyesi ile birlikte hukukçularımız gerekli yasal işlemleri yapacaktır. Savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Mahkemeden de buraya verilen zarar, ziyanın tespiti ve tazmini içinde girişimlerde bulunacağız.”
Baskının provokatif bir girişim olduğunun altını çizen Anlı, “Bundan sonra benzer yaklaşımların çok daha büyük sıkıntılara sebebiyet verebileceklerini görmek lazım” dedi. Anlı hastalara ve sağlık çalışanlarına geçmiş oldun dileklerinde bulunarak çalışmalarından dolayı sağlık emekçilerine teşekkür etti.
Bağlar Belediyesi Eşbaşkanı Birsen Kaya Akat da insanların tedavi edildiği Sağlık Merkezi’ne baskın yapıldığında Emniyet Müdürü’nü aradığını ama haberinin olmadığını söylediğini aktardı. Atak yasal yollara başvuracaklarını açıkladı.
SAĞLIK KURUM TEMSİLCİLERİNDEN ZİYARET
Amed Tabipler Odası Başkanı Dr. Cengiz Günay ve kentteki tüm sağlık kurum ve kuruluşların temsilcileri de Ana Çocuk Sağlığı Merkezi’ni yerinde inceleyerek açıklama yaptı. Dr. Günay Suruç Müşritpınar Sınır Kapısı’nda hasta ve yaralıların saatlerce bekletildiğini ve bir yaralının yaşamını yitirdiğini söyledi. Bu şekilde sınırda yaşamını yitiren hasta sayısı 12’ye yükseldiğini anlatan Dr. Günay, Büyükşehir Belediyesi ve Bağlar Belediyesi Sağlık Merkezi’nde gözaltına alınan hastaların tamamının Suruç Devlet Hastanesi’nden getirildiğini ve ilk müdahalenin ardından başka hastanelere sevk edildiğini dile getirdi. Dr. Cengiz Günay, “Suruç Devlet Hastanesi’nde bu hastaları kaldıracak kapasite yok. Urfa Devlet Hastanesi’nde de artık yer kalmadı. Bu nedenle Antep, Diyarbakır ve hatta Adana’ya göndermek zorunda kalıyoruz” dedi.
Türkiye’nin her yerinden gelen gönüllü hekimlerin canla başla çalışma yürüttüğünü aktaran Dr. Cengiz Günay, “Hastaların tedavilerinin tamamlanması ardından hastane yetkilileri taburcu ediyor ve ‘evlerine gitsinler’ diyor. Onların evi burası bunu herkes çok iyi bilsin. Biz bu insanları Kobanê’ye mi gönderelim, yani savaşın, çatışmanın ortasına gönderip tekrar hayatlarını tehlikeye mi atalım” şeklinde konuştu.
Devletin mülteci hastalara sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Dr. Günay, “Burada devletin yapması gerekeni biz yapıyoruz. Devlet bizi engelleyeceğine önce kendi görevini yerine getirsin” dedi.
Tüm yaralıların AFAD tarafından kayıt altına alındığını, yasadışı bir durumun söz konusu olmadığını aktaran Dr. Cengiz Günay, “Kayıt altında olan hastaları buradan kaçırmanızın anlamı ne, çalışanlarımıza darbe vurmanın mantığı ne” diye sordu.
Sağlık Merkezinden çıkarılarak başka hastanelere gönderilen hastaların derhal geri getirilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Günay, “Çünkü hastanelerin boşaltılması lazım, olağan dışı bir durum yaşıyoruz, her an binlerce sivil gelebilir” diye uyarıda bulundu.