‘Anayasanın birçok maddesi değişse bile Kürt sorunu çözülmez’

Anayasanın değişecek maddelerinden yola çıkarak “Password: 74 26 61 27 D” adıyla Kürt sorunu için bir şifre hazırlayan Prof. Eser Karakaş “Bu şifreyi vursanız bile Kürt sorunu çözülmez, ancak sorunun çözümü için bu maddelerin değişmesi şart" dedi.

Almanya’nın başkenti Berlin, 21- 22 Eylül tarihlerinde önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapmıştı. Türkiye’nin farklı kesimlerinden sanatçılar, gazeteciler, bilim insanları, siyasetçiler ve akademisyenleri “Demokratik Türkiye için Toplumsal Sözleşme Arayış” adlı konferansta biraraya gelmişti. İki günlük sunum ve tartışmaların ardından Demokrasi İttifakı’nın kurulduğu konferansın katılımcılarından birisi de Prof. Eser Karakaş’tı.

Kürt sorunun çözülmesi için Türk anayasasının birçok maddesinin değişmesi gerektiğini belirten Prof. Karakaş anayasada değişecek maddelerden esinlenerek “74 26 61 27 D” adıyla hazırladığı bir sunumu katılımcılara aktardı. “Bu şifreyi vursanız bile Kürt sorunu çözülmez, ancak sorunun çözümü için bu gerekli” diye konuşan Prof. Karakaş şifresinin ayrıntılarını ANF’ye anlattı.

Prof. Karakaş’a göre yetki maddesi, vergi ödeme, dil, Türk vatandaşlığı gibi konuları kapsayan değişiklikler ise şu maddelerde olmalı:

- 7. Maddesi: Yasama yetkisi Türk milleti adına TBMM’nindir. Bu yetki devredilemez.

 - 73. Madde: Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.

- 42. Madde: Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.

- 66. Madde: Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.

- 127. Madde: Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir.

- Dibace (anayasanın başlangıç kısmı): Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin…

‘HEPSİ DEĞİŞSE BİLE SORUN ÇÖZÜLMEZ’

Adı geçen maddelerin hepsinin değişmesi halinde de Türkiye’de Kürt sorununun çözülmeyeceğini vurgulayan Prof. Karakaş devamla şöyle konuştu; “Anlattığım maddelerde değişiklik olmazsa Kürt sorunu çözülmez, ancak bunların hepsinin değiştirilirse Kürt sorunu çözülecek diye bir garanti yok. Ancak bu değişiklikleri yapmak lazım. Çözüm için bunlar şart.”

Söz konusu maddelerin değişmesinin Kürt sorununun çözümüne yardımcı olacağı gibi Türkiye’nin de demokratikleşmesinin önünü açacağını belirten Prof. Karakaş “Özellikle yerel yönetimlerin vergi toplamasını engelleyen yasa değişmeli, bu sadece Diyarbakır’ı değil Edirne veya Muğla’yı da bağlıyor. Daha güçlü bir yerel yönetim için bunu aşmamız lazım.” diye konuştu.

Aynı şekilde anadil yasağının anayasadan çıkartılması gerektiğine dikkat çeken Prof. Eser Karakaş “Bu madde de çok çetrefilli bir madde, fakat bu yasanın çıkartılması yetmez, buna kanunla bir şeyler de eklemek lazım. Örneğin Diyarbakır’da Kürtçe eğitim yapalım ama ben Diyarbakır üniversitesinde bir Türk olarak hocalık yapmaya gittiğimde benim çocuğum hangi dilde ne okuyacak? Benim çocuğum büyü de, yanıma torunumu götürdüm ortaokulu orada hangi dilde okuyacak. Bu da bir sorun, bunu da yasayla düzenlemek lazım” dedi.

‘VATANDAŞLIK SIFATI TÜRK OLAMAZ’

Ayrıca “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” diyen anayasadaki 66. Maddesinin mutlaka değişmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Karakaş devamla şöyle konuştu: “Bu olmaz olmaz, her şeyin başı bu maddedir. Çünkü vatandaşlık sıfatı Türk olamaz. Vatandaşa Türk denilmez. Örneğin ben Türküm, benim Türklüğümün kamu hukukuyla bir alakası yoktur, başka bir Kürdün de Kürtlüğü de kamu hukukuyla alakası yoktur. Bunlar özel hayatı ilgilendirir. Kamu hukukunu sadece vatandaşlık ilgilendirir. Fakat anayasada vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk deniliyor.”

Sadece Fransa’daki anayasada buna benzer bir maddenin olduğunu ifade eden Prof. Karakaş diğer ülkelerdeki örneklerle şu şekilde karşılaştırdı: “ABD anayasasında böyle bir madde yoktur. Örneğin Almanya’daki anayasada da Alman vatandaşı olan herkes Alman’dır diye bir madde bulamazsınız. Amerika ise zaten bir coğrafya ismidir, yani o coğrafyada yaşayanlar kast ediliyor. İngiltere’de ise dört etnik grup vardı; İngilizler, Galler, İskoçlar ve İrlandalılar. Bunların ortak adı ‘Britisch’dir, fakat Britisch diye bir halk yok Türkiye’de olduğu gibi. İngiltere bizim gibi davransaydı vatandaşlık adını İngiliz derdi ve orası da maf olurdu.”

‘BU ANAYASA BURAM BURAM IRKÇILIK KOKUYOR’

Türkiye’nin kendi özgü bir anayasasını olması gerektiğini düşünen Prof. Karakaş devamla önerilerini şu şekilde sıraladı: “Kısa ve öz bir anayasa olabilir. Orada Türkiye’ye özgü tanımlar yapmaya gerek yok. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin aynen anayasa olarak üzerinde hiç oynanmadan alınmasından yanayım. Bu anayasada Türklüğe yönelik, buram buram ırkçılık kokan ifadeler var. Ben bunu bir Türk olarak ben de kabul etmiyorum, Kürt olsaydım ne düşünürdüm hiç bilmiyorum.”

PROF. ESER KARAKAŞ KİMDİR?

1953'te İstanbul'da dünyaya gelen Prof. Dr. Eser Karakaş, Türkiye’de akademi dünyasında öne çıkan isimler arasında yer alıyor. 1978 yılında Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü'ne giren Prof. Karakaş İktisat alanında İstanbul Üniversitesi'nde yüksek lisans ve Maliye Anabilim Dalı'nda doktorasını yaptı.

Prof. Karakaş, 1987'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde yardımcı doçent, 1990'da doçent ve 1996 yılında da profesör oldu. 17 yüksek lisans ve 5 doktora tezinin danışmanlığını yapan Prof. Karakaş 1993-99 yılları arasında İstanbul Üniversitesi'nde bölüm başkan yardımcılığı ve 1991-99 yılları arasında anabilim dalı başkanlığı yapmıştır. 1999-2003 yılları arasında Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığı yapan Prof. Karakaş şu anda Fransa’da yaşıyor.