ANF muhabiri Demir savunma yapıyor
ANF muhabiri Demir savunma yapıyor
ANF muhabiri Demir savunma yapıyor
Kürt basın kurumlarına "KCK Basın Komitesi" adı altında yapılan baskınların ardından 22'si tutuklu 46 gazeteci hakkında açılan davanın 6'ncı duruşmasının ikinci gününde savunma yapan ANF muhabiri ve ETHA editörü Arzu Demir, daha önceki duruşmalarda neden Kürtçe "Ez livir im" dediğini açıkladı. Demir, "Ben anadilimde konuşurken, arkadaşlarımın yargılamanın her aşamasında kendi anadillerinde konuşmalarına izin verilmemesi arkadaşlığa, ahlaki eşitliğe aykırıdır. Ahlaki eşitlik için Kürtçe konuşmaya çalıştım" dedi.
Kürt basın kurumlarına "KCK Basın Komitesi" adı altında yapılan baskınların ardından 22'si tutuklu 46 gazeteci hakkında açılan davanın 6'ıncı duruşması ikinci gününde İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda devam ediyor. Duruşma davada tutuksuz yargılanan ANF Muhabiri ve ETHA editörü Arzu Demir'in savunması ile başladı. Savunmasına anadili Türkçe olduğu halde daha önceki duruşmalarda neden Kürtçe konuştuğunu açıklayarak başlayan Demir, davada yargılanan Kürt meslektaşlarının kendi anadilleri ile konuşmasında yargılamanın her aşamasında izin verilmemesinin ahlaki eşitliğe aykırı olduğunu söyledi.
Daha önceki duruşmalarda kendini Kürtçe ifade etmesinin ahlaki, vicdani ve siyasi üç nedeni olduğunu belirten Demir, şöyle devam etti: "Bu davanın Türk sanıklarından biriyim. Anadili Türkçe olan biri olarak, kimlik tespitinde Kürtçe konuşmaya, daha doğrusu birkaç kelime etmeye çalıştım. Üç çok önemli nedenim var. İlki, vicdani yani insani. Kendi anadilimin bir başkası için işkence aracı olarak kullanıldığını anladığım gün, hayatımın en derin sızısını yaşadım. Bunu anladığımda üniversitedeydim. Çocukluğumda ilkokulda göğsümü kabartarak okuduğum 'Türk'üm, doğruyum' diye başlayan ant, bir başkası için işkence aracıydı. Her gün, Türk olmadıkları halde, Türklükleriyle övünmeye zorlanan Kürt çocuklarının varlığının farkına vardığımda, hayatımın en derin sızısını yaşadım. Bu sızıyı bir nebze olsa gidermek için, biraz da utanarak, Kürtçe konuşmaya çalıştım. İkincisi, ahlaki. Bu salonda birlikte yargılandığım gazeteciler, aynı zamanda benim arkadaşlarım. Çağdaş'la adliye salonlarında saatlerce beklediğimi bilirim. Ömer ya da Sadık'la sokakta haber takibi yaparken polisten birlikte dayak yedik. Ben anadilimde konuşurken, arkadaşlarımın yargılamanın her aşamasında kendi anadillerinde konuşmalarına izin verilmemesi arkadaşlığa, ahlaki eşitliğe aykırıdır. Ahlaki eşitlik için Kürtçe konuşmaya çalıştım. Üçüncü nedenim siyasidir. Sosyalist gazeteciyim. Bunu her yerde söyledim. Enternasyonalist devrimci Che Guevera'nın sözü, benim için çok önemli: 'Nerede ezilen bir halk varsa, oralıyım ben.' Bu topraklarda yıllardır Kürt halkına karşı uygulanan politikalar, Türk ulus devleti yani benim Türk kimliğim adına yapıldı. Bu asimilasyon ve yok etme politikalarının bir parçası olmak istemedim. Sosyalistliğin bir gereği olarak, dünyanın her yerinde ezilen hakların yanında yer aldım. Bu topraklarda da Kürt halkının, anadil talebinin yanındayım. Bu nedenle Kürtçe konuşmaya çalıştım."
Duruşma gazeteci Demir'in savunmasıyla devam ediyor.