Ankara’da KESK’lilerin yargılandığı duruşma başladı
Ankara’da KESK’lilerin yargılandığı duruşma başladı
Ankara’da KESK’lilerin yargılandığı duruşma başladı
KESK’lilerin yargılandığı davada sanıklar iddianamedeki hukuksuz ve çelişkili suçlamalara tepki göstererek, beraat istedi.
KESK’e yönelik 19 Şubat 2013 günü 28 ili kapsayan operasyonlar sonucu açılan davada “DHKP-C üye ve yöneticisi olmak” suçlamasıyla Ankara’da yargılanan kamu emekçilerinin bugünkü duruşması başladı. Ankara Adliyesi’ndeki 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan 15 KESK’li katıldı.
Mahkeme salonuna girdikleri sırada seyircilere “oturma düzeni baskısı” yapılmasına tepki gösteren, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, “Bizi düzene sokmaya çalışmayın. Kavga istiyorsanız kavga edelim” dedi.
Mahkeme Başkanı’nın haklarındaki suçlamaları okumasının ardından söz alan, Bartın Eğitim Sen Şube Başkanı Firuzan Özen, KESK’in hükümetin hedefinde olduğunu belirterek, 19 yıldır öğretmen olduğunu ve sendikal mücadeleye 1994 senesinde başladığını ifade etti. Mücadelesine devam etmeye kararlı olduğunu ifade eden Özen, “İddianame hukuk dışı ve mesnetsiz. Sendikal faaliyetlerimiz yasadışı gösteriliyor. Görüştüğümüz herhangi bir kişiyle örgütsel görüşme yaptığımız iddia ediliyor ama görüşmenin içeriği ortada yok” dedi. İddianamede Murat Bülbül ile örgütsel görüşme yaptığı yönündeki iddialara değinen Özen, “Murat Bülbül aynı okulda görev yaptığım arkadaşım. Günün 6 saatini aynı okulda geçirdiğim biriyle görüşmem çok doğal. Kendisinin kardeşi intihar saldırısında bulunduğu için hedef yapılmamız hukuki değil” diye konuştu. Özen, telefon görüşmelerinin de iddianameye konulduğuna dikkati çekerek, ekledi: “F Tipi filmi üzerine yaptığımız bir telefon görüşmesi de ‘propaganda’ olarak yansıtılıyor. Görüşme sırasında ‘Süreyya var, filme gitmeli’ şeklindeki sözlerim ‘film propagandası olarak yansıtılmış. Ayrıca ‘Süreyya’ diye bahsettiğimiz kişi de Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’dir. Kendisi bu filmin yönetmeniydi.”
Eğitim Sen’li Gülcan Kalkan ise yaptığı konuşmada yasal eylem ve etkinliklere katılmalarının suç olarak gösterildiği eleştirisinde bulundu. Kalkan, “Alevi olduğum için Alevi mitingine katılmam çok doğal değil mi? Bu bile iddianameye konulmuş. 6 ay haksız yere tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildim. Adli kontrolün de kaldırılmasını talep ediyorum” dedi.
SES yöneticisi Saniye Erenler de hakkındaki suçlamayı reddederek, “Sendikalar iktidar baskısıyla yıldırılmak isteniyor” dedi. Erenler, “Yapılan aramalarda bulunan bir CD’nin profesyonel olarak şifrelendiği iddianamede yazıyor. ‘Devrimcimemur’ şeklindeki şifrenin neresi çok gizli ve profesyonelce hazırlanmış” dedi.
KESK’li Emre Kesikhalı ise konuşmasına “asıl önümüzdeki duruşmalarda biz faşist zihniyeti yargılayacağız” diyerek başladı. Kendilerine yönelik yargılamayı “AKP’nin muhalifleri sindirme girişimi” olarak ele alan Kesikhalı, Mahkeme Heyetine “Ulucanlar Katliamı’nı anmamız bile suç olarak gösterilmiş. Bizle uğraşacağınıza gidin de Ulucanlar’daki katillerin peşine düşün” diye tepki gösterdi. Kesikhalı, İstanbul’da tutuklu bulunan KESK’lilere de dayanışma mesajı gönderdi.
Duruşma, verilen 1 saatlik aranın ardından devam edecek.