Ankara Katliamı Davası: ÖSO da insanlığa karşı suç işledi
Ankara Katliamı Davası'nın 7’nci duruşmasının ilk günü sona erdi.
Ankara Katliamı Davası'nın 7’nci duruşmasının ilk günü sona erdi.
10 Ekim Ankara Katliamı Davası'nın 2 gün sürecek 7’nci duruşması öğleden önce verilen aranın ardından devam etti. Sanık avukatları öğleden sonraki duruşmaya katılmadı. Dosyada bulunan fotoğraflar ekrana yansıtılarak sanıklara gösterildi. Yakup Şahin’e ait olan benzinlikte bulunan güvenlik kamerasından elde edilen fotoğraflar ekrana yansıtıldı. Katliamda kullanılan bombaların hazırlandığı Alyaz Sitesi’ndeki güvenlik kamera kayıtlarında sanıklardan Hacı Ali Durmaz’a ait görüntülerin ekrana yansıtıldığı anda Hacı Ali Durmaz’ın gülmesi ve diğer sanıklarla konuşması dikkat çekti.
Sanık Yakup Şahin kendisine gösterilen görsellere ilişkin, "Söyleyecek hiçbir beyanım yoktur. Bilirkişi raporunu inceledikten sonra beyan edeceğim" dedi. Daha sonra fotoğrafları gösterilen Şahin fotoğraflardaki kişinin kendisi olduğunu beyan etti. Sanıklar Hakan Şahin, Abdulmuttalip Demir, Metin Akaltın, Erman Ekici, Hacı Ali Durmaz, Resul Demir, İbrahim Halil Alçay, Yakup Şahin, Yakup Karaoğlu ve Talha Güneş’e gösterilen fotoğrafların kendilerine ait olduklarını beyan etti. Diğer sanıklar Esin Altuntuğ, Hüseyin Tunç ve Nihat Ürkmez ise kendilerine gösterilen fotoğraflarının reddetti.
SANIKLAR HİÇBİR ŞEYİ HATIRLAMIYOR!
Sanıklara eklenen belge ve kayıtlara göre mağdur avukatı Kemal Gündüz yeni sorgu yaptı. Gündüz Sanık Hüseyin Tunç’a sorduğu sorulara Tunç cevap vermek istemediğini söyledi. Mağdur Avukatı Ahmet Özdel ise sanık Yakup Şahin’e canlı bombalara eskortluk yaptığı araç içinde kendisinin kullandığı araçta yanında kimin olduğunu sordu. Şahin cevaben kullandığı araçta yanında kimin oturduğuna dair soruya “bilmiyorum, hatırlamıyorum” yanıtını verdi. Avukat Özdel ise yaptıkları araştırma ile Şahin’in yanında oturan kişinin Enver Özyağcı olduğunun anlaşıldığını söyleyerek, sanık Şahin’in yalan söylediğini bildirdi.
Duruşmada mağdur avukatlarının fotoğraflarla ilgili sanıklara soruları devam etti. Mağdur avukatı Eylem Sarıoğlu sanık Yakup Karaoğlu'na, Elazığ'da piknik yaptıklarını iddia ettikleri fotoğrafları sordu. Karaoğlu’nun fotoğrafların 2010 yılına ait olduğunu iddia etmesi üzerine Sarıoğlu, fotoğrafların 2014 yılına ait olduğunu ifade etti.
Sorgunun devam ettiği sırada her duruşmada provokasyon yapan sanık Mehmeddin Baraç mağdur avukatlarına küfretti. Avukatların kendisine küfrettiğini iddia eden Baraç’a katılanlar tepki gösterdi. Tartışma devam ederken sorgusu devam eden Karaoğlu ailelere, avukatlara “Burada bulunanların çoğu DHKP-C terör örgütüne üye” dedi. Karaoğlu’nun ifadeleri ile salondaki gerilim arttı. Karaoğlu’na 'faşist' diyen bir katılan ile Karaoğlu salondan çıkarıldı.
'İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLARDAN DA YARGILAMA OLMALI'
Mağdur avukatı Senem Doğanoğlu, DAİŞ'in Irak ve Suriye’deki son durumuna işaret ederek, şunları belirtti: “IŞİD son dönemlerini yaşamaktadır, Irak ve Suriye’de devam eden yargılamalarda bunlar sadece ‘terör örgütü üyeliğinden’ yargılanmıyorlar. Aynı zamanda soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçlardan yargılanıyorlar. Bu cihatçılar kendi ülkelerine dönmek istiyorlar, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kararına göre IŞİD, Êzidîlere, kadınlara ve Sünni Müslüman olmayan herkese karşı soykırım suçu işlemiştir. Bunun yanında tecavüz gibi insanlık suçlarını da işlemiştir. Avrupa ülkeleri diğer ülkelere seslenerek ‘IŞİD’lileri yargılarken kendi mevzuatınızda yoksa bile Avrupa Konseyi kararını gerekçe göstererek savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suçlardan yargılayabilirsiniz’ dedi. Biz de bu kişileri yargılarken sadece katliamdan veya örgüt üyeliğinden değil insanlığa karşı işlenen suçlardan yargılamalıyız, delilleri bu temelde değerlendirmeliyiz."
'ÖSO SAVAŞ SUÇU İŞLEDİ'
ÖSO yargılamalarına da değinen Doğanoğlu, “Suriye’de ÖSO’da aktivasyonu tespit olunan bir kişi İsveç’te savaş suçu işlemekten ve insanlığa karşı nitelikli saldırıdan yargılanıyor” hatırlatmasında bulundu. Sadece infaz görüntüsü paylaşan bir Alman vatandaşının savaş suçu işlemekten yargılandığını da hatırlatan Doğanoğlu, “El Nusra cephesinden dönmüş olan ve birleşmiş milletler gözlemcisini kaçırdığı iddiası olan bir Alman vatandaşı savaş suçuna yardım etmekten dolayı ceza aldı ve infaz ediliyor. Le Farge isimli alçı şirketi ise DAİŞ’e finans yardımı sağladığı iddiası ile insanlığa karşı işlenen suçlardan dolayı soruşturması devam ediyor” dedi.