10 Ekim Ankara Katliamı Davası'nın 3’üncü duruşması 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Aileler, duruşma öncesinde adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Katliamda eşi Uygar Coşgun'u kaybeden 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, "Bugünden sonra alanlarda olup barış şiarını duyuracağız, sizler de biliyorsunuz ki sizler olmadan adalet gelmeyecek” dedi.
AV. BEK: BİR GRUP KATİLLE YETİNMEYECEĞİZ!
Ailelerin avukatlarından Tugay Bek de, 10 Ekim Davası'nın Hrant Dink davası gibi siyasi bir dava olduğunu, bu davada kamu görevlilerinin ve siyasi sorumların ortaya çıkarılması için çabalayacaklarını söyledi. Av. Bek, “Bir grup katil önümüze konuldu ancak bununla yetinmeyeceğiz. Bu cinayetler siyasi, IŞİD ve AKP arasındaki ilişkileri ortaya koyuyor. Sadece geçen celseden bu yana ortaya konulan haberler bile bunu ortaya koyuyor” diye konuştu.
GRIEBNER: GURUR VERİYORSUNUZ
Almanya’nın Hamburg kentinden davayı izlemeye gelen Holger Griebner, “Sizin verdiğiniz barış mücadelesinden gurur duyuyoruz. Biz kendi ülkemize de soruyoruz, ‘siz halen neden IŞİD’e silah yolluyorsunuz’ diye. Biz 10 Ekim davasını yanındayız” dedi.
Duruşmayı, HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve CHP Milletvekilleri Şenal Sarıhan ile Veli Ağbaba ve EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş da izliyor.
DEVLETİN ROLÜ
Katliama ilişkin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın Şubat ayında görülen ikinci duruşması sırasında kamu görevlilerinin sorumluluklarına ilişkin müştekilerin taleplerini dikkate alan mahkeme heyeti, duruşmada dile getirilen ve heyete sunulan konuların araştırılması için Memur Suçları Araştırma Bürosuna suç duyurusunda bulunulması kararı almıştı. Karar doğrultusunda hazırlanan müzekkere 21 Nisan günü Başsavcılığa iletilmişti.
Müzekkerede, istihbaratlara rağmen miting öncesi önlem alınmaması, katliam sonrası yaralılara gaz sıkılması, ambulansların engellenmesi konusunda kamu görevlilerinin sorumluluğun araştırılması talep edilmişti.
Katliamın öncesi ve sonrasında istihbarat, emniyet ve sağlık görevlilerinin görevlerini yerine getirmedikleri yönündeki şikayetlere valilik soruşturma izni vermemişti. Polislere ilişkin mülkiye müfettişlerinin hazırladığı ön inceleme raporunda istihbarat yazılarına rağmen gerekli önlemlerin alınmadığı şüphesi nedeniyle emniyet yetkilileri hakkında soruşturma yapılması görüşü belirtilmiş olmasına rağmen, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçlarını Araştırma Bürosu, valiliğin kararına itiraz etmemişti.
Katliam sonrası STK'lerin hazırladığı raporlarda Gar önünde birçok kişinin polis müdahalesi sonrası can verdiği kaydedilmişti.