Ankara Katliamı Davası: Devlet eksik bilgi veriyor!
Ankara Katliamı Davası'nın duruşmasına devam edildi. Avukatlar tarafından, Antep'teki katliamla ilgili dosyalar da istendi.
Ankara Katliamı Davası'nın duruşmasına devam edildi. Avukatlar tarafından, Antep'teki katliamla ilgili dosyalar da istendi.
10 Ekim Ankara Katliamı Davası'nın 3’üncü duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde üçüncü gününde devam ediyor. Duruşma salonunda, sanıklar ve müdafileri ile müşteki avukatları, katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri ve çok sayıda kişi hazır bulundu. Kimlik tespitinin ardından yargılamaya başlandı.
Sanıklar arasında bulunan Yakup Şahin aynı zamanda Suruç Katliamı davasında yargılanıyor. Suruç katliamı davasının ilk duruşması Şanlıurfa Hilvan Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülmeye başlandı. İlk olarak söz alan müşteki avukatı Özcan Karakoç, SEGBİS ile bağlanması talebinde bulunulan Yakup Şahin’in burada olup olmayacağını sordu. Hakim, Şahin’in duruşma salonunda olacağını, kendisine Suruç davasıyla ilgili gelen bir şey olmadığını söyledi.
AVUKATLAR SANIKLARIN DOSYALARINI İSTEDİ
Avukat Kemal Gündüz de, kendilerini patlatarak öldüğü öne sürülen Yunus Durmaz, Halil İbrahim Durgun ve Mehmet Kadir Cebeal’in olay yeri görüntüleri, operasyon kapsamı ve biçiminin dosyaya dahil edilmesini istedi. Yine Gündüz, sanıklar ile kendilerini patlatarak ölen Yunus Durmaz ve Mehmet Kadir Cebeal hakkında tüm soruşturma, kovuşturma veya kovuşturmaya ek karar verilip verilmediğine dair kararların dosyaya eklenmesini, bunun için yeniden ilgili yerlere müzakere yazılmasını istedi.
Gündüz, sanıkların telefon İMEİ numaralarının istendiğini, Gaziantep Emniyeti'nin ise ya 14 ya da 16 haneli İMEİ numaralarını ya 15 ya da 17 haneli olarak gönderdiğini, telefonların yeniden celp edilmesini talep ettiklerini ifade etti.
Gündüz, Abdulmuttalip Demir ile Talha Güneş’in sanık olduğu ve Antep’te bulunan dosyanın sadece iddianamesinin geldiğini, dosyanın 10 Ekim ile ilgili olması nedeniyle dosyanın tümünün celp edilmesini istedi. Gündüz, Talha Güneş’in örgütün bombacısı olduğunu, Antep düğün patlamasındaki dosyada sanık beyanlarında da Talha Güneş’in 10 Ekim Gar katliamı bombacısı olduğunun ifade edildiğini söyledi.
ANTEP SALDIRISI
Gündüz, yargılamanın genişletilmesini istedi, Antep'teki kına gecesi saldırısında sanıkların amonyum nitratı 10 Ekim Katliamı’nda sonra bile rahatça temin edebildiğini belirtti. “Emniyet üzerine biraz eğilse Antep Katliamı olmayacaktı” diyen Gündüz, "Kına gecesi katliamı sanığı, Gar Katliamı’nın bombasını da Talha Güneş’in hazırladığını söylüyor. Bu yüzden Antep Kına Gecesi Katliamı’nın dosyasının da getirilmesini istiyoruz” talebinde bulundu.
'BANKA HESAPLARI DOSYALARA EKLENSİN'
Avukat Ahmet Özden de, dosyada bulunan sanıkların finansal ilişkilerine değinerek, sanıkların banka hesapları ve hareketlerinin ilgili bankalardan istenmesi ve dosyaya eklenmesini istedi. Özden, sanıkların ısrarla vurguladıkları İHH, Genç Ensar Derneği, Ab-u Hayat gibi dernekler ile ilgili bilgilerin ilgili ilin emniyetinden istenmesi, yine bu derneklerle ilgili MİT’in bir raporu olup olmadığının sorulması talebinde bulundu.
Nizip’te Yakup Şahin’e amonyum nitrat satmayan depo sahibi şahsın da tespit edilmesini isteyen Özden, ENES Plastik ile ilişkisi bulunan Dilek Kaya’nın dinlenmesi, Deniz Duman’ın Esin Durgun ile Halil İbrahim Durgun’u Suriye’ye kaçırmaya çalışan kişi olduğu, Duman’ın dosyada dinlenmesini istediklerini beyan etti. Özden, “Adalet geç gelirse zulüm olur” dedi.
'YÖNETİCİLER BİLGİ VERMİYOR'
Müşteki Avukatı Kazım Bayraktar da, toplanan delillerde yavaş yavaş bir puzllenin oluştuğunu, 4 önemli patlamada soruşturmanın yapılmamasının bu mahkeme üzerine yük bindirdiğini söylerken, şöyle devam etti: "Bazı yöneticilerin hâlâ direndiğini görüyoruz. Ankara Emniyeti, Ankara Adliyesi ile Antep Emniyeti ve Antep Adliyesi'nden müzakerelerine verilen cevapların eksik olduğunu görüyoruz. Savcıların bu olayların arka planlarının ortaya çıkmasına direndiklerini görüyoruz."
Av. Bayraktar, mahkemenin cevap istediği bazı bilgileri vermemekte direnen kamu görevlilerine ihtaratlı müzakere yazılmasını, cevap alınamadığı takdirde gerekli yasal işlemleri yapacaklarını ifade etti.
Müşteki Özcan Karakoç’un konuşması sırasında sanıklardan Resul Demir’in “Sen bize bakma” demesi üzerine duruşma salonunda gerginlik yaşandı.
'SANIKLAR BİRBİRİYLE İYİ İLİŞKİDE'
Karakoç, sanıkların ilk celsede birbirini tanımayan bir insan grubu iken 3’üncü celsede sanıkların ilişkilerinin ortaya çıktığını söyledi. Karakoç, sanık Mehmeddin Baraç’ın önceki ifadesinde hasta olduğunu ve kendisinin burada olmaması gerektiğini ifade ettiğini hatırlatarak, gelen belgeler ile Mehmeddin Baraç’ın "Ömer Hattap" olarak kayda geçtiğini söyledi. Yakup Şahin’in de çeşitli kod adları ile bilindiği bilgisini paylaşan Karakoç, özellikle sanıkların birbirleriyle iyi ilişkileri olduğuna dikkat çekti. Karakoç, “Basit bir sigara kaçakçılığında bile iletişim takibi yaparken, neden IŞİD’çi kasabı Metin Akaltın takip edilmedi” diye sordu.
'TUTUKLU KALSINLAR'
Sanıkların tutukluluk halinin devamını isteyen Karakoç, şunları belirtti:
“Dosyada çok sayıda excel belgesi var ve IŞİD tarafından maaşa bağlanmışlar. Suriye’de silahlı eğitim aldıklarına yönelik fotoğraflar var. Bütün sanıkların ortak noktası hepsinin vakıflara giderek Cuma Namazı'nı kılması ve Diyanet'in imamlarının asla arkasında durmamaları. Halen deliller toplanmış değil ve toplanan deliller değerlendirdikçe çok farklı ilişkiler çıkacaktır. Kaçma ihtimalleri de var."
Duruşma öğleden sonra sürecek.