Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle dünyanın dört bir yanında başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemleri devam ediyor. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven 156, Hewlêr'de HDP'li Nasır Yağız 143, Kürdistan ve Türkiye'deki hapishanelerde bulunan PKK ve PAJK'lı tutsaklar 118, Galler'deki İmam Şiş ile Strasbourg'daki Kürt siyasetçilerin eylemleri 117 gündür sürüyor. Yine Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP eski milletvekili Selma Irmak'da 15 Ocak'tan beridir eylemde. HDP'li milletvekilleri Dersim Dağ, Tayip Temel ve Murat Sarısaç ise 3 Mart'tan bu yanadır HDP Amed İl Örgütü'nde eylemlerini sürdürüyorlar.

Açlık grevi eylemcilerinin sayıları 1 Mart'tan itibaren binleri bulurken, sağlık durumları da giderek kötüleşiyor. Çocukları açlık grevinde olan tutsakları aileleri de tecridin kaldırılması ve grevlerin sonlandırılması için çabalarını sürdürüyorlar. 2 gündür Amed Barosu'nda açlık grevinde olan tutsakların anneleri, çocuklarının eylemleri ve talepleri hakkında konuştular.

'BİNLERCE İNSAN AÇLIK GREVİNDELER'

2016 yılından beridir oğlu Agit Dolan'ın tutsak olduğunu belirten anne Saciye Dolan, tecridin bir an önce kalkması ve açlık grevlerinin sonlandırılması gerektiğini kaydetti. 1 Mart tarihinden itibaren oğlunun Giresun Hapishanesi'nde açlık grevi eyleminde olduğunu söyleyen anne Dolan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: "En son görüşüne gittiğimde sağlık durumlarının iyi olmadığını gördüm. Moralleri gayet yerindeydi, onları merak etmemiz gerektiğini söylediler. Çocuklarımızın talepleri bizim de talebimizdir. Kaldı ki onlar zindanlardan bu talebi yükseltiyorlarsa demek ki gerçekten bu ülkede adalet yok. Cumhurbaşkanı hala 'Kürt kardeşlerim' deyip duruyor. Kardeşlik bu mudur? Eğer biz kardeş isek, bugün binlerce insan açlık grevinde, onların sesini duysunlar o zaman."

EYLEMLERİNDEN DOLAYI MUTLULAR

Giresun Hapishanesi idaresinin açlık grevinde olan tutsakların kişisel bakım ihtiyaçlarını karşılamamaları için hesaplarına el koyduğunu aktaran anne Dolan, "Oğlum ile görüştüğüm de, hapishane müdürlerinin değiştiğini ve iyi birine benzemediği için ne tür sorunlar yaşayacaklarını kestiremediklerini söyledi. Eylemlerinden kaynaklı da çok mutlu olduklarını gördüm. Onları merak etmememizi ve direnişlerinden dolayı keyifli olduklarını söyledi" diye konuştu.

'TECRİT HALKIMIZA UYGULANIYOR'

Nurten Gül ise oğlu Muhammed Gül Diyarbakır T Tipi Hapishanesi'nde 1 Mart tarihinden beridir açlık grevi eyleminde olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "En son geçtiğimiz salı günü kendisiyle görüştüm. Sağlık durumlarının hiç iyi olmadığını söyleyebilirim. Oğlum 10 kilo vermiş. Tecrit kaldırılmayana kadar eylemlerinden vazgeçmeyeceklerini söylüyorlar. Bizde çocuklarımızın taleplerinin arkasındayız. Zaten 2 gündür de Diyarbakır Barosu'nda açlık grevindeyiz. Çocuklarımıza destek amaçlı bu eylemimize başladık. Çünkü tecrit tüm halkımız üzerinde uygulanıyor."

'EYLEMLERİMİZE DEVAM EDECEĞİZ'

Çocuklarının görüşlerinden isyan ederek çıktıklarını söyleyen anne Gül, "Örneğin 18 yaşında bir oğlumuz var orada, adı Ali. Ben onu gördükçe oğlumu unutuyorum. Belki çocuklarımıza belli etmiyoruz ama görüşten çıktığımızda tüm anneler gözyaşlarını tutamıyorlar. O yüzden de artık tecridin bir an kırılmasını istiyoruz. Bizi duysunlar. Eğer tecrit kırılmaz ve sesimizi duymazlarsa biz bu eylemlerimizi ayrı ayrı yerlerde sürdürmeye devam edeceğiz."