Artık torunları kayıpları arıyor
Artık torunları kayıpları arıyor
Artık torunları kayıpları arıyor
Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuların, kayıplar için 445. kez Galatasaray lisesi önünde bir araya geldi. Aileler bu hafta, 1995 yılının Ekim ayında Amed'de kaybedilen HADEP yöneticisi Hamza Arslanoğlu'nun akıbetini sordu. 30 Eylül'de açıklanan "demokrasi paketi"ne tepki gösteren aileler, kayıpların bulunması için hükümetin somut girişimlerde bulunmasını istedi.
Kapatılan HADEP Amed İl Yöneticisi olan Hamza Arslanoğlu, gözaltına alındığında 40 yaşındaydı ve 4 çocuk babasıydı. Parti çalışmalarını bırakması yönünde JİTEM tarafından sürekli tehdit ediliyordu ve beyaz bir Toros marka araç tarafından takip ediliyordu. Aracın içindekiler birkaç kez kaçırma girişiminde bulundu ancak başaramadı. Daha sonra gözaltında kaybedilecek olan Ali Tekdağ ile birlikte, Dağkapı semtinde silahlı saldırıya uğradı. 1995 Ekim ayının başlarında ise evden çıktı, bir daha da geri dönmedi.
Arslanoğlu ailesinin 18 yıllık arayışı sonuç vermedi. Eşi Remziye ve annesi Fadime Arslanoğlu, "Hiç değilse başında dua edebileceğimiz bir mezarımız olsun" arzuları gerçekleşmeden hayata veda etti.
İHD Gözaltında Kayıplara Komisyon, bugünkü açıklamasında, Hamza Arslanoğlu'nu faillerinin belli olduğuna dikkat çekerek, "Yerelden ulusala tüm sorumlular belli. Eksik olan bu sorumluları yargılayacak, kayıpların akıbetini araştıracak, işlenen insanlık suçları nedeniyle hesap soracak siyasi iradenin yokluğu" dedi.
'ACABA BABAM DA VAR MI?'
Eyleme mektup gönderen Hamza Arslanoğlu'nun oğlu Mesut Arslanoğlu 18 yıldır tüm çabalarının sonuçsuz kaldığını ifade ederek, şöyle seslendi: "Bölgede açığa çıkan her toplu mezarda 'Acaba babam da var mı?' diye umutla İHD'ye koştuk. Artık öldürülmüş bile olsa babamın cenazesini bulmak istiyorum. En azından gidip başucunda dua edebileceğimiz bir mezar taşının olmasını istiyorum. Süreç bizi öyle bir yere getirdi ki, babamın cenazesi bulmamız bizim için bayram sayılacak. Söyleyin, hiç insan cenazesine sevinir mi? İnsan kemiklerden ibaret olan bir babaya kavuşmayı bayram sayar mı? Ama inanın, 'Bir mezarımız olsa bizim için yeter' noktasına geldik."
Hükümete de seslenen Arslanoğlu, "Hükümetten boş paketler değil, babamın bulunacağı, onu kaybedenlerin hesap vereceği demokratik adımları atmasını istiyorum" dedi.
'ARTIK TORUNLAR KAYIPLARI ARIYOR'
Bugünkü eylemde 12 Eylül kayıplarından Maksut Tepeli'nin eşi Şehriban Tepeli de söz aldı. AKP iktidarının da diğer iktidarlar gibi kayıpları bulmak için hiçbir şey yapmadığının altını çizen Tepeli, 12 Eylül yasaklarının hala devam ettiğine dikkat çekti. Eşinin 12 Eylül döneminde kaybedildiğini hatırlatan Tepeli, "Ben de 12 Eylül nedeniyle sürgünde yaşamak zorunda bırakıldım" diye belirtti.
Eşi öldürüldüğünde kızının 2,5 yaşında olduğunu anımsatan Tepeli, şöyle konuştu: "Kızım büyüdü ve anne oldu. Artık torunlar kayıplarını arıyor."
MUHARREM ERBEYDEN MEKTUP
Eylemde, Cumartesi Anneleri'nin aldıkları Hrant Dink ödülünü atfettikleri tutuklu İHD Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erbey'den gelen mektup okundu. Avukat Erbey, 4 yıldır tutuklu olduğu için kayıplar mücadelesine katılamadığını hatırlattı, bu nedenle duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, "Ama gönlüm sizlerle birlikte mücadele ediyor, hesap sormaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.
DEMOKRASİ PAKETİNE TEPKİ
İHD Cezaevi Komisyonu adına yapılan açıklamada, hükümetin açıkladığı "demokrasi paketi"ndeki seçim barajına tepki gösterildi.
Açıklamada şöyle denildi: "Bosna-Hersek ve Makedonya'da Türklere, Müslümanlara yönetime katılma hakkı sağlayan barajsız seçim sistemini destekleyen iktidar, kendi topraklarında halkın her kesiminin yönetime katılma hakkının önüne barikatlar kuruyor. Her durumda iktidara yarayacak baraj seçenekleri ile temsilde adalet engelleniyor. Makedonya, Bosna-Hersek, Finlandiya, İsviçre, Lüksemburg, İngiltere, Hollanda ve Fransa'nın da içinde olduğu çok sayıda ülkede barajsız seçim sistemi istikrarsızlık yaratmazken, bizde yaratacağına inanmamızı bekliyor. Hazırladığı 'demokrasi paketi' demokratik siyasetin kanallarını açan düzenlemeler içermiyor. Halkın siyaset yapma, yönetime katılma hakkı önündeki engellere dokunmuyor. Her durumda iktidara yarayacak baraj seçenekleri ile temsilde adaleti engelliyor."
Bugünkü eyleme, Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Komite (ICAD) Türkiye Seksiyonu Sözcüsü Ahmet Erdoğan da katıldı.
Aileler, eylemin ardından kemikleri 18 yıl sonra bulunan Dargeçit kayıplarından Seyhan Doğan için Kanarya'da kurulan taziyeyi ziyarete gitti.