Türkiye ile güvenlik işbirliği anlaşması yapan Fransa'nın koordinatörlüğünde Avrupa'da Kürtleri siyasal faaliyetlerine yönelik operasyonlarda en az 23 kişi gözaltına alınırken, Kuzey Kürdistan'da da Türk ordusu bir çok noktada operasyon başlattı.

Fransa'nın Bordeaux ve Toulouse kentlerinde 12 Şubat Salı günü düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda yeni bilançoya göre 17 Kürt gözaltına alındı. Operasyon, anti-terör savcılarının talimatıyla, Bordeaux Bölgelerarası Adli Polis Müdürlüğü (DIPJ) ve Paris Terörle Mücadele Alt Müdürlüğü (SDAT) tarafından yürütüldü. 

Gözaltına alınanların Paris'e götürülebileceği de belirtilirken, operasyonun Mart 2012'de PKK için fon (kampanya) toplama iddiasıyla başlatılan bir ön soruşturma kapsamında yapıldığı bildirildi.

Paralel olarak İspanya'da da 6 Kürt aynı gerekçelerle gözaltına alındı. Bunlardan 4'ü başkent Madrid'de, biri Katalonya özerk bölgesinin Barselona kentinde, altıncı kişi de İspanya'nın güneyindeki Murcia bölgesinin başkenti Murcia'da gözaltına alındı.  İspanyol İçişleri Bakanlığı, bu operasyonun Fransız polisi ile ortak yürütüldüğünü ve hedefin Kürtler tarafından toplanan fonlar olduğunu iddia etti.

Almanya'da aynı gün tutuklu bir Kürt siyasetçi hakkında kovuşturma başlatıldığı bildirildi.

Fransa'daki operasyonlar Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Paris'te Fransız mevkidaşı Laurent Fabius ile görüşme yaptığı sıralarda gerçekleşti.  Aynı gün Türk Başbakanı Recep Tayip Erdoğan, Avrupa ülkelerini "terörizme destek sunmakla" suçladı. Erdoğan, son haftalarda bu yönlük çok sayıda açıklamada bulundu

KUZEY KÜRDİSTAN'DA ASKERİ OPERASYONLAR

Avrupa'da Kürtlerin siyasi faaliyetlerine yönelik kriminalizasyon operasyonları yürütülürken, paralel olarak Türkiye'de de bir çok bölgede askeri operasyonlar başlatıldı.  Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Karadal (Yewrê), Ulutaş (Hesena ), Kelek (Kelek), Yoncalı (Sımak), Ürünlü (Belek), Belek (Hındıris) köyleri kırsalında 12 Şubat Salı günü akşam saatlerinde geniş bir operasyon başlatıldı. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre; operasyon kapsamında bölgeye çok sayıda zırhlı araç ve askerin sevk edildiği bildirilirken, operasyon bölgesine helikopterlerle özel harekat timleri ve korucuların da indirildiği kaydedildi. 

13 Şubat Çarşamba günü Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Güldiken (Peçar), Neban ve Maştag, Bingöl'ün Genç ilçesine bağlı Sağgöze (Rîz) köyü ile Muş arasındaki kırsalda askeri operasyon başlatıldı. Sabah saatlerinde yaşanan helikopter hareketliliğinden sonra operasyon bölgesinden patlama sesleri geldiği bildirildi.

Şırnak'ın Besta bölgesine de helikopterlerle asker indirilerek, geniş çaplı operasyon başlatıldığı bildirildi. Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre, dün gece saatlerinde 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'ndan kalkan kobra ve skorsky tipi helikopterlerin Besta bölgesine operasyon düzenlendiği ve bölgenin bombalandığı belirtildi. Sabah saatlerine kadar uçuş gerçekleştirilen çok sayıda helikopterin, Besta bölgesinin çeşitli yerlerine çok sayıda özel askeri birliği yerleştirdiği kaydedildi. Askerlerin kar kıyafeti giydiği ve operasyonun sürdüğü öğrenildi. 

HAVA VE KARA SALDIRILARI İLE "BARIŞ"

Hem Avrupa'daki, hem de Kuzey Kürdistan'daki bu operasyonları, Türk hükümetinin Kürt sorununun "barışçıl" çözümünden bahsettiği bir sırada yaşandı.  

Türk ordusu kış koşullarında gerillanın denetimindeki Medya Savunma Alanları'na da saldırılarını arttırdı.  9 Şubat’ta Kandil köylerinin yanısıra Medya Savunma Alanları’na bağlı Zap, Çemço, Garê ve Metina alanları ile Duhok'a bağlı Meyrokê köyü bombalandı.  Kandil'de köylerin alt yapısı hedeflendi, onlarca köy elektriksiz kaldı. Bir köydeki gençlik merkezi yerle bir edildi.  Yılın başından bu yana bir çok kez gerilla alanlarına hava saldırısı düzenlendi.

KARAYILAN: KÜRT SORUNUNU NASIL ÇÖZECEKLER?

KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, 12 Şubat günü ANF'de yayınlanan mülakatında bu hava ve kara operasyonlarına ilişkin "Her gün gelip medya savunma alanlarını bombalıyorlar. Kuzey Kürdistan’da her gün operasyonlar çıkarıyorlar, ama arkadaşlarımızın yerini tespit edemiyorlar, boş dönüyorlar. Bize darbe vurmaya çalışıyorlar" dedi.

Karayılan ayrıca, " Örneğin diyorlar ki, silah ellerinde olduğu sürece operasyonlar durmaz. Ben de şunu net bir şekilde belirtmek isterim, onların operasyonları devam ettiği sürece gerilla eylem yapacaktır. Bu yaklaşımla Türkiye cumhuriyetinin en temel sorunu olan Kürt sorununu nasıl çözecekler? Burada bir çözüm olmadığı net bir şekilde ortadadır" vurgusunu yaptı.

AVRUPA KÜRT SİYASETÇİLERE BASKI UYGULUYOR

Avrupa ülkeleri ve ABD'yi de eleştiren Karayılan, "Türk devleti Kürt halkı üzerinden savaş ve terör yürütebiliyorsa onların desteğiyle yürütüyor. Eğer onlar desteklemezse, Türk devleti bu şiddeti bırakacaktır. Çünkü yürütemeyecektir" 

"Avrupa şimdilerde Kürt siyasetçilere baskı uyguluyor" diyen Karayılan, şunları ifade etti: "Kürt diplomasisi kuşatılmış durumdadır. Biliyorsunuz diplomatlar kolay yetişmiyor. Bazı Kürt diplomatlar vardı, onlara yönelik komplolar geliştirdiler. Fransız istihbaratı bizzat bundan birkaç ay önce KNK üyesi Adem Uzun’a yönelik bir komplo düzenledi ve tutukladı. Yine Paris katliamında hedeflenen arkadaşlardan birisi Sakine Cansız arkadaştı. Öyle ki hareketimizin tarihinde yeri olan bir arkadaştır. PKK’nin kurucularındandır." 

Kürtler kendi aralarındaki ekonomik dayanışmanın hedef alındığına işaret eden Karayılan, "Bunu yasak sayıyorlar. Yani Kürtler birbirine yardım edemez, örneğin bir kurumlarını, Tv’lerini besleyemezler. Bunu yasaklıyor. Yani Kürtlerin kendi aralarında yaptığı yardımlaşmayı yasak sayıyor" diye belirtti.  

Karayılan, "Biz şu ana kadar ABD veya Avrupa’ya herhangi bir zarar vermedik. Çünkü biz toplumsal bir dava yürütüyoruz. Doğal bir mücadele veriyoruz. Kimin ülkesi egemenlik altına alınsa, kimin dili yasaklansa onlar da bizim yaptığımızı yapacaklardır. Yani mücadelemiz toplumsal bir mücadeledir ve haklıdır. Artık herkes bu hakikati görmelidir" diye ekledi.