Avrupa ülkeleri mültecilerin sorunlarını çözmüyor
Avrupa ülkeleri mültecilerin sorunlarını çözmüyor
Avrupa ülkeleri mültecilerin sorunlarını çözmüyor
Son yıllarda başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği (AB) ülkelerine başvuran mültecilerin sayısı giderek artıyor. İltica başvurularının artmasıyla birlikte mülteciler için barınma sorunu da büyüyor ve AB ülkeleri henüz mültecilerin ‘adil paylaşımı’ konusunda uzlaşmaya çalışıyorlar.
AB verilerine göre, 28 üye ülkede 2013 yılında toplamda 435 bin iltica başvurusu yapıldı. Başvuruların yüzde 70’inden fazlası Almanya, İngiltere, İsveç, İtalya ve Fransa gibi ülkelere yapılırken, mülteci sayısının bu yıl daha da artması bekleniyor. Sadece Almanya’da yapılan başvuruların sayısının yıl sonuna kadar 200 bine ulaşması bekleniyor.
Suriye, Irak ve Afganistan ile Afrika ülkelerindeki çatışmaların da etkisiyle artan mülteci sayısıyla baş edemeyen AB ülkeleri, sorumluluk paylaşma noktasında uzlaşamıyorlar. Her ne kadar Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere mültecilerin büyük kısmının tercihi olsa da, İsveç ve Malta gibi ülkelerdeki mülteci sayısı ülke nüfusuna oranla oldukça fazlalar. Mülteci sayısının az olduğu Doğu Avrupa ülkeleri ile İspanya ve Portekiz ise, mültecilerin üye ülkelere ‘nüfuslarına oranla’ dağıtılmalarına karşı çıkıyorlar.
AB ülkeleri arasındaki anlaşmazlıklar devam ederken, yüz binlerce mülteci insani olmayan koşullarda yaşamak zorunda. İtalya’ya bu yıl içinde 160 bine yakın mülteci ulaşırken, sadece 9 bin kadar mülteci için barınacak yurt ve kamp bulunuyor. Bu nedenle on binlerce mülteci diğer Avrupa ülkelerine geçmek zorunda kalıyor.
Fransa’da ise, geçtiğimiz gün bir milletvekili tarafından hazırlanan rapora göre, 40 bine yakın mültecinin yarıya yakını otellerde kalmak zorunda kalıyor.
ALMANYA’DAKİ İŞGAL EYLEMCİLERİ İÇİN MAHKEME’DEN ACİL KARAR
Bu yıl sonuna kadar yeni iltica başvurusunun 200 bine varması beklenen Almanya da, mültecilerin barınma sorununun en yoğun olduğu ülkelerden. İltica davaları reddedilen yüzlerce mülteci, Almanya’nın başkenti Berlin’deki Oranienplatz meydanında ve Gerhart-Hauptmann-Schule adlı okulda işgal eylemi yapmışlardı. Mart ayında Oranienplatz’daki eyleme son verilirken, Gerhart-Hauptmann-Schule’yi işgal eden mültecilerin büyük çoğunluğu da Temmuz ayında binayı boşaltmışlardı.
Ancak Berlin polisi, okul binasında kalan 45 kadar mültecinin binayı boşaltması için baskı yapıyor. Berlin İçişleri Senatörü Frank Henkel, Oranienplatz ve okul binasını işgal eden eylemciler ile Berlin Eyaleti Entegrasyon Senatörü Dilek Kolat arasında imzalanan anlaşmaların bakanlığını bağlamadığını iddia ediyor.
Öte yandan Berlin İdare Mahkemesi, Oranienplatz adlı meydanda aylarca eylem yapan mültecilerin Berlin eyaleti yetkililerince haksızlığa uğradığına ve İçişleri Senatörü’nün mültecilerle yapılan anlaşmaları hiçe saymasının doğru olmadığına hükmetti. Mahkemenin dün aldığı acil ara kararda, mültecilerle imzalanan anlaşma metninin Berlin Senatosu tarafından hazırlandığı ve bundan dolayı da tüm senatörleri (bakanları) bağladığına işaret edildi.
Mahkeme kararında, Berlin’de eylemde bulunan mültecilerin değişik eyaletlerden gelmelerine rağmen, imzalanan anlaşma metninin tüm mültecileri kapsadığı ve bu nedenle davalarının Berlin’de görülmesi gerektiğinin altı çizildi. Kararda, başka eyaletlerden gelmiş olsalarda, şu anda eyalette bulunan mültecilerin oturum taleplerine ilişkin karar verme yetkisinin de Eyalet Yabancılar Dairesi’nde olduğu kaydedildi.
1 HAFTA SONRAYA RANDEVU VERİLEREK TALEPLERİ REDDEDİLDİ
Berlin Eyaleti Entegrasyon Senatörü Dilek Kolat ile mülteciler arasında imzalanan anlaşma metninden 550 kadar mültecinin yararlanması mümkün. Bu kişiler, her ne kadar direkt oturum hakkı talep edemeseler de, taleplerinin Berlin’de görüşülmesini isteyebiliyorlar. Halen Gerhart-Hauptmann-Schule binasında kalan 45 mülteci ise, söz konusu anlaşma metnine dayanarak hak talep edemeyecekler, zira metin, işgal eylemini gönüllü olarak bırakan eylemcileri kapsıyordu.
Ancak, Oranienplatz ve Gerhart-Hauptmann-Schule eylemcilerinin büyük kısmının talepleri reddedilmiş durumda ve sadece ikisine Berlin’de kalma hakkı tanındı. Yabancılar Dairesi tarafından başvuruları görüşülen 383 kişiden 381’inin talebi reddedilirken, bu kişilerin üçte ikisi ‘randevulara gelmedikleri’ gerekçesiyle ret cevabı aldı.
Mültecilerin çoğunun taleplerinin ‘randevulara gecikme’ gerekçesiyle reddedilmesi, insan hakları kuruluşları ve avukatlarca eleştirilmişti. Yabancıları Dairesi’nin mültecilere randevulara çok az bir süre kala bildirimde bulundukları iddia ediliyor. Birçok mülteciye çağrı mektuplarının 1 hafta kadar önce gönderilmesi nedeniyle, randevular için gerekli belgeleri toparlama ve avukatlarla görüşme imkanının olmadığı da bildiriliyor.