Avukat beğenmeyen Dargeçit hakimine tepkiler sürüyor
Dargeçit'te ‘Teröre sempati duyması ve güven vermediği’ gerekçesiyle bir avukatın hakim tarafından davadan azledilmesine tepkiler sürüyor.
Dargeçit'te ‘Teröre sempati duyması ve güven vermediği’ gerekçesiyle bir avukatın hakim tarafından davadan azledilmesine tepkiler sürüyor.
Mardin’in Dargeçit İlçesinde geçen hafta hukuk tarihinde bir ilk yaşandı. Mahkeme başkanı, tek sanıklı davada CMK tarafından görevlendirilen avukatı 'teröre sempati duyduğu ve güven vermediği' gerekçesiyle davadan azletti ve bunu da aynen zapta geçti.
Olayın ANF’de yayımlanan haberle ortaya çıkmasının ardından Türkiye ve Kürdistan’da görev yapan hukukçular, azledilmesi gerekenin avukat değil mahkeme başkanı olduğunu belirterek, tüm hukukçuları duyarlı olmaya çağırdı.
AV. DEMİR: BAROLAR SESSİZ KALAMAZ
Skandal karara ilişkin görüşlerini aktaran Van Barosu avukatlarından Cemal Demir, "Bu ülkedeki yargı kalıplarının ve algısının resmi ideolojiye göre şekillendiği, bu formata uygun çalıştığı Şark İstiklal Mahkemelerinden beri bilinmektedir. Mesele hak talebinde bulunan Kürtler, sol ve sosyalist çevreler olunca düşman ceza hukuku algısı yargıya hakim olmuştur" dedi.
Av. Demir, şunları belirtti: "Zaten genel olarak ülkede yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı hep sorunlu olmuştur. Bu nedenle de adına 'reform paketi' denen yamalarla da hiçbir zaman adil, tarafsız ve etkili bir yargıya ulaşılmamıştır. Çünkü asıl sorun yasal düzenlemelerde olsa da, uygulama da önem kazanmaktadır. Yargıya egemen olan algı ve zihinsel yaklaşım çok önemlidir. Milliyetçi, devletçi, muhafazakâr bir yaklaşım uygulamaya hakimdir. Yargının algısı sorunludur. Hatta bu konu ile ilgili geçmiş yıllarda TESEV'in önemli tespit ve çalışmaları olmuştur. Öteden beri siyasal davalara bakan Kürt ve muhalif hukukçular salt görevlerinden dolayı bu benzeri hasmane tutumlara maruz kalmışlardır. Hatta dönem dönem tutuklamalar dahi olmaktadır. Dargeçit hakiminin yaklaşımı belki sadece bir örnektir. Bu hakim görev sınırları dışına çıkarak görevini kötüye kullanmıştır. Diğer yandan görevlendirilen avukata hakarete varan bir tutum sergilemiştir. Bu tutum aslında bir bütün olarak hukuk camiasına karşı işlenmiştir. İvedilikle açığa alınıp hakkında adli ve idari soruşturmanın başlatılması gerekmektedir. Öte yandan Barolar Birliği ve baroların sessizliği de anlaşılır değildir."
AV. ÇELİK: HUKUK TARİHİNE GEÇECEK SKANDAL BİR KARAR
İstanbul Barosu'ndan Fevzi Çelik de, "Hakimlerin avukat beğenmeme gibi durumu olamaz" dedi. Av. Çelik, "Hakimin avukatı azletme durumu sadece aynı suçtan yargılanan iki sanıktan birinin ‘Ben yapmadım, sen yaptın’ şeklinde bir tartışma yaşaması halinde, iki sanığa müdafi olan aynı avukatın sanıklardan birinin avukatlığından azledilmesi yaşanabilir" ifadelerini kullandı. "Oysa Mardin Dargeçit’te tek sanıklı bir dava var ve avukat baro tarafından görevlendirilmiş" diyen Av. Çelik, şunları da kaydetti:
"Hakimin böyle bir yetkisi yok. Tamamen hukuksuz ve kanunlarda böyle bir şey yok. Burada hakim avukatı sanık yapmış. Hakimler sonuna kadar avukatları dinlemek zorundadır. Burada en vahim olan ise avukatın nasıl savunma yapacağına hakimin karar vermesidir. Avukatın sanığa şu şekilde ya da böyle savunma yap, deme hakkı var. Zaten avukat bunun için var. Ancak sanık ‘Ben pişmanım’ derse zaten avukat bunu engelleyemez. Burada hakim tamamen varsayıma dayanarak avukatı azletmiş ve bunu da zapta geçmiş. Yapılan tamamen hukuksuzluktur."