Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın avukatlarının yargılandıðı davanın üçüncü duruşması başladı. Duruşmada avukatların anadilde savunma talepleri mahkeme heyeti tarafından reddedildi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın savunmasını üstlenen ve aralarında Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının da bulunduðu biri gazeteci 27'si avukat 28 tutuklu, toplam 50 kişinin yargılandıðı davanın üçüncü duruşması başladı. Silivri Ceza Ýnfaz Kampusu'nda bulunan Ýstanbul 16. Aðır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Van Milletvekili ve DTK Eş Başkanı Aysel Tuðluk ile BDP milletvekilleri Sebahat Tuncel ve Pervin Buldan katıldı. Avrupa ülkelerinden çok sayıda avukatın gözlemci olarak katıldıðı duruşmayı, Fransız Avukatlar Sendikası ve Uluslararası Barolar Birliði Ýnsan Hakları Enstitüsü'nden 50'ye yakın avukat izledi. Çaðdaş Hukukçular Derneði (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozaðaçlı, Ýstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, Diyarbakır eski Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar'ın da aralarında bulunduðu 100'ü aşkın avukat da duruşmaya katıldı. Tutuklu avukatların tamamının hazır bulunduðu duruşmada tutuksuz yargılananlardan 11'i duruşmaya katıldı. Duruşma daha önce savunmaları hiç alınmayan tutuksuz ve tutuklu avukatların savunmalarının alınmasıyla başladı. Savunmasını vermek için kürsüye çıkan tutuklu avukatlardan Mizgin Irgat, Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'nin sorularına "Ez dixwazim ku parastina xwe bi Kurdî bidim û ez verger dixwazim" yanıtı vermesine raðmen ısrarla kendisine sorular sorulması dikkat çekti.
Bu duruma itiraz eden Avukat Mehmet Emin Aktar, "Daha önceki duruşmalarda da aynı yöntemi denediðiniz için duruşmayı terk etmiştik. Meslektaşlarımız Kürtçe savunma talebinde bulunuyor ve siz de beyanda bulunmuşlar gibi duruşmayı devam ettirdiniz. Bundan sonraki meslektaşlarımızın da anadilde savunma talepleri olacak" demesi üzerine Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, "Nereden biliyorsunuz Kürtçe konuşacaklarını, belki Türkçe konuşurlar" diyerek Aktar'ın sözünü kesmesi dikkat çekti. Konuşmasına devam eden Aktar, "Biz duruşma öncesi meslektaşlarımızla görüştük ve Kürtçe savunma talebinde bulunacaklar. Yasal düzenleme yapılacak; ama bu şekilde zaman kaybı yaşıyoruz. Yasal düzenleme yapıldıðında tekrardan savunmalar baştan alınacak. Tercüman atamanızı istiyoruz, tercüman atamayacaksanız da yasal düzenlemenin bekletici mesele yapılmasını istiyoruz" dedi. Aktar'ın talebi, "Daha önce talebe ilişkin birden fazla talep konusunda karar verdiðinden karar verilmesine yer olmadıðı" gerekçesiyle mahkeme heyeti tarafından reddedildi.
Duruşma avukatların savunmasıyla devam ederken, kendilerine söz verilen avukatlar, anadilde savunma taleplerini yinelerken, tutuksuz yargılanan avukatlardan Nezahat Paşa Bayraktar ve Ayşe Batumlu ile tutuklu avukatlardan Hatice Korkut, "Meslektaşlarımızın anadilde savunma talepleri kabul edilmeden beyanda bulunmayacaðız" dedi. Savunmaları istenen diðer avukatlar ise tercüman taleplerini yineledi. Savunma yapan tutuksuz avukatlardan Ümit Sisligün ise, "Ben, Ýmralı'da MKP davasından hükümlü müvekkilim Hakkı Alphan ile yaptıðım görüşmelerden ötürü bugün yargılanıyorum. Müvekkilim MKP davasından hüküm giydi; ama iddianamede PKK diye geçmiş. Bu dava kesinlikle siyasidir; çünkü bütün görüşmelerimiz kayıt altına alınıyordu. Basına veriliyordu" dedi. Avukat Mehmet Emin Aktar'ın "Bize Ýmralı'ya nasıl gittiðinizi bütün ayrıntılarıyla anlatır mısınız?" sorusuna yanıt veren Sisligün, "Savcı sadece Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının dilekçelerini kabul ettiði için bireysel olarak başvuramıyorduk. Asrın Hukuk Bürosu avukatlarıyla görüşüp o şekilde dilekçe veriyorduk. Daha önce saldırılar olduðu için avukatlar olarak beraber gidiyorduk. Mudanya'dan jandarma noktasına gidip aramadan geçiyorduk. Ondan sonra gemiye geçiyorduk. Ýmralı Adası'nda ince bir aramadan geçtikten sonra yanımıza hiç bir şey almadan müvekkilimin yanına gidiyordum" dedi.
Yargılanan avukatlardan bazılarının farklı mahkemelerde görülen 15 davanın bu dava ile birleştirilmesine karar veren mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Aranın ardından duruşma, avukatların savunmalarını vermeleri ile devam edecek.