‘Babamın parmağını keserek hatıra diye aldılar’
‘Babamın parmağını keserek hatıra diye aldılar’
‘Babamın parmağını keserek hatıra diye aldılar’
Amed, Batman ve Urfa'da düzenlenen eylemlerde, kaybedilenlerin akıbetleri soruldu. Lice'de gözaltında katledilen Edip Tanrıverdi'nin kızı Keziban Tanrıverdi, babası katledildiğinde kendisinin henüz doğmadığını belirterek, “Babasız büyümek çok zor. Gözaltında babamın parmağını keserek hatıra olarak aldılar” dedi.
İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın" sloganıyla her hafta Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlendiği oturma eylemine 225. haftasında devam etti. KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, MEYADER ve Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistlerinin destek verdiği eylemde, bu hafta Lice'de 1994'te askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra katledilen Edip Tanrıverdi'nin akıbeti soruldu.
Kayıp hikayesi anlatılmadan önce konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından başlatılan sürece dikkat çekerek, "Onurlu bir barış gelecekse kayıpların failleri yargılanmalı, toplu mezarlar açığa çıkartılarak bu gerçeklerle yüzleşilmelidir" dedi.
Bilici, Taksim Gezi Parkı'nda günlerdir süren polis müdahalesine de değinerek, orantısız polis şiddetini kınadı. Anti demokratik uygulamalarla bir yere varılamayacağının altını çizen Bilici, hükümetin bu uygulamalardan vazgeçmesini istedi.
Eylemde 20 Mart 1994 tarihinde Lice'de gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan ve katledin Edip Tanrıverdi'nin hikayesi anlatıldı. Tanrıverdi'nin annesi Hanife Tanrıverdi Kürtçe yaptığı konuşmada, oğlunun 16 yaşındayken askerler tarafından haksız bir şekilde gözaltına alındığını ve işkence ile katledildiğini belirtti. Oğlunun hikayesini anlatırken duygularına hakim olamayan Tanrıverdi, yapılanların insanlık dışı olduğunu kaydederek, sorumluların yargılanmasını istedi.
Tanrıverdi'nin kızı Keziban Tanrıverdi ise, babası katledildiğinde kendisinin henüz doğmadığını ifade etti. "Babasız büyümek çok zor. Kimse babasız büyümesin" diyen Tanrıverdi, babasının gerillalara yardım ettiği iddia edilerek gözaltına alındığını ve gözaltı esnasında yanında 16 yaşında Ferman Cingöz isimli başka bir kişinin de bulunduğunu söyledi. Tanrıverdi, "Babam ve arkadaşını gerillalara yardım ettiler diye haksız yere gözaltına aldılar. Yaptıkları işkencelerde Ferman Cingöz'ün kulaklarını, babamın da parmağını keserek hatıra olarak aldılar" dedi. Gözyaşlarını tutamayan Tanrıverdi, faillerin yargılanmasını istedi.
Yapılan konuşmaların ardından tüm kayıplar için gerçekleştirilen 5 dakikalılık oturma eyleminin ardından sona erdi.
’URFA’DA ELİMİZDE 35 KAYIP DOSYASI VAR’
İHD Urfa Şubesi ile kayıp yakınları tarafından kaybedilenlerin akıbetini sormak amacıyla "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla Karakoyun İş Merkezi önünde gerçekleştirilen eylemin 51'incisi, İstanbul Taksim Meydanı Gezi Parkı'nda ki ağaçların kesilmesine karşı direnenlere adandı. 1992-1997 yılları arasında gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sormak amacıyla bu hafta gerçekleştirilen eyleme kayıp yakınları, BDP yöneticileri, CHP Urfa İl Başkanı Ferhat Karataş, KESK bileşeni sendika temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.
Bu haftaki eylemde açıklama yapan İHD Urfa Şube Başkanı Cemal Babaoğlu, gezi parkındaki polis saldırısının kabul edilemez olduğunu söyleyerek, "Hani her türlü demokratik eylem yapılabilirdi. Ağaçları korumak için çadır açan insanlara saldırmak neyin nesidir?" diye sordu. Babaoğlu, Urfa'da ellerinde 35 kayıp dosyasının olduğunu belirterek, "BDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan'ın soru önergesine İçişleri Bakanı'nın verdiği yanıtta 53 dosyanın aydınlatıldığını, HADEP PM üyesi Muhsin Melik'in dosyasının da aralarında olduğu birçok dosyanın ise soruşturmasının devam ettiğini belirtti. Bizim elimizdeki dosyaların hiç birinde gelişme yok. Bakanlık talimat versin. Ve elimizdeki dosyalarımızın belgelerini biz verelim, aydınlanır zaten" diye konuştu.
Grup, açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.
BATMAN’DA CEZAEVLERİNDEKİ ÇOCUK KOĞUŞLARIN KAPATILMASI İSTENDİ
İHD Batman Şubesi üyeleri ile kayıp yakınları da, Gülistan Caddesi'ndeki eylemi bu hafta da gerçekleştirdi. 1990'lı yılarda kaybedilenlerin resimlerinin bulunduğu "Kaybedilenler" ile "Kayıplar bulunsun failleri yargılansın" pankartının açıldığı eyleme, kayıp yakınları, İHD yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistleri, BDP, KURDÎ-DER, MEYADER yöneticileri ve STK temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Kayıpların ve gözaltında yaşamlarını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde açıklama yapan İHD Batman Yöneticisi İlyas Ekinci, kayıplar, faili meçhul cinayetler ve toplu mezar gerçeği ortaya çıkarılıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
Ekinci, hasta tutsakların durumuna dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Son günlerde bazı cezaevlerinde tekrar hak ihlalleri ve keyfi uygulamalar ile ağır hasta mahpusların tedavilerinin yapılmaması nedeniyle 6 mahpusun cezaevinde yaşamını yitirmesi toplumu tedirgin etmektedir. Bir yıl önce Adana Pozantı Cezaevi'nde çocuklara yönelik yaşanan cinsel istismar, işkence ve kötü muameleden sonra şimdi de İzmir Şakran ve Antalya Çocuk Cezaevi'nde çocuklara yönelik istismar, kötü muamele ve ağır işkence iddiaları basına ve kamuoyuna yansıdı. Şakran Cezaevi'nde çocuklara işkence ve onur kırıcı muamele yapıldığı, Antalya Cezaevi'nde cinsel taciz, işkence ve istismar yapıldığı bilgilerinin ulaşması üzerene İHD, ÇHD ve milletvekilleri konuları araştırmış ve bu şikayetleri doğrular nitelikte bulgulara ulaşılmıştır. Bu raporun basın ve kamuoyuna yansıtılması toplumu tedirgin etmiş ve kaygılandırmıştır." Çocuklara yönelik cinsel istismar, kötü muamele, işkence gibi her türlü hak ihlallerinin takipçisi olacaklarını belirten Ekinci, "Cezaevlerinde çocuklara yönelik cinsel istismar, süngerli odada dayak, hücre cezası gibi her türlü işkence ve kötü muamele derhal son bulmalı, sorumlular derhal yargı önüne çıkarılmalı ve çocuk tutukluluğuna son verilip cezaevlerindeki çocuk koğuşları kapatılmalıdır" şeklinde konuştu.