Baluken: AKP, Silvan’da DAİŞ unsurlarını kullanıyor
HDP Amed Milletvekili İdris Baluken, Silvan'da son durumu ve DAİŞ çetelerinin saldırılarda kullanıldığı iddialarını ANF'ye değerlendirdi.
HDP Amed Milletvekili İdris Baluken, Silvan'da son durumu ve DAİŞ çetelerinin saldırılarda kullanıldığı iddialarını ANF'ye değerlendirdi.
Silvan'da bulunan HDP Amed Milletvekili İdris Baluken, DAİŞ çetelerinin devlet güçleri ile birlikte mahallelere saldırdığı iddialarının gerçeği yansıttığını söyleyerek, ''AKP'nin saldırılarında DAİŞ unsurlarını kullandığını düşünüyoruz'' dedi.
AKP ve devletin, öz yönetim ilanlarını tanıması ve Kürt halk Önderi Öcalan üzerindeki tecridi kaldırmasının tek çözüm yolu olduğunu paylaşan Baluken, bastırmakla sonuç alınamayacağının Silvan'da bir kez daha ortaya çıktığını hatırlattı.
HDP Amed Milletvekili İdris Baluken, Silvan'da son durumu ve DAİŞ çetelerinin saldırılarda kullanıldığı iddialarını ANF'ye değerlendirdi.
''SİLVAN DİRENİŞİ ÖZ YÖNETİMİN MEŞRULUĞUNU GÖSTERDİ''
Silvan'da yaşananları; Kürt halkının öz yönetim direnişi olarak tanımlayan Baluken, ''Sivil alanlara yönelik çok ağır saldırılarla AKP sadece Silvan'da ki halkı katletmeyi düşünmüyor, aynı zamanda Kürt halkının öz yönetim iradesini tamamen boğmak, yıkmak istiyor. Bu yüzden bu kadar çok saldırıyor. Tabi Silvan'da muazzam bir direniş var'' diye konuştu.
'’Bu gün sokağa çıkma yasağı adı altında yaşanan devlet terörünün onuncu günü ve on gün içerisinde de halen sonuç alamamış ve halkı sindirememiştir'' diyen Baluken, devamında şunları kaydetti; ''Devlet şu anda bunun acizliğini ve çılgınlığını yaşıyor. Silvan'da ortaya çıkan direniş gerek Kürdistan ve gerekse de Türkiye'de yarattığı etki ile Kürt halkını kendi kendisini yönetmesinin ne kadar meşru olduğunu ve saldırılarla bunun engellenemeyeceğini ortaya koymuştur.''
''DEVLETİN NİYETİ KATLİAM !''
Devlet yetkilileri ile yaptıkları görüşmelerin tamamında Kürt sorununun tarihsel, sosyal, toplumsal boyutlarının göz ardı eden, meseleyi sanki bir asayiş, bir güvenlik meselesi varmış, sadece hendek kazma sorunu varmış bakışına indirgeyen bir anlayışla karşılaştıklarını aktaran Baluken, ''Bu anlayışın kendisi devletin buradaki niyetini ortaya koyuyor. Yanlış tanımlama yapıyorsanız, yanlış tanımlama üzerinden kamuoyunda bir algı yaratmak istiyorsanız, bu algının arkasında hayata geçirmek istediğiniz çok ciddi imha politikalarına sahipsiniz demektir. Burada bu güne kadar yaptığımız görüşmelerde devlet yetkililerinin, çok ciddi bir yaklaşım içerisinde olduklarına şahit olmadık. Onların önüne Ankara'dan bir planlama gelmiş, 'Kürdistan'da her yeri silindir gibi ezip geçeceksiniz' denmiş, onlarda sadece bunu uyguluyorlar. Hiçbir iradeleri ve yaptırım güçleri yoktur. Ancak planlama şu ana kadar istedikleri gibi gitmedi, planları tutmadı.''
''TÜRK DEVLETİ SALDIRILARDA DAİŞ ÇETELERİNİ DE KULLANIYOR''
Daha önce Nusaybin ve Cizre'de DAİŞ çetelerinin devlet güçleri ile birlikte mahallelere saldırdığı iddialarının Silvan halkı tarafından da gündeme getirilmesine değinen Baluken, bu iddiaların doğru olduğunu söyledi.
Kuzey Kürdistan'daki saldırıların iki amacı olduğunun altını çizen Baluken, sözlerini şöyle sürdürdü; ''Birinci amaçları Kürdistan'daki öz yönetimleri bastırmak, ikinci ve bir o kadar önemli olan amaçları ise, Rojava'da Kürt halkının ortaya koyduğu statüyü boğmaya çalışmaktır. Yine bununla bağlantılı olarak orada bozguna uğramış IŞİD ve El Nusra benzeri çetelerin tekrar güç toplamasını sağlamaktır. Kürt özgürlük hareketini burada çatışmaya çekerek, Türk devleti Rojava sahasında bu çetelerin de toparlanmasını öngörüyor. Bu nedenle mahallelere yönelik saldırıların IŞİD çeteleri ile birlikte planlandığı iddialarının gerçek olma ihtimali yüksektir. Hem saldırıların planlanması hem de bunların pratik sahada alana sürülmesi noktasında biz bu çetelerden bağımsız bir sürecin işlediğini düşünmüyoruz. ''
Gözlemlerinin de bu yönlü olduğunu paylaşan Baluken, ''Rojava'da çeteleri besleyen anlayış, belli ki burada da çete unsurlarını kullanıyor. Cizre'de, Sur'da, Ferqin'de, defalarca tanıklık ettiğimiz, zaman zaman kamuoyuna yansıyan bazı görüntüler var. Kendi aralarında Arapça konuşan, Türkçe dışında farklı dillerle birbirileri ile iletişim halinde olan, IŞİD'in kullanmış olduğu slogan ve bir takım argümanları sürekli olarak halkla karşı kullanan ve girdiği yerlerde yaptığı uygulamalarla IŞİD yöntemleri ile bir katliam sürecinin devrede olduğunu göstermeye çalışan bir yapı var. Dikkat ederseniz, son iki ayda kullanılan yöntemler, Rojava'da kullanılan yöntemler ile aynı.''
''MAHALLELERDE KUTSAL DEĞERLERE SALDIRILAR IŞİD YÖNTEMLERİ İLE YAPILIYOR''
Özellikle mahallelerde kutsal değerlere yönelik yapılan saldırılara dikkat çeken Baluken, şunları kaydetti; ''Mahallelerde kutsal değerlere saldırılarda IŞİD yöntemlerini görebiliriz. Şu anda Ortadoğu'da kutsal değerlere saldıran iki güç var; biri IŞİD diğeri de AKP'dir, bu kadar netleşmiş, bu kadar teşhir olmuştur. Dolayısıyla hem kullanılan yöntemler hem de alanda halkımızın yapmış olduğu gözlemler itibariyle burada örtülü değil, açık bir işbirliğinin olduğu ortaya çıkıyor.’’
''TECRİT KALKSIN, ÖZ YÖNETİMLER TANINSIN''
Silvan ve diğer alanlarda ilan edilen öz yönetimlere, inkar ve bastırma yerine AKP hükümetinin anayasal olarak güvence sağlaması ile sorunların ancak çözülebileceğini kaydeden Baluken, devamında şunları aktardı; ''zaten bunu güvenceye almadan bu sorundan kurtulamayacaklar. Eğer önlerine bastırmayı koymuşlarsa bu çok daha büyük sorunlara yol açacaktır. Yapılması gereken bu öz yönetim talebine operasyonlarla değil, siyasi çözümlerle yaklaşmaktır. ''
Baluken, bununla birlikte acilen Kürt halk önderi Abdullah Öcalan, üzerindeki tecridin de kaldırılması ve özgürlüğünün de sağlanması gerektiğini vurguladı.