Baluken: Cezaevinde en temel haklar dahi ihlal ediliyor

Baluken: Cezaevinde en temel haklar dahi ihlal ediliyor

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, cezaevlerinde yaşanan sorunların giderek arttığına ve neredeyse çözümsüz bir hal aldığına dikkat çekti.  Cezaevlerindeki tutsakların son çare olarak açlık grevleri ile çeşitli yöntemlerle canlarını ortaya koyduklarını da kaydeden Baluken, bu sistemin tartışılarak gerekli çözümlerin tespiti amacı ile meclis araştırması açılmasını talep etti.

Devletin alacağı tedbirler ile tutuklu ve hükümlülerin fiziksel ve ruhsal koşullarının en iyi şekilde salamakla yükümlü olduğuna dikkat çeken Baluken, “Hükümet cezaevlerini adeta ölüm kuyularına dönüştürmüş durumdadır. Bu itibarla, cezaevlerindeki sorunların tespiti ve çözümüne dair hassasiyete binaen meclis araştırması talep etmek gerekmiştir” dedi.

Cezaevlerindeki sorunların başında, cezaevindeki sayının kapasitenin oldukça üzerinde oluşu ile başladığını vurgulayan Baluken, “Adalet Bakanlığı’nın resmi verilerine göre son on yılda hükümlü sayısı 229 kat, tutuklu sayısı da 129 kat artmıştır. Hükümlü çocuk sayısında ise, on yıl içinde 130 kişilik bir azalma olurken tutuklu çocuk sayısında 90 kişilik bir artış olmuştur. Yine bu verilere göre 80 yaş üzeri 109 kişi cezaevindedir. Cezaevlerinin en kanayan yarası hasta tutukluların durum olup onların sayısı da 413’dür. Yaşamsal açıdan durumu kritik hasta tutuklu sayısı ise 255’tir. Yine bu verilere göre, toplam ceza infaz kurumu sayısı 369, toplam kapasite ise 110.740’dır. Cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlü sayısı ise Şubat 2012 tarihi itibariyle 130.617 kişidir” dedi.

Cezaevlerine ayrılan bütçenin kişilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması için değil, yeni cezaevlerinin yapımı için harcandığını da belirten Baluken cezaevlerinden her gün gruplarına ve milletvekillerine hak ihlallerinin yaşandığına dair onlarca mektup geldiğini de kaydetti. Baluken hak ihlallerini şöyle sıraladı:

-Ancak en temel insan hakkı olan beslenme hakkının dahi cezaevlerinde ihlal edildiği, hasta mahpuslara diyetlerine uygun yiyecek verilmediği gözlemlerimiz arasındadır.

-Ancak mahpusların temizliğini sağlayacak koşulların sağlanmadığı ve su ihtiyacının giderilmediği, hatta arsenikli su verildiği gözlenmiştir.

-Bu olumsuzluklar, tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunlarını da gündemde tutmaktadır.

-Cezaevi idareleri hükümlünün kişiliğini geliştirecek, yeni beceriler edinmesini sağlayacak sosyal amaçlı faaliyetler düzenlemekle yükümlü olup  yasaca güvence alınmış bu hak yok sayılmaktadır.

-Cezaevi içi sohbet ve görüş hakkı gasp edilmektedir.

-Ziyaretçi ve görüş hakkı bireyin en temel haklarındandır. Ancak mahpusların uzak cezaevlerine sürgün edilmeleri neticesinde ekonomik yetersizliklerden ötürü aileler ziyarete gelememekte, ya da idarenin görüş günlerini keyfi biçimde değiştirmesi nedeniyle mahpuslar ile aileler bu haktan mahrum kalmaktadırlar.

-Haberleşme ve iletişim hakkı da cezaevlerinin keyfi uygulamalarından nasibini almıştır. Yine Süreli ya da süresiz yayınlardan yararlanma hakkı idarenin keyfi uygulamalarına kurban edilmektedir.

-Uygun fiziki koşulların sağlanmamakta, oda ve yatak sayıları yetersiz olup, yine cezaevi yönetiminin yatakları mahpuslara para karşılığı sattığı mahpusların şikâyetleri arasında yer almaktadır. Hijyen koşulları ise olumsuz olup hastalıklara davetiye çıkarır niteliktedir.

-Hükümlünün muayene ve tedavi hakkının ihlal edildiği, mahpusların adeta ölüme gönderildiği bir başka olumsuz haldir. Mahpusların pek çoğu sürekli tedavi gerektiren ve ölümcül sonuçlara yol açabilecek hastalıklara yakalanmış durumdadır.