Batı Kürdistan anadil gününe dil devrimi ile giriyor
Batı Kürdistan anadil gününe dil devrimi ile giriyor
Batı Kürdistan anadil gününe dil devrimi ile giriyor
Yaklaşık 3 bin dilin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu dünya genelinde “Anadil Günü”ne dilleri yaşatma mücadelesi ile girilirken, onlarca yıl seslerin ve renklerin inkar edilip imha edilmeye çalışıldığı Batı Kürdistan’da halk devrimi süreci ile birlikte, dil alanında da devrim niteliğinde çalışmalara imza atıldı. Yaklaşık birbuçuk yıllık süre içinde 100’den fazla okul açılırken, 500’ün üzerinde eğitmen yetiştirilerek, Öğretmenler Birliği kuruldu. Kürtçe eğitimlerin verilmeye başlandığı resmi okullarda ise rejim hala yasakçı zihniyeti hakim kılmaya çalışıyor.
Pakistan’ın, 1952 yılında Urdu dilinin Bangladeş halkının da resmi dili olduğunu deklare etmesinden sonra Bengal Dil Hareketi'nin başlattığı eylemsellikler kapsamında 21 Şubat 1952 tarihinde bir eylem düzenleyen Bangladeşli üniversite öğrencilerinin katledilmesinin üzerinden 61 yıl geçti. Birleşmiş Milletler (BM) 61 yıl sonra yani 200 yılında 21 Şubatı “Dünya Anadil Günü” ilan ederken, dünya genelinde konuşulan yaklaşık 6 bin dilin yarısı hala yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.
BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’nun hazırladığı dünya dil atlasına göre, her iki haftada bir, dünyada bir dil yok oluyor. İnkar ve imha üzerine kurulan iktidar zihniyetinin hakim olduğu tüm coğrafyalarda ezilen halkların dilleri bu tehlikeyi yaşarken, dillerin doğuş yeri olarak bilinen Mezopotamya’da bu durum çok daha fazla görülebiliyor.
Dil atlasına göre, Türkiye'de konuşulan 15 dil kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya, Ürgpçe, Mlahso ve İbihça dilleri ise kaybolan dillerden yalnızca 3’ü. Suriye’de Aramice ile ilk alfabeyi bulan Fenikelilerin dili kaybolan diller arasında. Suriye ile birlikte Irak ve Türkiye’de kaybolma tehlikesi yaşayan diller arasında Asurice, Süryanice, Keldanice bulunuyor.
KÜRTÇE EN ÇOK KONUŞULAN DİLLER ARASINDA
Ülkeleri 4 parçaya ayrılan ve yoğun inkar ve imha saldırıları ile karşı karşı kalan Kürtlerin anadili olan Kürtçe ise, tüm saldırılara rağmen dünyada ençok konuşulan diller arasında. Fransa'da yayın yapan tanınmış dil dergilerinden Le Français Dans Le Monde, bir yayınında verdiği “dünyanın en etkili ve zengin dilleri” başlılkı haberinde Kürtçeyi en çok konuşulan diller arasında 31. sırada göstermişti. Kürtçe Ortadoğu’da ise Arapça, Türkçe ve Farsçadan sonra en çok konuşulan dördüncü dil.
Yasak ve baskılar nedeniyle, Kürtçe ekonomik ve siyasal yaşamda şimdiye kadar fazla kullanılmamış ve yazımda gelişme göstermemişse de, Kürtlerin son 30 yıllık mücadelelerinde önemli mesafe katedildi. Özellikle Kuzey Kürdistan’da son yıllarda dil alanında önemli çalışmalar yürütülerek, hükümet adım atmaya zorlanırken, siyasal ve sosyal yaşamda daha çok kullanılmaya başlandı. Güney Kürdistan’da da dil alanında çalışmalar devam ederken, Batı Kürdistan’da halk devrimi ile birlikte, dil alanında da devrim niteliğinde gelişmeler yaşanıyor.
Suriye ve Batı Kürdistan’da başlayan devrim süreciyle birlikte, günlük yaşamdan, okuma yazmaya kadar her alanda anadili hakim kılmaya yönelik adımlar atıldı. Latin alfabesinin esas alındığı çalışmaları ise Kürt Dil Kurumu (SZK) yürütüyor.
TEMELİ 2010'DA ATILDI
Baas rejiminin halen yoğun baskılarını sürdürdüğü 2010 yılında çalışmalarına başlayan SZK, baskılar nedeniyle, Kürdistan bölgesine nazaran koşulların daha fazla olduğu Suriye’nin Halep kentinde bir grup yurtsever öğretmen tarafından kuruldu. Çalışmalarını evlerde gizli bir şekilde yürüten SZK, yine gizli bir şekilde bir evde düzenlediği ve 50 kişinin katıldığı 1. Konferansıyla kuruluşunu ilan etti. Örgütlenme ve dil kurslarını açma kararlarının alındığı konferansın ardından, Batı Kürdistan başta olmak üzere, Şam ve Lübnan’da da evlerde dil kursları verildi.
100'DEN FAZLA OKUL AÇILDI
Suriye’de halk devriminin başladığı Mart 2011’e kadar devam eden bu çalışmalar, daha sonra kurulacak olan dil okullarının temelini oluşturdu. Devrim süreciyle birlikte Baas rejiminin baskıları azalırken, dil çalışmaları için de imkan ve olanaklar arttı. Halep kentinin yanı sıra, Batı Kürdistan’ın Efrîn, Qamişlo, Kobanê, Hesekê, Dêrik, Amudê, Dirbêsiyê, Serêkaniyê, Girkê Legê ve Tirbespiyê kentlerinde kurumsallaşmaya gidilirken, 100’ün üzerinde okul açılarak, 7’den 70’e toplumun her kesimine dil eğitimleri verilmeye başlandı. Latin alfebesiyle topluma kendi diliyle okuma ve yazma öğretilirken, SZK 2011 yılında yine Halep’te düzenlediği 2. Konferansında, dil çalışmalarını genişletme kararı aldı.
KALICI KURUMSALLAŞMAYA DOĞRU
Batı Kürdistan’da 19 Temmuz 2012'de Kobanê kentinden başlayıp diğer illerde devam eden, halkın yönetimi ele geçirme süreciyle birlikte dil alanında da önemli adımlar atılarak kalıcı kurumsallaşmaya gidildi. Çalışmaların merkezi Kürdistan’a taşınırken, çalışmaların geniş bir alanda yürütülmesi ve halkın yoğun ilgisi nedeniyle, öğretmen ihtiyacının karşılanması amacıyla, eğitmen eğitimleri verilmeye başlandı. Bu kapsamda dil eğitimlerinin yanı sıra, öğretmen eğitimleri de planlandı. Eğitmen adayları da, yine dil eğitimlerini katılan yurttaşlar arasından seçilere, eğitimlere alındı. 4 ay gibi kısa bir süre içinde 500’ün üzerinde eğitmen yetiştirilerek, il, ilçe ve köylerde açılan okullarda konumlandırıldı.
RESMİ OKULLARDA DİL EĞİTİMİ
Açılan dil okullarının yanı sıra, SZK yetkilileri yeni eğitim öğretim yılının başlamısya resmi okullarda da dil eğitimlerinin verilmesi için girişim başlattı. Bu kapsamda Batı Kürdistan’daki okulların yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirildi. Okul yetkilileri ilk başta bir direnç gösterse de halkın yoğun baskısı nedeniyle dil eğitimi dersini programa aldı. SZK yetkilileri bunun üzerine kendi yetiştirdikleri eğitmenlerin yanı sıra, resmi okullarda görevli olan öğretmenler için de eğitim programı hazırlayarak, eğitimler düzenledi. Yine birçok ilde öğrenciler için bilgilendirme toplantıları düzenlendi. Ayrıca öğrenciler için dil öğrenimi kitapları hazırlandı. Yürütülen hazırlıkların ardından Dêrik, Qamişlo, Amudê, Dirbêsiyê, Kobanê, Efrîn ve Heleb kentlerinde resmi okullarda dil eğitimleri verilmeye başlandı. Ancak, bazı milliyetçi arap çevreleri ile kimi kürt gruplarının engellemeleri nedeniyle eğitimlere ara verilmek zorunda kalındı. Yaklaşık 2 aylık bir aranın ardından, SZK’nin girişimleri ve halkın baskısı sonucu, eğitimler yeniden başladı ve halen devam ediyor.
ÖĞRETMENLER BİRLİĞİ
Çalışmalarını her geçen gün bir adım daha ilerleten SZK Mayıs 2012’de Amude kentinde 3. Konferansını gerçekleştirerek, kalıcı kurumsallaşma, öğretmenler birliğinin oluşturulması ve dergi çıkarma kararlarını aldı. Alınan kararlar kapsamında Aralık 2012’de Öğretmenler Birliği oluşturuldu. Yine dil alanında çalışmalar başlatılan derginin ise önümüzdeki günlerde çıkması bekleniyor.
EĞİTMEN VE ÖĞRENCİLERİN HEYECANI
Gelinen aşamada, hemen hemen bütün illerde dil dersleri verilirken, eğitmen ve öğrencilerin heyecanı görülmeye değer. Eğitmenlerin çoğu iki ay gibi kısa bir sürede gördükleri eğitimin ardından, eğitmen sertifikalarını alırken, heyecanları yüzlerinden okunuyor. Çocukların heyecanına ise kimse engel olamıyor.
SZK, 2013 yılı içinde ise dil derslerinin yanı sıra, “Kültür ve Ahlak, Bilim ve Toplum, Coğrafya, Tarih, Matematik, Sosyoloji, Psikoloji” derslerini de Kürtçe vermeyi hedefliyor. Bu konudaki öğretmen ihtiyacının karşılanması için de çalışma yürütülecek.
REJİMİN YASAKÇI ZİHNİYETİ DEVAM EDİYOR
Dünya Anadil Günü nedeniyle etkinliker düzenlenirken, anadil çalışmalarını engelleyemeyen Baas rejimi inkarcı ve yasakçı zihniyetini devam ettirerek, Kürtçe derslerin verildiği resmi okulları kapatıyor. Bu uygulamaya karşı birçok yerde öğrenci ve ailelerin zoru ile bazı okullar tekrar açılırken, tepkiler devam ediyor.
SZK ise hem rejimin bu uygulamalarını protesto etmek, hem de anadil gününü kutlamak amacıyla, 21 Şubatta kursları başarıyla bitiren kursiyerlere sertifika verecek. Ayrıca günün anlam ve önemine ilişkin basın açıklaması yapılacak.