Bayık: Biz teslimiyet ve ihanete karşı savaşıyoruz

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ilişkin bir soruyu yanıtlayan Bayık, sömürgeci Türk devletinin yürüttüğü son kirli savaşın Öcalan'a tecritle start aldığını söyledi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Stêrk TV'de konuk olduğu bir programda Kürdistan ve Türkiye'nin gündemindeki konuları ele aldı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ilişkin bir soruyu yanıtlayan Bayık, sömürgeci Türk devletinin yürüttüğü son kirli savaşın Öcalan'a tecritle start aldığını söyledi.

Bayık, "Çünkü Önder Apo'ya yaklaşım, savaş ve barışa yaklaşımdır" dedi.

Türk devletinin Ekim 2014'te savaş kararı aldığını belirten Bayık, "Bu karar da ilk olarak 5 Nisan'da Önder Apo üzerinde pratiğe geçti" diye ekledi.

Türk devletinin Kürt hareketini teslim almaya çalıştığına işaret eden Bayık, "Çünkü biz bu hareketi teslimiyet ve ihanete karşı kurduk. Biz teslimiyet ve ihanete karşı savaşıyoruz. Bu nedenle  kimse hareketimizi, önderliğimizi ve halkımızı teslim alamaz" diye konuştu.

"AKP'NİN BAŞVURDUĞU VAHŞET, ZAYIFLIĞINDANDIR"

Türk hükümetinin asker, polis ve özel timlere yargılanmayacakları yönünde güvence vererek, katliam yapmalarını önünü açtığını söyleyen Bayık, "Suriye kentlerinde yaşananlar, bugün Erdoğan tarafından Kürt kentlerinde geliştiriliyor. Hiç bir farkı yok. Kentleri, mahalleleri tank ve toplarla, sınırsız bir şekilde vuruyorlar" dedi.

Direnişin büyüyeceğini vurgulayan Bayık, Kürt halkını uzun vadeli bir savaş ve direnişe hazırlanmaya çağırdı. Bayık, AKP iktidarının öyle yansıttığı gibi güçlü olmadığını kaydederek, "Eğer güçlü olsalardı, bu vahşeti yapmazlardı. Vahşete başvurmaları zayıflıklarındandır" şeklinde konuştu.

Bayık, "Kürt halkı, hesap sormak için mücadelesini daha büyütmelidir" vurgusunda bulundu.

"AKP KENDİSİNE BİAT ETMEYEN HERKESİ LİNÇ ETMEK, TESLİM ALMAK İSTİYOR"

Batılı hükümetlerin Erdoğan rejiminin işlediği suçlara sessiz kalmasını da eleştiren Bayık, Batılı iktidarların kendi siyasi, ekonomik ve askeri çıkarları için Kürtleri kurban edebileceğinin unutulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

"Tek suçlu bu katliamları gerçekleştiren Türkiye değil, ona destek verenler de sorumludur" diyen Bayık, akademisyenlere yönelik linç kampanyası ve saldırılara da dikkat çekti.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Bayık, AKP iktidarının herkesi kendi hizmetine sunmaya zorladığını belirtti.

Bayık, "Kendi hizmetine girmeyenleri de hain ilan ediyor, linç ediyor ve biat etmeye zorluyor" dedi.

Erdoğan'ın toplumu parçalara bölmeye çalıştığını söyleyen Bayık, "Herkesi susturmak, teslim almak istiyor. Teslim alamadıklarını da alıyor, linç ediyor, katlediyor" diye ekledi.

"ALMAN HALKINA BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM"

Sultanahmet saldırısını da değerlendiren Bayık, saldırıyı nefretle kınayarak, hayatını kaybeden Alman turistler için Alman halkına başsağlığı diledi.

Bayık, DAİŞ'in şu ana kadar ne AKP, ne de MHP'ye yönelik herhangi bir saldırı gerçekleştirmediğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:

"Kürtlere, solculara, demokratlara saldırıyorlar ve en son Almanlara yönelik saldırı gerçekleştirdiler. Öncesinde de Fransa'ya yönelik saldırı yaptılar. Bu bir gerçeği ortaya koyuyor. Ne zaman AKP sıkışırsa, bu sıkışmışlıktan çıkmak ve gündem değiştirmek için DAİŞ katliam yapıyor. Yani AKP ve Erdoğan'a yardım ediyor. Bu ilk kez olmuyor. İlk olsaydı tesadüf derdik."

"BAŞÛRÊ KURDİSTANLILAR ÇÖZÜMÜ KENDİLERİNDE ARAMALILAR"

Kürdistan'ın güney parçasındaki siyasi krize ilişkin bir soruyu da cevaplayan Bayık, bazı gençler ve kurumların çözümü yurtdışına çıkmakta aradığını belirterek, bunun yanlış olduğunu kaydetti.

"Bu sorunu çözmez, ağırlaştırır" diyen Bayık, çözümü dış güçlerde aramanın da sorunu yine ağırlaştıracağını söyledi.

Bayık, "Güney haklımız sorunun çözümünü kendinde bulmalı" diyerek, komşu ülkeler veya uluslararası güçlere güvenerek çözüm getirmenin mümkün olmadığını ifade etti.

Başurlu partileri halkı dinlemeye çağıran Bayık, parti çıkarlarından kurtularak demokrasi ve adaletle çözüm aranması gerektiğini vurguladı.

"IRAK'TAKİ TÜRK ASKERLERİ ANCAK ZOR KULLANILARAK ÇIKARILABİLİR"

Irak ve Başûre Kurdistan'daki Türk askeri varlığına da işaret eden Bayık, Türkiye'nin bölgede amaçları olduğunu belirtti.

Bu nedenle Türkiye'nin askerlerini çekmeyeceğini belirten Bayık, "Ancak zor kullanılarak çıkarılabilirler, yoksa çıkmazlar" dedi.

Bayık, Başur halkının da Türk askeri varlığını reddetmesi gerektiğini ifade ederek, "Kendi toprakları ve değerlerini korumalılar. Çünkü Türkiye bunların hepsini ayaklar altına alıyor. Halkımız bunu kabul etmemeli" dedi.

"TÜRKİYE KÜRTLERİN MUSUL'A GİTMESİNİN ÖNÜNÜ ALMAK İSTİYOR"

Türkiye'nin amacının Kürtlerin ilerlemesini engellemek olduğunu belirten Bayık, şöyle konuştu:

"Türkiye Kürtler üzerinden Musul hedefine, Irak ve Suriye hedeflerine ulaşmak istiyor. Şimdi Kürtlerin ilerlediğini görüyorlar. Kürtlerin Musul'a da operasyon gerçekleştirme ihtimali var. Bunun önünü almak istiyorlar. Türkiye'nin oraya asker göndermesi, Kürtlerin lehine değildir. Kürtler ve bölge halklarının aleyhinedir. Bu nedenle Başurlu halkımız Türk askerlerini Başur'dan çıkarmalıdır. Türkiye'nin oradaki varlığı devam ederse, yarın İran da kendi çıkarlarını gerekçe göstererek, güçlerini getirebilir."

"KÜRTLERİN YER ALMADIĞI BİR CENEVRE TOPLANTISI BAŞARILI OLAMAZ"

BM çatısı altında Cenevre'de bu ay içerisinde öngörülen Suriye müzakerelerine ilişkin de açıklamalarda bulunan Bayık, Kürtlere bu toplantıda yer verilmemesinin müzakereleri başarısız kılacağını kaydetti.

Bayık, şunları ifade etti:

 "Eğer Kürtler yer alırsa Cenevre netice alabilir. Eğer yer almazsa, önceki gibi dışlanır veya yeterli yer verilmezse, Cenevre 3 toplantısı da sonuç almaz. Suriye'de savaş devam eder. Hatta Suriye'nin parçalanması da mümkün olabilir. Suriye'nin parçalanmaması ve birliğinin korunması  ve demokratik bir Suriye kurulması için, Demokratik Suriye Meclisi'nin, Suriye Kürtlerinin Cenevre'de muhalefet içerisinde temsilini bulması gerekiyor"