BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata,   Türkiye'nin Google'a yaptığı başvuruları bir soru önergesi ile Meclis'e taşıdı. Ata, sosyal paylaşım sitelerine yönelik sansürün artmasının ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkına yönelik saldırı niteliği taşıması açısından oldukça endişe veridi olduğunu belirtti.

BDP'li Ayla Akat Ata, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binalı Yıldırım'ın yanıtlaması talebiyle verdiği soru önergesinde, Google'un resmi internet sitesinde yayınlanan 2013'ün ilk dönemine dair Şeffaflık Raporu'nu hatırlattı.

Bu rapor Türkiye'nin içerik kaldırılması talebiyle yaptığı isteklerde büyük bir artış olduğunu gösteriyor. Ülkelerin resmi makamlarından Google'a yapılan toplam başvuru sayısı 3 846 iken bunların 1 673'ü yalnızca Türkiye'ye ait.

Önergede, "Buradaki en dikkat çekici nokta, önceki altı aylık döneme göre Türkiye'den gelen taleplerde 10 kat artış olmasıdır. Bununla beraber tüm ülkeler arasında Türkiye Google'dan en çok talepte bulunmuş ülkedir" denildi.

Önergede devamla şunlara yer verildi: "Raporda ayrıca Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan Google'a yapılan taleplerin bir kısmının 5816 nolu Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun'un ihlal edildiği gerekçesiyle yapıldığı belirtilmiştir. Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından basın ve ifade özgürlüklerinin ihlali anlamına geldiği ifade edilen 5816 nolu kanunun ihlal edildiği gerekçesi daha önce de internet sitelerinde ve sosyal medyadaki pek çok içeriğin kaldırılması için kullanılmıştır. Şeffaflık Raporu'ndaki verilere göre, Türkiye'nin resmi makamlarınca en fazla içerik kaldırma talebinde bulunulan konular arasında hakaret, hükümet eleştirisi, milli güvenlik ve dine yönelik aşağılama yer almaktadır. Raporda Türkiye'den gelen taleplerle ilgili önemli noktalar da listelendirilmiştir. Bunlardan ilki Türkiye mahkemelerinden gelen siyasetçilerle ilgili bilgi içeren her türlü arama sonucunun kaldırılması yönündedir. Diğer bir nokta, hükümete bağlı bir kurumdan gelen taleple ilgilidir. Rapora göre bu talepte “Kürt siyasi partisi ve Kürt aktivistlerle ilgili bir blogun yayından kaldırılması ve Kürdistan haritasının yer aldığı bir profilin kapatılması” istenmiştir.  Sosyal paylaşım sitelerine yönelik sansürün artması vatandaşların ifade özgürlüğünü ve bilgiye erişim haklarına bir saldırı niteliği taşıması açısından oldukça endişe vericidir."

Ayla Akat Ata, Bakan Yıldırım'a şu soruları yöneltti:

İlgili raporda geçen “İçeriğin kaldırılması için Türk yetkililerden 1 673 talep aldık" ifadesinde bahsedilen yetkililer kimlerdir? Bu yetkililer hangi kurumlarda çalışmaktadır? İlgili yetkililer hangi onay mekanizmalarından geçtikten sonra Google'a başvurmuştur?

2013 yılı boyunca Google, Facebook, Twitter, Youtube gibi internet şirketlerine içerik kaldırma talebiyle yapılan başvuruların konularına ve gerekçelerine göre dağılımı nedir?

Google'a yapılan içerik kaldırma taleplerinin kapsamı ve içeriği nedir? Hükümet Google’dan tam olarak ne istemiştir?

İlgili raporda geçen "Bir hükümet kurumundan Kürt partisi ve Kürt aktivistler hakkında bir blog sayfasını ve Kürdistan haritasını profil resmi yapan bir Google+ sayfasını kaldırmamız için iki talep aldık"  ifadesindeki hükümet kurumu hangisidir? Hangi yasal dayanakla böyle bir talepte bulunulmuştur? Söz konusu parti hangi partidir?

Hükümet içinde bahsi geçen “Kürt partisi” ve Kürt aktivistlere dair internet paylaşımlarının yasaklanması için bir politika belirlenmiş midir? Bu konuda alınmış bir karar var mıdır? Karar yok ise bu yasaklama ve sansür politikaları kişi ve kurumların keyfi aldığı kararlara bağlı mı yürütülmektedir?

Hükümet yetkilileri ve kurumlarının Google ve benzeri uluslararası şirketlere içerik kaldırılması talebinde bulunurken dikkate aldıkları kriterler nelerdir?