BDP İstanbul Kadın Meclisi ilanı gerçekleşti

BDP İstanbul Kadın Meclisi ilanı gerçekleşti

BDP İstanbul Kadın Meclisi yeni meclis oluşumunu ilan etti. Kuruluş şöleninde konuşan BDP'li kadınlar tüm kadın karşıtı politikalara karşı birlikte mücadele mesajı verdi. 

BDP İstanbul Kadın Meclisi, BDP Bağcılar İlçe Örgütü binasında düzenledikleri şölenle meclis ilanını gerçekleştirdi. Verilen özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadınların fotoğraflarının asıldığı binada "Sözünüz sözümüz, yolunuz yolumuzdur" yazılı pankartlar asıldı. Çok sayıda kadının ulusal kıyafetleriyle katıldığı şölende konuşmacı olarak BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, BDP İstanbul İl Eş Başkanı Asiye Kolçak, BDP Genel Merkez Kadın Meclis Sözcüsü Pelin Yılmaz ve BDP İstanbul Kadın Meclis Sözcüsü Semra Demir katıldı. Özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşuyla başlayan şölende, kadınların verdikleri özgürlük mücadelesini anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. 

Ardından BDP Bağcılar Kadın Meclisi üyesi Perihan Adalmış tarafından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın BDP Genel Kadın Kurultayı'na gönderdiği mesaj okundu. Kadınlar tarafından uzun süre zılgıt ve sloganlarla alkışlanan mesajın ardından BDP İstanbul Kadın Meclis Sözcüsü Demir söz aldı. Konuşmasının başında cezaevlerinde olan mücadele arkadaşları tutsak kadınlara selam gönderen Demir, "Zafer tanrıçası Zilan yoldaş şahsında tüm şehit kadın yoldaşlarımızı anarak ve onları yaşatma sözü ile mücadelelerinde kaldıkları yerden sahipleneceğimizi bir kez daha belirtiyoruz" dedi. "2013 Newrozu'nda demokratik kurtuluş özgür yaşam şiarı ile özgürlük mücadelesini yeni bir aşamaya taşıyan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın milyonların şahitliğinde tarihi yeni bir dönem başlattığı ve tüm halkımızın bu yeni dönemi kavrayarak kenetlenerek sahiplendiği görüldü" diyen Demir, bu tarihi sürecin bedelinin ne kadar ağır olduğunu Paris'te üç Kürt siyasetçi kadının katledilişiyle gördüklerini söyledi. 

KADIN KARŞITI POLİTİKALARA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE

Hükümetin süreci oyalayan ve zamana yayan antidemokratik yaklaşımlarına karşı kadınların örgütlülüklerini daha da yükseltmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Demir, "Toplumda kadının kendini ifade edeceği ortamlar, kanallar yaratacağız. Özgür kadın iradesinin hayat bulmasında engel olabilecek tüm kadın karşıtı politikalara ve olumsuz yaklaşımlara karşı da birlikte mücadele etmeli ve gerektiğinde risk almalıyız" dedi. Bingöl'de 14 yaşındaki çocuğa cinsel istismar olayını hatırlatan Demir, "tecavüzcü devlet zihniyetinin" tekrardan gözler önüne seren bir olay olduğunu ifade etti. Dünya kadın mücadelesine öncülük eden Kürt kadın mücadelesinin Kürt kadını şahsında büyük bir özgürlük mücadelesi verdiğini sözlerine ekleyen Demir, "Bu büyük özgürlük mücadelesi sonucunda tüm özgürlük tutkunu kadınları içinde bulunduğumuz sürecin ruhuna denk, cevap olabilecek, kavrayabilecek nitelikte, aynı zamanda bizimle beraber tüm kadınları bu mücadeleye katkı sunmaya çağırıyoruz" sözleriyle konuşmasına son verdi. 

TECAVÜZ MÜCADELEDEN ALIKOYMA YÖNTEMİ

Demir'in ardından söz alan BDP İstanbul İl Eş Başkanı Kolçak ise, son 30 yılda Kürt kadınlarının verdiği mücadelenin dünyadaki kadın mücadelelerine öncülük edecek konuma geldiğini söyledi. Kürt kadınlarının feodal ve erkek zihniyetli sisteme karşı mücadelelerini büyüteceklerini söyleyen Kolçak, "Biz kadınlar özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadın arkadaşlarımıza ve Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'a çok şey borçludur" dedi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın, "Kadın savaştıkça özgürleşir, özgürleştikçe güzelleşir, güzelleştikçe sevilir" sözünü hatırlatan Kolçak, kadının özgürleşmesiyle toplumun özgürleşebileceğine dikkat çekti. Verilen mücadelede en ağır bedelleri kadınların ödediğini ifade eden Kolçak, "Kadınlar örgütlenerek ve mücadele ederek bu sistemi değiştirebilir. Bingöl'de yaşanan cinsel istismar bize bir kez daha tecavüzcü devlet zihniyetini göstermiştir" şeklinde konuştu. Devlet zihniyetinin kadını eve kapatmak ve onu sömürmek olduğunu vurgulayan Kolçak, "Devlet kadını pasif hale getirmek ve eve kapatmak için hep tecavüzü devreye koymuştur. Biz Kürt kadınlarını mücadeleden almak için de cezaevlerindeki Kürt çocuklarına tecavüzü uyguluyor" dedi. 

DEVLETTEN KORUNMAYA İHTİYACIMIZ VAR

Bingöl'deki cinsel istismar suçunun, sadece kadın bedenine değil "Kürt mücadelesine ve Kürdistan'a" tecavüz olduğunu söyleyen BDP Genel Merkez Kadın Meclis Sözcüsü Pelin Yılmaz ise "Kürdistan'daki" toplu tecavüz vakalarının bir devlet politikası olduğuna dikkat çekti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in Bingöl'de uzman çavuşların cinsel istismarına maruz kalan 14 yaşındaki çocuğu koruma altına almaya çalıştığını belirten Yılmaz, "Buradan Şahin'e sesleniyoruz. Bizim sizin korumanıza ihtiyacımız yok. Bizim devletten korunmaya ihtiyacımız var. Devlet elini kadınlardan ve Kürdistan'dan çeksin" dedi. Kürt Halk Önderi Öcalan tarafından başlatılan "çözüm sürecinin" kritik bir aşamaya geldiğini söyleyen Yılmaz, silahların susmasının barışın geldiği anlamına gelmediğini, daha çok siyasi ve sivil alanda mücadelenin yükseltilmesi anlamına geldiğini söyledi. "Biz erkeklerin egemenliğini kabul etmeyen kadınlarız" diyen Yılmaz, "Tıpkı Sakineler, tıpkı Zilan'lar gibi. Mücadele alanlarımız, sokaklar, meydanlardır. Biz kadınlar verdiğimiz mücadeleyle topluma yön vereceğiz" diye konuştu. 

DEVLET KADINLARIN ZILGITLARINDAN KORKUYOR!

En son konuşan BDP İstanbul Milletvekili Tuncel ise, bir halkın önderinin özgür olmadığı sürece o halkın da özgür olamayacağını söyledi. AKP hükümetine göre kadınların eşlerinin dizlerinin dibinde olması gerektiğini sözlerine ekleyen Tuncel, "Bize göre mücadele eden kadın en güzelidir. Kadınlar özgürlük için örgütlenmeli ve toplumu dönüştürmelidir" dedi. Savaş koşullarının hala Türkiye'de devam ettiğini kaydeden Tuncel, "Bir yandan çözümü konuşurken, diğer yandan hala onlarca siyasetçimiz cezaevinde. Bingöl'de 14 yaşındaki çocuğa cinsel istismar suçu işleyenler serbest bırakırken alanlarda slogan attığı ve protesto ettiği için öğrenciler ve gençler tutuklanıyor" dedi. Tecavüz ve cinsel istismarın insanlık suçu olduğunu sözlerine ekleyen Tuncel, "Gezi Parkı olaylarında en çok anlatılan Kürt gençlerinin 400 saat boyunca halay çekişi! Evet, Kürt gençleri Gezi Parkı'nda 400 saat boyunca halay çekti. Kürt gençlerinin halayı diğer gençlere moral oldu. Biz gönüllü olarak mücadele ediyoruz ve mücadele ederken eğleniyoruz. Bu devlet Kürt kadınların zılgıtlarından korkuyor. Çünkü kadınların zılgıtları bu mücadeleye renk ve neşe veriyor" şeklinde konuştu. 

Konuşmaların ardından meclis ilanı gerçekleştirildi. Buna göre; BDP İstanbul Kadın Meclis Sözcülüğü'ne Semra Demir, meclis üyeliğine de Nurcan Aktürk, Hatice Seviptekin, Gülsen Biter, Nazan Avras, Cemile Çelik, Reyhan Sarhan ve Felek Avcı seçildi. Meclis ilanının ardından Sarya'nın Dans Gösterimi sahnelendi. Gösterimin ardından Med Kültür Merkezi'nden sanatçı Devrim Demir sahneye çıktı. Demir'in seslendirdiği Kürtçe hareketli parçalar eşliğinde kadınlar uzun süre zılgıtlarla halaylar çekti. Canlı müziğin ardından program son buldu.