BDP Kadın Meclisleri: Tuncel hakkındaki kararı tanımıyoruz

BDP Kadın Meclisleri: Tuncel hakkındaki kararı tanımıyoruz

BDP Kadın Meclisleri, HDP Eş Genel Başkanı Tuncel'in hapis cezasının onanmasına tepki göstererek, "Mevcut hukuk sisteminde nasıl ki hukuk yok hükmündeyse, bu kurumların verdiği kararlar da bizim için yok hükmündedir" dedi. Açıklamada, karara karşı dayanışma çağrısı yapıldı.

BDP Kadın Meclisleri, HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in hapis cezasının onanması üzerine yazılı açıklama yaptı.

Yargı kurumunun 'iktidar ve hukuksuzluk batağına saplanmış olduğunun' belirtildiği açıklamada, yargının, meşruluğunu yitirmiş olmasının faturasını da halklara ve demokratik siyasetin temsilcilerine kesmeye başladığı dile getirildi.

'KÜRTLERE VE DEMOKRATİK SİYASETE BİR MESAJ'

"Bunca seçilmişin cezaevlerinde siyasi rehine olarak tutulması, siyasetin ve hukukun kara lekesi olmaya devam ederken, bu rehinelere yenilerinin eklenmek istenmesi, mevcut hukuk sisteminin demokratikleşme önündeki temel engellerden biri olduğunu bir kez daha göstermiştir" denilen açıklamada, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin Tuncel’in hapis cezasını onamasının, Türkiye’de hukukun meşruluğunu bir kez daha sorgulanır hale getirdiği ifade edildi. "Özellikle son süreçte muktedirlerin hesaplaşma ve savaş alanı haline gelen yargı kurumu, verdiği bu kararla adalet ilkesinden ne kadar uzaklaşılabileceğini gözler önüne sermiştir. Roboski katliamının yıldönümünde verilen bu karar, Kürtlere ve demokratik siyasette ısrarcı tüm kesimlere siyasi bir mesaj niteliğindedir" diyen BDP Kadın Meclisleri, şunları kaydetti:

"Mehmet Ağar gibi ismi katliamlarla ve her türlü kirlilikle anılanların yargı kurumu tarafından aklanıp serbest bırakılması, buna karşılık onurlu, demokratik mücadele ve siyasetin simgesi haline gelmiş, tüm ezilenlerin, ötekileştirilenlerin sesi olmuş Sebahat Tuncel’in ağır cezaya mahkûm edilmesi tesadüf değildir. Bu ceza, Türkiye’deki cezaevlerinin suçlular için değil, demokratik siyaset yapanlar için siyasi tutsaklık mekânları olarak kullanıldığının göstergesidir. Bu gün Türkiye cezaevleri siyasi rehinelerin doldurulduğu çağdışı kurumlar haline gelmiştir.

Bu kurumlar ve yargı kararları demokratik siyaset taraflarına karşı sürekli bir tehdit unsuru olarak kullanılmaktadır. Yargıtay’ın Sebahat Tuncel’in cezasını onaması hukuki bir karar değil, bu tehdit siyasetinin bir parçasıdır. Sebahat Tuncel şahsında, Kürtlerin, emekçilerin, Alevilerin, farklı cinsel kimliklerin, tüm ezilen kesimlerin ve özellikle de kadınların muhalefetini ve özgürlük mücadelesini bastırma siyasetidir."

'HUKUK YOK HÜKMÜNDEYSE, KARAR DA YOK HÜKMÜNDE'

Açıklamada, "Sürekli hukuksuzluk üreten ve varlığı yokluğundan daha tartışmalı hale gelen hukuk kurumlarının verdiği bu siyasi ve antidemokratik kararı tanımadığımızı bir kez daha belirtiyoruz. Mevcut hukuk sisteminde nasıl ki hukuk yok hükmündeyse, bu kurumların verdiği kararlar da bizim için yok hükmündedir" ifadeleri kullanıldı.

Sebahat Tuncel'in halkların ve kadınların özgürlük mücadelesinin önemli bir üyesi olmaya devam edeceğine dikkat çekilen açıklamada, barış, özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren tüm kesimlere, bu siyasi ve antidemokratik karara karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıldı.