BDP Kadın Meclisi ve DÖKH bileşenleri kadına yönelik şiddeti protesto ederek, ‘şiddeti yaratan erkek egemen sisteme’ karşı mücadelelerini sürdüreceklerini açıkladı. 

Konak eski Sümerbank önünde bir araya gelen kadınlar, “Kadına kaldırılan eller kırılsın”, “Jîn, jîyan azadi”, “Kadın yaşamdır, kadın katledilemez”, “Kadın şiddetine hayır” yazan dövizler taşıdı.

Burada kurumlar adına basın açıklamasını okuyan Zuhal Çelebi, haftada en az 3 kadının öldürüldüğüne dikkat çekerek, erkek egemen anlayışın ‘namus’ adı altında kadın katliamına devam ettiğini söyledi. 

Devletin bütün kurumlarını da bu katliamlara ortak olduğunu ifade eden Çelebi, başta adli tıp ve hukuk sistemi olmak üzere tüm sistemin erkek egemenliğine hizmet ettiğine vurgu yaptı. 

Kadın katliamının son kurbanlarından birinin Hasret Daşlı olduğunu kaydeden Çelebi, “15 yaşında olan Hasret Daşlı iki kuzeninin tecavüzüne uğradı. Hamile kalan Hasret aile bireyleri tarafından öldürülüp Batman çayına atıldı” diye konuştu.

Çelebi açıklamasına son günlerde kadına yönelik artan şiddete dikkat çekerek şöyle devam etti:

“Yer Uşak 12 yaşındaki M.N isimli öğrenci 1 yıl boyunca 13 kişinin tecavüzüne uğradı. Yer İstanbul Samatya, yalnız yaşayan 3 Ermeni kadın art arda saldırıya uğradı. Kadınlardan biri yaşamını yitirdi, diğeri gözünü kaybetti. Yer Afyon, alkol alan 3 erkek rastgele kapısını çaldığı bir evin içine dalarak evdeki 3 kadına tecavüz etti. Yer Kocaeli Gebze, Mehtap C. İsimli kadın boşanma davası açtığı eşi tarafından silahla vurularak katledildi. Yer Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, hasta yakınları hemşire Rabia Öner’i darp etti. Bunu yapanlardan birinin polis olması dikkat çekici”

Dünya genelinde Türkiye’nin kadına yönelik şiddette birinci sırada yer aldığını belirten Çelebi, şiddet uygulayan erkek zihniyeti ve bu zulmü onaylayan yargı kararlarına karşı mücadele etmeye devam edeceklerini duyurdu. 

Açıklama sloganlarla sona erdi.