DEM Parti ‘en kısa sürede’ İmralı’ya gitmeye hazırlanıyor

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, "En kısa sürede İmralı Adası’na bir ziyaret gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Önümüzdeki günlerde Sayın Öcalan'ın farklı siyasi partilerin temsilcileri ile de buluşması kuvvetle muhtemel" dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, Önder Apo’nun 27 Şubat çağrısıyla başlayan süreç ve yol haritasına ilişkin devam eden Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına dair partinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. 

MECLİS BAŞKANI İNİSİYATİF ALMALI

Ayşegül Doğan, MYK’de tartışılan konuların başında Meclis’te kurulması planlanan komisyonun yer aldığının altını çizdi. 

Meclis'te özel yetkilendirilmiş bir komisyonun kurulması gerektiğini kaydeden Ayşegül Doğan,  komisyon için Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’u inisiyatif almaya çağırdı.

Ayşegül Doğan şöyle konuştu:  "Çok basit bir inisiyatif bu. Ama çok ağır, çok komplike, çok can almış bir meseleyi çözmek için tarihsel bir sorumluluk üstlenecek. O yüzden ciddi bir yaklaşım gerektirir, basit bir yaklaşımla çözülemez bu mesele. Ne yapabilir Sayın Kurtulmuş? Meclis tatile girmeden önce komisyonu kurabilmek için siyasi partilerin yetkililerini toplayabilir ve siyasetin çok sevdiği deyimle bir 'zirve' yapabilir. Orada ne çıkabilir; ortaya itirazlar, eleştiriler, öneriler çıkar ortaya." 

KÜRT SORUNU YALNIZCA KÜRTLERİN SORUNU DEĞİL

Ayşegül Doğan, "Kürt sorunu yalnızca Kürtlerin sorunu değil" dedi ve şunları ekledi: "Yaşadıklarımız bunun ispatı. Dolayısıyla demokratik çözüm ve barış, siyasal sosyal ve insani bir zorunluluk olarak görüldüğünde, böyle yaklaşıldığında Meclis çok hızlı bir şekilde inisiyatif alabilir. DEM Parti olarak komisyonun usulüne, esasına, nasıl çalışacağına dair hazırlıklarımız var. Böyle bir taslağımız ve önerilerimiz var." 

GÖRÜŞMELER DEVAM EDECEK

Görüştükleri muhalefet partilerinin "doğrudan temas, iletişim ve konuya dair bilgi sahibi olmak, şeffaflık" taleplerinin ifade eden Ayşegül Doğan, AKP ve MHP ile de görüştüklerini, bu görüşmelerin devam edeceğini aktardı. 

Ayşegül Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Yalnızca Meclis'te temsiliyeti olan siyasi partilerle görüşmüyoruz. Meclis'te temsil edilmeyen farklı siyasi partilerle de görüşmeler sürüyor, sürecek. Yeni dönemde bu görüşmeler de devam edecek. Bu görüşmelerden sonra yazılı açıklamalar yapıldı." 

İMRALI’YA GİTME HAZIRLIĞI

Ayşegül Doğan, şunları söyledi: 

"Biz de DEM Parti olarak İmralı Adası'na gitmek üzere hazırlık yapıyoruz. En kısa sürede İmralı Adası’na bir ziyaret gerçekleştirmeyi planlıyoruz. İçinde eş genel başkanlarımızın da bulunduğu MYK üyelerimizden oluşan bir heyetle hem bu dönemi anlamak, hem anlatmak, hem daha güçlü bir şekilde örgütlenmek için kendisiyle doğrudan görüşmek, istişarelerde bulunmak üzere bir hazırlık yapıyoruz. En kısa sürede kendisini ziyaret edeceğiz DEM Parti heyeti olarak. Yine önümüzdeki günlerde Sayın Öcalan'ın farklı siyasi partilerin temsilcileri ile de buluşması kuvvetle muhtemel." 

EBDÎ, BARZANÎ, TALABANÎ İLE GÖRÜŞMEK İSTİYOR

"Sorunun kapsamı ve ağırlığı düşünüldüğünde; Sayın Mesut Barzani, Sayın Neçirvan Barzani, Sayın Mazlum Ebdî, Sayın Qubat ve Bafıl Talabani ile görüşmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. Bu görüşmeleri yapmak istediğini de biliyoruz. Bunu da kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Bu, Sayın Öcalan'ın isteği. Biz de faydalı olacağını düşünüyoruz. Farklı siyasi partilerden liderlerle, önemli şahsiyetlerle bir araya gelmesi çok değerli. Önümüzdeki süreç açısından da gerekli.

METİN, SÖZE VE İSTİŞAREYE ALAN AÇAN BİR METİN

Sayın Öcalan’ın örgütüne sunduğu bir perspektif metni var, bir politik program diyelim. Ancak bu metinde de görülüyor ki, yalnızca örgütüyle sınırlı olmayan, yalnızca PKK ile sınırlı olmayan bir tartışma alanı açıyor. DEM Parti olarak ifade etmeliyiz ki, ortada yeni bir yaşamı inşa etmek için çok büyük bir çaba, emek, gayret, kararlılık ve direniş var. 

Bu metin epey geniş, kamuoyunu aynı zamanda tartışmaya davet eden ve tartışmaya çağıran bir metin. Bu metin, söze ve istişareye alan açan bir metin. Tartışma ve konuşma zemini kuran bir metin. O nedenle biz eleştiri, yanıt, katkı, destek bütün bunları kıymetli buluyoruz. Çünkü tam da Sayın Öcalan’ın çağırdığı alan; tartışma, konuşma, eleştirme, istişare etme, sözü değerli kılma, etkili kılma ve sözün kapsamını, alanını ve yankı alanını genişletmektir. Şu anda bu güçlü metinle birlikte bu tartışılıyor. Geniş bir kamuoyu bu metni tartışıyor.

ÖNDER APO İLE DOĞRUDAN TEMAS...

Sonuç itibarıyla metin tartışılıyor ve bir tartışma zemini içinde yeni bir alana davet ediyor. Ne var bu metinde? Reel sosyalizmden mezhepçiliğe, ortak yaşam perspektifine kadar yerleşik kalıplara, geleneksel tavırlara ve tutumlara dair birtakım dokunuşlar var. O yüzden etki alanı çok geniş bir kamuoyu oluştu. Biz, bu tartışmanın daha sağlıklı ve sarih yürüyebilmesi için Öcalan ile doğrudan temas kurmak isteyen tüm kesimlerin temas kurması gerektiğini düşünüyoruz.

Bunu da ilk kez söylemiyoruz. Ortaya çıkan bu metin, bu ihtiyacı bir kez daha gösterdi. Yani eğer bu alan genişlerse, serbest çalışma koşulları oluşturulabilirse, bundan sonra süreci yönetmek de, yürütmek de, ilerletmek de çok daha hızlı ve çok daha sağlıklı olur.

Bir tarih yazıyorsunuz, yeni bir dönemi başlatıyorsunuz, bu konuda çok önemli bir inisiyatif alıyorsunuz. Bu inisiyatifle birlikte birtakım riskleri de göze alıyorsunuz. Ve bu riskleri ancak onları göze alanlar minimize edebilir. O yüzden bu alanın açılması gerek; sürecin ilerlemesi, ivme kazanması için; gereken herkesle doğrudan temas kurulmalı. Bu, zaten şu ana kadar da olmasını arzu ettiğimiz, beklediğimiz şeylerden biriydi."