BDP, TBMM'de görüşülmeye devam eden 2013 Merkezi Yönetim Bütçe Yasa Tasarısı'na, Meclis'in ülkedeki önemli sorunları doðru okuyamadıðı gerekçesiyle muhalefet şerhi koydu. BDP'nin karşı oy açıklamasında, 'Türkiye ekonomisinin ciddi bir durgunluða hızla yol aldıðı ve 2013'te bu tehlikenin daha çok görülür hale geleceði' ifade edildi. Açıklamada, "2013 merkezi yönetim bütçe yasa tasarısı Türkiye de geniş halk kitlelerinin ihtiyaç ve taleplerini karşılayabilecek nitelikte deðildir" denildi.
BDP-Blok Milletvekilleri, TBMM'de düzenlenmekte olan 2013 Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısı'na itirazını, çalışmalara muhalefet şerhi koyarak gösterdi. BDP, konuyla ilgili hazırladıðı karşı oy yazısında ülkedeki ekonomik sorunlara deðindi.
Türkiye Ýstatistik Kurumunun verilerine göre Türkiye ekonomisinin 2012 yılının ilk çeyreðinde % 3,2 ve ikinci çeyreðinde % 2,9 oranında büyümüş olduðunun kaydedildiði açıklamada, ancak mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış büyüme oranının 2012nin birinci çeyreðinde geçen yılın son çeyreðine kıyasla % -0,4 olduðu belirtilerek, eklendi: "Geçen yılın son çeyreðinde ise ekonomi bir önceki çeyreðe göre % 0,4 büyümüştü. Böylece Türkiye ekonomisi geçen yılın üçüncü çeyreðinden beri hiç büyümemiştir."
'YOKSULLAR ARTIRILDI, YENÝ DOLAR MÝLYARDERLERÝ ÜRETÝLDÝ!'
Türkiyenin 2002-2012 iktisadi büyümesinin birçok ülkenin gerisinde kaldıðının vurgulandıðı karşı oy yazısında, şu ifadeler yer aldı: "...Son 10 yıldır yeterince ve güvenceli istihdam yaratmasa da ortalama %7 büyüme saðlayan ve bol sıcak para, düşük kur ve yüksek faiz, yüksek ithalat ve yüksek cari açık mekanizmasına dayalı olarak temelde bankacılık sistemi üzerinden gelen paralarla; başta bankacılık, şişirerek yürüyen, bu arada kitlelerin yoksulluðunu artırırken onlarca yeni dolar milyarderi üreten kapitalizm artık sürdürülemez noktaya gelmiştir. gayrimenkul-inşaat, perakendecilik ve ithalat sektörlerinde balonlar şişirerek yürüyen, bu arada kitlelerin yoksulluðunu artırırken onlarca yeni dolar milyarderi üreten kapitalizm artık sürdürülemez noktaya gelmiştir."
Açıklamada, 2009 kriziyle birlikte daralan Türkiye ekonomisinin en olumsuz etkisinin istihdam üzerinde gerçekleştiðine dikkat çekildi: "Ekonomik büyüme rakamları gerilerken 2009da işsizlik, tarihi rekor olan %16'lara kadar yükseldi. Ancak bu dönem yüksek cari açık brüt dış borç stokunun 323,5 milyar dolarla çıkması pahasına saðlandı. %9lar civarında seyir etmeye başlayan işsizlik oranları önümüzdeki dönem de düşük büyüme oranlarına paralel olarak artacaktır. Bugün resmi veriler ışıðında deðerlendirildiðinde dahi işsizlik oldukça yakıcı bir halk gündemi Türkiye de resmi TÜÝK verilerinin güvenilirliði ve uygulanan ölçüm metotları konusunda kamuoyunda ciddi şüpheler varken, TÜÝKin resmi verileri dahi durumun vahametini ortaya seriyor."
'GENÇLERDE ÝŞSÝZLÝK ORANI YÜZDE 25'LERE ULAŞTI'
BDP, şu verileri de kamuoyuna sundu: "Çalışma çaðına gelmiş her 2 kişiden biri çalışmıyor. Ýşgücüne katılım oranı %50,5 düzeyinde. Ýş bulmaktan umudunu kesen ve ev içi görünmez emekle birlikte işsizlerin sayısı gerçek işsizlerden daha az gösteriliyor. 2012 temmuz ayında ki işgücüne katımda ki düşüş 216 bin işsizi sakladı. Türkiye'de iş gücüne katılım oranı düşük. Eurostat verilerine göre 2012 yılının birinci çeyreði için işgücüne katılım oranı AB ülkelerinde %68 düzeyinde. Türkiye'de işgücüne katılım oranı bu 27 AB ülkesinin ortalaması seviyesinde olsa idi, işsiz sayısı 11 milyon 845 bin, işsizlik oranı yüzde 32 civarında olacaktı. Ýş bulma umudu kalmadıðı için 3 aydır iş aramayan bu nedenle işsiz sayılmayan nüfus da işsizliðe dahil edilmiş olsaydı işsizlik oranının %14 ler civarında , işsiz sayısının da 4 milyonun üzerinde olduðu görülecektir. Her iki gençten biri kayıtışı çalışıyor, umudu kesik işsizlerle birlikte her 4 gençten biri işsiz konumda. Resmi verilere iş bulma umudunu kaybettiði için iş aramayanlar da dahil edildiðinde gençlerde işsizlik %25'lere ulaşıyor. 759 bin işsiz gence karşı 594 bin çalışmaya hazır ancak umutsuzluk başta olmak üzere çeşitli nedenlerle iş aramayan genç var."
Taşeron çalıştırmanın özendirildiðini ve AKP döneminde taşeron işçilerinin sayısının 4 kat arttıðını kaydeden BDP; işsizlerin, işçi ve memurların, emeklilerin düşük maaşlarını da eleştirdi.
YOKSUL VE ZENGÝNLERÝN HARCAMALARINDAKÝ FARK
Türkiye'de toplumun adil bir eðitim ve saðlık hakkından maðdur bırakıldıðının belirtildiði açıklamada, "AKP politikaları sonucunda en yoksul %20lik kesimin toplam eðitim harcamaları içindeki payı %3,4 iken; en zengin %20lik kesimin toplam eðitim harcamaları içindeki payı %62,3. En zengin kesimden bir önceki %20lik kesimin payı ise %18,2 oldu. Toplam saðlık harcamaları içerisinde toplumsal kesimlerin paylarına bakıldıðında en yoksul %20lik kesim bu harcamaların %10unu yapabiliyorken, en zengin % 20lik kesim %39,7sini yapabiliyor" denildi.
AKP iktidarında da askeri harcamaların hız kesmediðine deðinilen açıklamada, maliyeti 100 milyon doların üzerinde olan hava harekatları ve operasyonların devam ettiði; 2013 yılında teslim alınmak üzere ABDden 130 milyon dolar deðerinde süper kobra helikopter alımının gerçekleştirildiði ifade edildi.
'EGEMENLER LEHÝNE HAZIRLANAN BÝR BÜTÇE'
BDP-Blok Milletvekilleri, 2013 Merkezi Yönetim Bütçe Yasa Tasarısı'nın Türkiye de geniş halk kitlelerinin ihtiyaç ve taleplerini karşılayabilecek nitelikte olmadıðını vurgulayarak, "AKP bu bütçeyi yaparken sermaye grupları hariç, toplumsal hiçbir grubu bu çalışmaya dahil etmedi. Halktan alınan vergilerle hazırlanan bu bütçenin, yine halka sorularak daðıtılması gerekiyordu. Edirne deki çiftçinin, Hakkâri deki çobanın, Ýzmirde ki esnafın vergileri yine AKP nin siyasal ve ideolojik önceliklerine göre daðıtıldı. 2013 Merkezi Yönetim Bütçesi yüzünü egemenlere, sırtını halklara ve emekçilere dönmüş bir savaş ve kriz bütçesidir. Aynı zamanda sermayeyi teşvik ederken halkı yoksullaştıran bir bütçedir" dedi.
Türkiye'nin kadın-erkek eşitliði sıralamasında 154 ülke içerisinde 130. sırada bulunduðuna deðinilen açıklamada, OECD istihdam verilerine göre, 2011 yılında kadın istihdam oranının OECD ülkeleri ortalaması %56,7 iken; Türkiyede %27,8 olduðu hatırlatıldı: "Türkiye kadın istihdamında OECD ülkelerinin ortalamasının yaklaşık olarak 30 puan gerisindedir."