BDP: Türkiye'de özel yaşam alanına müdahale ediliyor
BDP: Türkiye'de özel yaşam alanına müdahale ediliyor
BDP, "gizli dinleme" ve "teknik takip" uygulamalarının hukuksuz olarak sürdürüldüðünü belirterek, konuyla ilgili Meclis araştırma komisyonu kurulmasını istedi.
BDP'li milletvekilleri, özel hayatın gizliliði ve haberleşme hürriyetinin Anayasa'da güvence altına alınmasına raðmen, pratikte bunun işletilmediði gerekçesiyle konuyu TBMM'ye taşıdı.
TBMM Başkanlıðı'na verdikleri dilekçede konuyla ilgili Meclis araştırma komisyonu kurulmasını talep eden BDP'li milletvekilleri, "Genel saðlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına baðlı olarak usulünce verilmiş hâkim kararı olmadıkça yine bu sebeplere baðlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde kanunla yetkili kılınmış mercisinin yazılı emri bulunmadıkça haberleşmenin engellenemeyeceði ve haberleşmenin gizliliðine dokunulamayacaðı hususu anayasal güvence altına alınmıştır" açıklamasında bulundu.
Türkiye'de suç niteliði taşıyacak şekilde kişilerin özel yaşam alanına müdahele edildiðini belirten BDP, Anayasa ve yasalarca güvence altına alınan temel haklara ve etkin cezai yaptırımlara raðmen kamuoyunda böcek, gizli kamera veya uzaktan dinleme sistemi gibi dünyadaki teknik gelişmelerin bu konuda saðladıðı yasal olmayan tüm yöntemleri kullanarak kişiler arasındaki konuşmaların dinlendiðini hatırlattı. Kayda alınan kayıtların kimi zaman basın yayın yoluyla hukuka aykırı bir şekilde kullanıldıðına da deðinen BDP, yazılı ve görsel medyaya yansıyanların bu konuda güvenlik ortamının sıfıra indiðini ve hiç kimsenin güvencesinin kalmadıðını kaydetti.
BDP, gizli dinlemenin bir anayasal hak ihlali olduðu gibi; dolaylı olarak da 1950 Avrupa Temel Özgürlüklerin ve Ýnsan Haklarının Korunması Sözleşmesi'nin 8'inci maddesinde; Türkiye'de Anayasa'nın 22'nci maddesinde bunun belirtildiðini anımsattı.
Özel hayat hakkını koruyan ceza normlarının gözden geçirilmesini isteyen BDP, "Bu suçların yaptırımları aðırlaştırılmalıdır. Bu çerçeveye, tümü ile hukuka aykırı olarak yapılan gizli dinlemeler, dinleme ve takipler sonucu elde edilen veri ve delillerin kötüye kullanılması, bunları yapan kamu görevlilerinin şikayete baðlı olmaksızın daha aðır cezalarla cezalandırılmaları dâhil edilmelidir" taleplerinde bulundu.
BDP'li milletvekilleri, özel hayatın gizliliði ve haberleşme hürriyetinin Anayasa'da güvence altına alınmasına raðmen, pratikte bunun işletilmediði gerekçesiyle konuyu TBMM'ye taşıdı.
TBMM Başkanlıðı'na verdikleri dilekçede konuyla ilgili Meclis araştırma komisyonu kurulmasını talep eden BDP'li milletvekilleri, "Genel saðlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına baðlı olarak usulünce verilmiş hâkim kararı olmadıkça yine bu sebeplere baðlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde kanunla yetkili kılınmış mercisinin yazılı emri bulunmadıkça haberleşmenin engellenemeyeceði ve haberleşmenin gizliliðine dokunulamayacaðı hususu anayasal güvence altına alınmıştır" açıklamasında bulundu.
Türkiye'de suç niteliði taşıyacak şekilde kişilerin özel yaşam alanına müdahele edildiðini belirten BDP, Anayasa ve yasalarca güvence altına alınan temel haklara ve etkin cezai yaptırımlara raðmen kamuoyunda böcek, gizli kamera veya uzaktan dinleme sistemi gibi dünyadaki teknik gelişmelerin bu konuda saðladıðı yasal olmayan tüm yöntemleri kullanarak kişiler arasındaki konuşmaların dinlendiðini hatırlattı. Kayda alınan kayıtların kimi zaman basın yayın yoluyla hukuka aykırı bir şekilde kullanıldıðına da deðinen BDP, yazılı ve görsel medyaya yansıyanların bu konuda güvenlik ortamının sıfıra indiðini ve hiç kimsenin güvencesinin kalmadıðını kaydetti.
BDP, gizli dinlemenin bir anayasal hak ihlali olduðu gibi; dolaylı olarak da 1950 Avrupa Temel Özgürlüklerin ve Ýnsan Haklarının Korunması Sözleşmesi'nin 8'inci maddesinde; Türkiye'de Anayasa'nın 22'nci maddesinde bunun belirtildiðini anımsattı.
Özel hayat hakkını koruyan ceza normlarının gözden geçirilmesini isteyen BDP, "Bu suçların yaptırımları aðırlaştırılmalıdır. Bu çerçeveye, tümü ile hukuka aykırı olarak yapılan gizli dinlemeler, dinleme ve takipler sonucu elde edilen veri ve delillerin kötüye kullanılması, bunları yapan kamu görevlilerinin şikayete baðlı olmaksızın daha aðır cezalarla cezalandırılmaları dâhil edilmelidir" taleplerinde bulundu.
