Bengi: Artık zulmün olmadığı bir hayat istiyorum

Mülteci olarak gittiği Romanya’dan zorla Türkiye’ye gönderilen 40 kişiden biri olan 28 yaşındaki Ömer Bengi, bir dönem çokça tartışılan TMK mağduru çocuklarından. Romanya’da da zorlu günler yaşayan Bengi, artık zulmün olmadığı bir hayat istiyor.

Ömer Bengi, Romanya’dan Almanya’ya geçmek isteyen, gazeteci Nuri Akman’ın da aralarında bulunduğu kafilenin içindeydi. Romanya’da kaldığı pansiyon basılan Bengi, havalimanından zorla Türkiye’ye gönderilen 40 kişiden biri oldu. Türkiye’ye tekrar tutuklanma endişesi içinde gelen Bengi, İstanbul Havalimanı’nda ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

TMK MAĞDURU ÇOCUKLARDAN…

1990’lı yıllarda yaşanan karanlık dönemde Amed Bismil’de doğan ve devlet baskısı nedeniyle İstanbul’a göç eden bir ailenin çocuğu olan Ömer’in hikayesi aslında bir çok Kürt gencinin karşı karşıya kaldığı dramın özeti. Bir dönem çokça tartışılan Terörle Mücadele Kanunu (TMK) mağduru çocuklardan olan Ömer Bengi, İstanbul’dan Romanya’ya yaşadığı süreci ANF’ye anlattı.

‘HAYATA TUTUNMAYA ÇALIŞTIM AMA OLMADI’

Cezaeviyle henüz 17 yaşındayken tanışan Bengi, o günleri dün gibi anımsıyor. Ailesini geçindirmek için çalıştığı inşaatta gözaltına alınan Bengi, o sırada yaşadığı süreci şöyle anlattı: “2018 yılında inşaatı bastılar, beni alıp önce Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne, sonra çocuk şubeye götürdüler. Darp edildim, psikolojik baskıya maruz kaldım, çok küfür ettiler. O dönem çocuktum, haklarımı bile bilmiyordum. Örgüt üyeliği iddiasıyla tutuklandım. Maltepe Çocuk ve Gençlik Cezaevi’nde çıplak aramaya tabi tutuldum, bana ‘terörist’ muamelesi yaptılar, geçici koğuşta 7 gün tecritte tutuldum. 13 ay Maltepe’de kaldım, 18 yaşıma basınca da Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi’ne gönderildim. O dönemde zor günler yaşadım. Toplam 1,5 sene cezaevinde kaldım. Kamuoyunda, ‘taş atan çocuklara yönelik değişiklik’ olarak bilinen düzenleme kapsamında serbest bırakıldım. 2010 yılında tahliye edildiğimde tekrar inşaatlarda çalışmaya başladım. Davam tam 12 yıl sürdü ve aldığım 2 yıl 9 aylık ceza ertelendi. Hayata tutunmaya çalıştım ancak çok sıkıntı çektim. Burada artık bir geleceğim olmadığını düşündüğüm için Avrupa’ya gitmeye karar verdim.”

‘3 GÜN AÇ BETON ZEMİNDE SOĞUKTA TUTULDUK’

Bir ay önce Sırbistan’a yasal yollarla giden Bengi, 1 hafta orada kaldıktan sonra Romanya’ya geçmeye karar verdi. Sınır polisine yakalanmadan Romanya’ya gitmek için iki gün, iki gece ormanlık arazilerde yürümek zorunda kaldığını anlatan Bengi, Romanya’ya varınca da Elizeu isimli bir pansiyona yerleştiğini belirtti.

TIR ile kendilerini Almanya’ya geçireceklerini söyleyen insanlardan haber beklerken, pansiyonun polislerce basıldığını dile getiren Bengi, yaşananları şöyle anlattı: “Pansiyonda benim de içinde bulunduğum 60 kişiyi alıp geri gönderme merkezine götürdüler. Bizi merkezin içine sokmayıp açık havada avluda beklettiler. Telefonlarımıza el koydular, avukatla görüşme talebimizi reddettiler. 130 kişiydik toplam ve hava çok soğuktu, ona rağmen ifadelerimiz alınana kadar 3 gün beton zeminde tutulduk. Battaniyeyi bırakın bize yiyecek, içecek bile vermediler. Tuvaletteki çeşmeden su içiyorduk. Arada bir küçük bir konteynere bizi alıyorlardı, orada ısınmaya çalışıyorduk. Çok kalabalık olduğumuz için oraya da sığmıyorduk. Soğuktan baygınlık geçirenler de oldu.

‘DARP EDİLİP TERS KELEPÇELENEREK SAATLERCE AVLUDA BEKLETİLDİM’

Türkçe ve Kürtçe bilen bir tercüman eşliğinde ifademiz alındı. Ancak bu tercüman polisten çok polisti, bize hiç yardım etmedi. Bir sürü kağıdı zorla imzalattılar. Bizi sorgulayan polisler iltica konusunda hiçbir şey sormadılar; tek öğrenmek istedikleri nokta, bizi Almanya’ya TIR’la götürecek şebekenin kimlerden oluştuğuydu. Verdiğim ifadeleri inandırıcı bulmadılar ve bu yüzden darp edildim, ters kelepçelenerek saatlerce avluda bekletildim. İfadelerimiz alındıktan sonra karakoldan cezaevine götürüldük. Girişte çıplak arama dayattılar. Konulduğumuz beşer kişilik hücreler çok havasızdı, nefes alamıyorduk. Volta atacak alan bile yoktu. Orada 4 gün kaldıktan sonra iltica hakkımız olduğu için kampa gitmeyi beklerken havalimanına götürüldük. Orada gönderilecek olanlar arasında ben de vardım. Ne kadar engel olmaya çalışsak da uçağa bindirildik.”

İstanbul Havalimanı’na indiğinde ifadesi alınıp serbest bırakılan Bengi, Türkiye’de gençler için bir gelecek görmediğini, baskının çok olduğunu, iş ve aş bulamadığını, geçinemediğini, artık zulüm yaşamadığı bir hayat istediğini vurguladı.