Beştaş: Kobanê protestolarında yaşananların faili AKP'dir

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Kobanê protestoları ve o dönem yaşanan sürecin asıl sebebi ve faili AKP iktidarıdır" dedi.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Beştaş'ın konuşmalarının satır başları şöyle:
"Bütün gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyorum. TGS verilerine göre hala 34 gazeteci tutuklu. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü verilerine göre Türkiye 180 ülke arasında 153 üncü sırada. Basın özgürlüğünü araştıran Freedom House son 15 yıldan beri kısmen özgür olarak nitelediği Türkiye’yi, 2021 yılında özgür olmayan ülkeler kategorisine aldı. Bu çok önemli ve vahim bir gelişme. Siyasal iktidar her gün gazeteciler üzerindeki baskısını artırmaktadır. Tek sesli, tek kumandalı, tek manşetli bir medya isteyen AKP iktidarı, medya sermayesinin yüzde 90’ını kontrol altına almıştır. Kontrol edemedikleri gazete dergi, televizyon ve radyo kanallarını ise cezalar ve RTÜK eliyle susturmaya çalışıyorlar.

PARİS KATLİAMI

Dün 9 Ocak’tı. Paris Katliamı'nın 9. yıl dönümüydü. Türkiye ve dünyanın birçok merkezinde bu katliam protesto edildi. Bu katliamın arkasındaki güçlerin halen korunduğunu ve tetikçinin cezaevinde ölmesinden sonra dosyanın kapatılmasına izin verilmeyeceğini yüz binlerce kadın haykırdı. Türkiye’de ve birçok yerde anma etkinlikleri gerçekleştirildi. Maalesef Türkiye ve Fransa hala bu katliamın arkasındaki güçleri, bu organizasyonu, bu örgütlü yapıyı ortaya çıkarmadı. Çıkaramadı demeyeceğim çıkarması için yeterince delil var ancak maalesef bu katliam da kapatılmaya çalışılıyor. Paris Katliamının aydınlatılması durumunda Çözüm Sürecinin kimler tarafından engellenmek istendiğinin, engellendiğinin ortaya çıkarılacağını söylemek istiyoruz. Paris’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in anısı önünde saygıyla eğildiğimi ve katilleri ortaya çıkarma mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi ifade etmek istiyorum.

AYNUR KUDİN KARARI

AYM, 6-8 Ekim protestolarıyla ilgili çok önemli bir karar verdi. Aynur Kudin kararı. Yaşam hakkı ihlalinden bu kararı verdi. Basında küçük küçük yazıldı ama maalesef hak ettiği tartışma olmadı. Bu da iktidarın ve yaygın medyanın istemediği bir şeydi. Neydi Aynur Kudin’in davası... Aynur Kudin, 6-8 Ekim protestoları sırasında Viranşehir'de polis saldırısı sonucu yaşamını yitiren bir kadın. İhlal kararında aslında Anayasa Mahkemesi aşama aşama bu cinayetin üstünün nasıl örtüldüğünü çok ayrıntılı bir şekilde izah ediyor. Bu, devletin fail olduğu bütün cinayetlerde ve katliamlarda sürecin nasıl yaşandığını özetler nitelikte bir karardır.
Kobanî protestoları sırasında kolluk gücü, korucular, kontra güçleri gibi güçlerce öldürülenlerin katillerinin korunduğunu sıklıkla ifade ediyoruz. Cinayetlerin üstü örtülmeye çalışılıyor. 7 yıldır failleri bulmamakta direnen bir devlet aklı var. Cinayet dosyaları ya yok, öylesine tozlu raflara kaldırılmış ya da bir milim ilerleme olmamıştır. Kobanî protestoları nedeniyle katilleri aklayan, aramayan, davaları sonuçlandırmayan ve bunun üstünü örtmeye çalışan iktidar, bu protestoları bahane ederek 6 yıl sonra HDP’liler hakkında, partililerimiz hakkında bir kumpas davası açmayı da ihmal etmedi. Oysa Kobanî protestoları ve o dönem yaşanan sürecin asıl sebebi ve faili AKP iktidarıdır.
'Etkin soruşturma yapılmadı, deliller toplanmadı, bilgi-belge saklandı' diyor AYM.
Bütün katilleri bulun, Kobanî Kumpas Davasını geri çekin.

EKONOMİK ÇÖKÜŞ

İşsizlik oranları da açıklandı. TÜİK'in rakamlarına göre Kasım ayında % 11.2 seviyesinde işsizlik gerçekleşti. Yani işsizlik 39 bin kişi artarak 3 milyon 777 bin oldu. Ekim ayında % 11.2’ydi. Sahte zafer ilanlarında bulunan iktidar TÜİK'e göre dahi işsizliği düşüremedi. TÜİK'in bile gözlerini kapatamadığı geniş tanımlı işsizlik yüzde 22.1 oranındadır. Bu ülkede gençlerin işsizlik oranı % 33 oranında gerçekleşmiştir. Her iki gençten birinin işsiz ve umutsuz olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. 2022 yılı asgari ücretinin belirlenmesinden sonra iktidar ve muhalefete çokça çağrı yaptık, işten çıkarmalar yasaklansın dedik. Bu çağrılarımıza sessiz kalan iktidar, maalesef işten çıkarmaları artırmıştır. TÜİK'in hormonlu verilerinin dahi gizleyemediği işsizlik dalgası, Türkiye ekonomisinin önündeki en büyük tehlikelerden biridir. İşten çıkarmayı yasaklayacak ve istihdamı artıracak politikalara acil bir şekilde ihtiyaç var.
Her şey onların olsun istiyorlar, gözleri doymuyor.

'YARGITAY BAŞKANI KADIN CİNAYETLERİNİ AZ BULMUŞ!'

Yargıtay Başkanını unutmadım. Yargıtay Başkanı kadın cinayetlerinin az olduğunu buyurmuş. Her gün ölmeye devam edelim o zaman. Daha fazla kadın öldüğünde rahatlayacak mı? Açıklamasında neyi düzeltecek, bunu anlamak mümkün değil. Zaten kadın cinayetlerinin bu kadar artmasının en temel sebeplerinden biri de cezasızlık politikası. Bu cezasızlık politikasından ve kadına yönelik şiddete dair iktidarın yaklaşımından cesaret alıyorlar. Yargıtay Başkanına sesleniyorum: Siz bu cezasızlık politikası ile mücadele edin. Kadınlar daha az ölüyor diyerek daha fazla ölmemizi salık vermeyin!"