Bijî PPG

Bijî PPG

Gün kadim ibadetgahın üzerinde batıyor. Kızıl bir aydınlık batı yönüne, havada bahar aylarına has bir pus ve çamur kokusu. Kersê vadisinden Kolka köyü ve Serdeşt vadisindeki 74. Ferman’ın adsız ve kimsesiz kahramanlarının naylon çadırlarının arasında çamurlu yoldan ilerliyoruz. İşte Çiyaye Şengal direnişle geçen bir günün ardından soğuk bir kış gecesine hazırlanıyor.

Arabamız Kolka köyünün virajlı yollarından geçerek dağın zirvesine ilerliyor. Yol boyu sarı saçlı Êzîdî çocuklar HPG ve YPG’nin arabalarına zafer işareti yaparak Bijî Serok Apo ve Bijî PPG diye slogan atıyor. Serok Apo’yu dünya alem biliyor da, sahi kim bu PPG!

74. Ferman’ın ilk günlerinde yine burada Êzîdîler arasındaydım, o cehennemi yaz sıcağında DAİŞ çetelerinin ovadaki köy ve kentleri kan gölüne çevirdiği günler. Kutsal dağ Şengal ilk defa PKK gerillaları ile tanışıyor. Bir öngörü ile birkaç gün önceden gizli yolları kullanan HPG gerillaları dağa ulaşıp bulabildikleri gönüllülerden bir savunma hattı oluşturmaya, gelecek felaketten önce insanları uyarmaya çalışıyor. İşte bu PPG o zamandan kalma bir parti PKK ismini telaffuz edemeyen Şengal Êzîdîleri öyle demişler. Yüzbinlerce Êzîdî’yi bu fermandan kurtaran güçlerin hepsi HPG’den YPG’ye ve YBŞ’ye kadar Kürt Halk Önderi’nin felsefesini benimsediği için Şengal dağlarındaki küçük çocuklar da Serok Apo’yu öğrenmiş. 74. Ferman’dan kurtulan Êzîdî Şêx ve Pîrlerine kadar herkes Irak ordusunun önünde dağıldığı DAİŞ vahşetine kendi sayılarını dikkate almadan direnen bu PKK’lilere saygı duyuyor.

Çocukların yol boyuna dizilip HPG, YPG ve YBŞ bayraklı arabaları beklemesi belki bir oyun, bunca acı ve yokluğun üstüne akşam çökerken…

Akşam karanlığı göçerken Şengal dağlarındaki HPG karargâhına ulaşıyoruz. Karargâhın önünde 50 metrelik bir direğe PKK bayrağı çekilmiş, karanlık müsaade etmiyor şafakta bu anı fotoğraflıyoruz.

Güney Kürdistan basını Şengal kurtarıldı haberleri geçiyor, burada kalmanın bir anlamı yok. Geceyi Şengal’de geçirmek, kadim Kürt inanışı Êzdîliğin kutsal mekanı Şengal şehrini görmek istiyoruz. Ve hemen yola koyuluyoruz. Şengal’lilerin loflar dediği 100’e yakın virajdan askeri araçla yolculuğumuz devam ediyor. Şehirden zaman zaman parlak ışıklar ve patlama sesleri yükseliyor. Yer yer çatışmalar var. Qandil köyünü geçtikten sonra 3 katlı kırmızı-beyaz bir evin önünde bizi götüren HPG gerillasının arabası duruyor. Bir gerilla arabadan inerek bize doğru geliyor; “bu gece burada kalın, diğer arkadaşlarımız 10 dakikka ilerde burası sizin için daha güvenli” diyor.

Savaş ve çatışma öyküleri başlı başına bir haber konusu. Gege karanlıkta not almanın da imkanı yok ama yanlarına gittiğimiz gerilla grubundan genç bir gerilla olan Dilgeş, yol hazırlığındaki arkadaşlarına binanın alınış öyküsünü anlatıyor. Bizde kıyısından köşesinden olayı aklımıza kaydediyoruz. Bu Şengal’i Özgürleştirme Operasyonu’nun da haydi dediği an. Bu üç katlı kırmızı beyaz evi DAİŞ çeteleri kullanıyormuş. Gerilla Dilgeş, binanın düğün salonu olduğunu ve bir grup DAİŞ çetesinin bu binadan yaklaşan gerilla güçlerine suikast yaptığını söylüyor. Bir grup gerilla kuzeyden diğer grupsa doğu tarafından binaya doğru sızma yaparak yakınlaşıyor. Heyecan yapmadan tane tane anlatıyor, doğu tarafından gelen grubun içinde olduğunu. Her yerin mayınlandığını sonradan fark ediyorlar. Mecburen normal araba yolundan sızmaya devam ediliyor. Bu arada kuzey tarafından gelen grup doçka ve B-7’lerle binayı vuruyor ve cennet meraklısı DAIŞ çeteleri kaçıyor.

Böylece Şengal’deki ilk stratejik yerin nasıl kurtarıldığını ve Şengal’i Özgürleştirme Operasyonu’nun nasıl ve kimler tarafından başlatıldığını öğreniyoruz. Tüm yazılıp çizilene rağmen yaşanan genç bir gerillanın anlatımıyla ne kadar da sade ve yalın.

Bize gösterilen evde sabah erkenden havan topu ve doçka mermilerinin sesleri ile uyanıyoruz. Çatışmaların olduğu bölgeye gitmeden önce gerilla Dilgeş’e Şengal HPG komutanlarından Agit Civyan ile görüşmek için geldiğimizi hatırlatıyoruz. Bir süre sonra gerilla Dilgeş bizi Agit Civyan’ın yanına götürüyor.

Êzdîlerin yaşadığı 74. Ferman döneminde ben Şengal dağlarındayken Agit Civyan da HPG Şengal Komutanı olarak birlikleri ile Şengal’e gelmişti. Hal hatırını sorduktan sonra Agit Civyan’dan genel gidişata ilişkin bilgileri alıyorum. Bize operasyonun üçüncü gününde Şengal şehir merkezine bağlı olan Berberoj, Bersîk, Suka Serî ve Suka Jêr mahallelerinin tümüyle çetelerden kurtarıldığını ve Hay Nasir mahallesinin de yarısının DAİŞ çetelerinden kurtarıldığını söylüyor. Savaşın öncülüğünü ilk günden beri özellikle HPG ve YJA-Star gerillaları ile beraber YBŞ ve YPG/YPJ güçlerinin yaptığını belirterek gülüyor. Gülmeyip de ne yapalım gerçeği yerinde görmek gibisi yoktur.

Güney Kürdistan basınını takip eden herkesin peşmergenin şehri kurtarmak için öncü olduğunu düşündüğünü biliyorum. Fakat gerçek başka. Bir canlı yayın arabası ve şovla her şey nasıl tersyüz ediliyormuş onu da görmüş olduk…

Arabamızla savaşçıların mevzilerde olduğu alana doğru ilerliyoruz. Hakimiyetin Ortak Direniş Güçlerinde olduğu alandayız. Taş ve çamurdan yapılmış kubbeli yapıların yanından geçiyoruz. Eski şehir şanına yakışırcasına görkemli. Artık çatışma mevzilerindeyiz balyozla delinmiş duvarlar, yanmış araçlar DAİŞ vahşetinden payını almış yıkık binalar savaşanlara siper burada. Eski Şengal bölgesinde bir grup savaşçı çatışmada. Ağır silahların sesi patlama seslerine karışıyor. Birkaç kare bu badireden kurtarıp kaydediyoruz. Şehrin yamacı bizim bulunduğumuz yerden çok rahatlıkla görülüyor. Ovalık bölümde dumanlar yükseliyor, bunlar yakılan araç tekerleri ve direniş güçlerinin imha ettiği araçlara ait. Çeteler hava saldırılarından korunmak için de birçok yerde araç lastikleri yakıyor. Gerillalar o yamacın tümüyle çetelerden kurtarıldığını söylüyor bize. Tekrar dar taş sokaklarda yürüyerek bir başka gerilla grubunun yanına geliyoruz.

Grup odun yakarak kara çaydan da çay yapıyor. Biz de güzelim kara çaydanlık çayına davetliyiz. Çayımızı içerken bir gerilla dün gece DAİŞ çetelerinin iki arabayı burada patlatma girişiminde bulunduğunu söylüyor ve ekliyor ‘onlar buraya gelmeden biz arabaları imha ettik’ diyor. Şengal’de her yan pet şişe ve çöp yığını sözde İslam Devleti kurma iddiasındaki DAİŞ çeteleri bu eski kenti harap etmiş. Burada da hemen yanı başımızda bulunan Eski Şengal’de çatışan savaşçıların ve Şengal’in üzerinden havaya karışan dumanları fotoğraflıyoruz.

Bu grupla sohbetimiz koyulaşırken Şengal’in güney tarafındaki tepeyi tutan mevzilerden silah sesleri yükseliyor. Gruptakiler cihazdan tepenin altından DAİŞ çetelerinin tepeye saldırı girişiminde bulunduğunu belirtiyorlar ve yanımızdaki gruptaki tüm savaşçılar tepeye doğru koşuyor. Yaklaşık iki saat boyunca tepeden silah sesleri yankılanıyor. Yaşanan bu çatışmayı da fotoğraflıyoruz.

Akşama doğru gün batarken hem Berberoj, Bersîk, Suka Serî bölgelerindeki savaşta hem de yanı başımızdaki tepeye saldırmak isteyen DAİŞ çetelerinin geri püskürtüldüğünü ve çetelerin ağır bir darbe aldığını HPG Şengal Komutanı Agit Civyan öğreniyoruz.

 

YARIN: Êzîdî halkını duyan var mı?