Bilgen: İkinci turun belirleyeni HDP seçmeni olacak

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, "HDP’yi yok saymanın sonucu sandıkta yeni bir denge ortaya çıkaracak" diyerek, ikinci turda belirleyici olanın da HDP seçmeni olacağını kaydetti.

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bilgen, aday başvurularının 1500'e yakın olduğunu, bunlardan yarısına yakınının kadın olduğunu söyledi.

'TÜRKİYE'Yİ NE HALE SOKMAK İSTEDİKLERİNİN GÖSTERGESİ'

Olağanüstü koşullarda seçime gidildiğine dikkat çeken Bilgen, "Sadece 2 örnek vermekle yetineceğim. Dün itibarıyla parlamentodan geçirilen yetki yasası birincisi. 16 Nisan’dan bu yana 1 yılın üzerinde süre geçmiş olmasına rağmen bu sürede düzenlemeleri yasa ile yapmak varken KHK ile yetki almak yeni dönemin de işaret. Tümüyle keyfi bir yaklaşımdır. Bu tutum güçler ayrılığının nasıl tasfiye edildiğini ortaya koymaya yetmektedir. Bunu parlamentoda yapmak varken, ucu açık bir KHK ile yetki almak 24 Haziran sonrası Türkiyesinin hangi hale sokulmak istendiğinin açık göstergesidir" şeklinde konuştu.

'AKP KAMPANYASINI KAMU GÖREVLİLERİ YÜRÜTÜYOR!'

AKP'nin seçim kampanyasının kamu görevlileri eliyle yürütüldüğünü söyleyen Bilgen, "Eğer vali yanına iktidar partisinin il ilçe yöneticilerini alarak devlet gücünü kullanıp doğrudan partimiz aleyhine kampanya yürütürse bunun tek parti alışkanlığı olduğu hatırlamak gerekir, böyle yapanların halk nezdinde neye uğradıkları da 1950’lerden beri bilinmektedir" dedi.

'EN NET BİLDİRGEYİ SUNACAĞIZ'

Bilgen, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Biz Pazartesi günü hem genel seçimler ile ilgili hem Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili bildirgemizi kamuoyu ile paylaşacağız. 14 Mayıs’ta. 14 Mayıs çok partili demokrasi açısından bir dönüm noktasıdır. O günden bugüne çok partili hayatı ne kadar kurumsallaştırdık, biraz önceki örneklerde ifade etik. Biz seçime giren partiler arasında 16 Nisan referandum kampanyasında söylediği sözün arkasında duran, en net bildirgeyi seçmenlerin dikkatine sunacağız. En net çünkü muhalefet partileri 16 Nisan’da tek adama karşı HAYIR oyu verdiler. Biz de söylediğimiz sözün gereğini yapacağız bu seçim kampanyasında. Bizim açımızdan Cumhurbaşkanlığı seçimi tek adamlar arasından tek adam beğenme kampanyası değildir. Pazartesi günü paylaşacağımız bildirgede tek adamdan nasıl kurtulunacağına dair bir yol haritası sunacağız. Nasıl demokratik bir Anayasa’ya geçiş planlanır, bunun ipuçlarını paylaşacağız.

'KADER BELİRLEYİCİ'

Türkiye yönetiminin kaderini milletvekili seçimi belirleyecek

Meclis bizim açımızdan öncelikli. Muhalefet parlamentonun önemine inanıyorsa iktidar blokunun seçim kampanyasının merkezine başkanlığı koyması karşısında kendi tutarlılığını sorgulaması gerekir. Türkiye yönetiminin kaderini belirleyecek olan milletvekili seçimidir. Eğer muhalefet parlamentoda çoğunluğu elde ederse bu ikinci turun da kaderini belirleyecektir. 8 Temmuz’a da bu umutla gidilecektir.

Biz Cumhurbaşkanı adayımızın hem yetki devri hem demokratik Anayasa inşa süreci konusunda güçlü bir söz söyleyeceğime inanıyoruz. Hem de meclis aritmetiği ile de bu değişimin önünün açılmasının mümkün olduğunu göstereceğiz.

(...) Yine ekonomideki durum, Türk lirasının değer kaybetmesi, son düzenlemelerin sorunu çözmüyor olması bir kişinin her şeyi bilemeyeceğinin somut göstergesi. Her şeyi bildiğini sanan bir yönetim anlayışı Türkiye’yi de tehdit etmektedir. Bu yaklaşımla istedikleri düzenlemeyi yapsalar bile sorunu çözemeyecekler.

Bir varlık barışı düzenlemesi ortaya koyuyorlar, bu düzenleme Türkiye’ye kara paranın bile gelmemesini getirir. Ekonominin iyileşmesi, yatırım yapılabilir olması neredeyse imkansız gözükmektedir."

SEÇMENLERE ÇAĞRI

Bilgen, 12 Mayıs’a kadar bütün seçmenlere sandık güvenliği için, seçmen iradesinin sandığa yansıyabilmesi için sandık kayıtlarıyla, seçmen listeleriyle ilgili sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısını yaptı.

"Geriye yaklaşık 40 gün kaldı. Bu 40 gün boyunca sorumluluk partilerden çok halkın omuzunda olacak" diyen Bilgen, "Hiçbir oy boşa gitmesin diye açık çağrılar yaptık. Elbette partiler farklı düşünebilirler ama değişimin önünü açabilmek için, birlikte yaşam için siyasi partiler bir araya gelme cesaretini göstermeliler dedik" diye ekledi.

'HDP'Yİ İTMEYE ÇALIŞANLARA CEVAP VERİLECEK'

HDP’yi parlamento dışına itmeye çalışan yaklaşımlara cevabın sandıkta verileceğini söyleyen Bilgen, "Medya ambargosuna, kriminalize etmeye devam etseler de halk nezdinde bunun gereken cevabı alacağını biliyoruz" mesajını verdi.

ADAYLAR 22 MAYIS'TA AÇIKLANACAK

Bilgen, milletvekili adaylarını da 22 Mayıs’ta kamuoyuyla paylaşacaklarını söyleyen Bilgen, "Önce kadın beyannamesi paylaşılacak, sonra aday tanıtımı yapılacak. Sonraki günlerde de mitinglerimizle kampanyamız başlamış olacak" diye kaydetti.

SORULARI YANITLADI

Bilgen, "Anketlerde HDP’nin kilit parti olduğu sonucu çıkıyor, nasıl yorumlarsınız" sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Biz partiler arasında ittifak görüşmeleri sürerken de buna dikkat çekmiştik. Şimdi de tüm kamuoyu bunu görüyor. Her halükarda 2. turun belirleyeni HDP seçmeni olacak. Burada kendimize aşırı bir anlam yükleme derdinde değiliz. Yok sayılanı dışlanan hakarete uğrayan, seçtikleri cezaevine tıkılanlar, elbette politik iradelerini bu seçimde ortaya koyacaklar. Bugüne kadar o iradeyi tanımayanlar da sandıkta nasıl bir sürprizle karşılaşacaklarını görecekler. Biz sadece iktidarın değil diğer muhalefet partilerinin de 24 Haziran akşamı nasıl bir sonuçla karşılaşacağını göreceğine inanıyoruz. Herkes için şaşırtıcı bir tablo olacak. HDP’yi yok saymanın, bu haksızlığa karşı isyanın sonucu sandıkta yeni bir denge ortaya çıkaracak. Biz ikinci turun belirleyeni olacağımızı şimdiden söylüyoruz. Tüm engellemelere rağmen kampanyamızı yürüteceğiz.

Seçimlerle ilgili asıl altı çizilmesi gereken nokta seçimin siyasal karar alma süreçlerinin olağan değişim aracı olmasıdır. Eğer iktidarın yaptıkları onaylanıyorsa bu bir güven tazelemedir. Bütün araştırmalar dış politikanın AKP tabanında bile onay görmediğini, eğitim, güvenlik, ekonomi politikasının iktidar tabanında, MHP tabanında bile tepki çektiğini gösteriyor. Siyasetçinin yapması gereken operasyonel yöntemlerle, masa başı hamleleriyle, yargı ataklarıyla sandığı etkilemek olmamalıdır. İktidar devlet imkanlarını toplumun yararına kullanmak yerine parti çıkarları lehine kullanırsa bu, ülkenin operasyonlara açık hale gelmesi demektir. Biz şimdiden her türlü operasyon anlayışını en azından seçim yarışı dışında tutma çağrısı yapıyoruz ki olağan bir süreç yaşayalım."