Bilgen: Biz değil polisin uygulamaları hendekleri meşrulaştırıyor

MYK toplantısının ardından konuşan HDP Sözcüsü Bilgen, sıkıyönetim uygulamalarının açığa çıkarttığı göçe ilişkin eleştirilerinin hükümet tarafından tepkiyle karşılandığına dikkat çekti.

MYK toplantısının ardından konuşan HDP Sözcüsü Bilgen, sıkıyönetim uygulamalarının açığa çıkarttığı göçe ilişkin eleştirilerinin hükümet tarafından tepkiyle karşılandığına dikkat çekti, "Hükümet temsilcileri, bizim hendekleri meşrulaştırdığımızı söylüyor. Hendek kazanların bizim meşruiyet söylemlerimize ihtiyacı yok. Ona ihtiyaç duymuyorlar. Daha önemlisi güvenlik güçlerinin uygulamaları hendekleri meşrulaştırmaya yetiyor" dedi.

HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, MYK toplantısının ardından açıklama yaptı.

MYK'nın ilk gündeminin Kürt kentlerinde devam eden sokağa çıkma yasağı olduğunu hatırlatan Bilgen, son 4 günde Cizre'de 8, Nusaybin'de 1, Silopi'de 10 kişinin yaşamını yitirdiğine dikkat çekti, "Sağlık nedeniyle tedavi edilemediği için, hastaneye yetiştirilemediği için hayatını kaybeden çocuk ve kadınlar bu rakamların dışında" dedi.

KÜRT KENTLERİNDEKİ SIKIYÖNETİM

Silopi'den gelen son bilgiyi paylaşan Bilgen, şöyle konuştu: "Çoğunluğu çocuk ve kadın 400 kişi toplama kampı gibi stadyumda toplanmış bulunuyor. Bu görüntülere ve rakamlara bakıldığında operasyonun sivillerin güvenliği, özgürlüğü, huzuru için gerçekleştiğini söylemek çok mümkün değil. Bizim şehirlerin boşalmaması gerektiği, herkesin yaşadığı yerde özgürce barış içerisinde yaşaması gerektiğine yönelik yaptığımız çağrı galiba hükümeti rahatsız ediyor."

Şehirleri boşaltma girişimlerinin 1930'ların İskan Kanunu ile 1990'ların köy boşaltmalarını hatırlattığını söyleyen Bilgen, "Buna yönelik eleştiri ve uyarılarımız büyük bir tepkiyle karşılanıyor. Açıkça okulların cephe ve mevzi haline getirildiğini,  güvenlik güçlerinin okulların içerisinde, Silopi'de boşaltma kararı aldıkları hastaneden çatışmayı devam ettirdiklerini görüyoruz. Hükümet temsilcileri, bizim hendekleri meşrulaştırdığımızı söylüyor. Hendek kazanların bizim meşruiyet söylemlerimize ihtiyacı yok. Ona ihtiyaç duymuyorlar. Daha önemlisi güvenlik güçlerinin uygulamaları hendekleri meşrulaştırmaya yetiyor" dedi.

Çözümün kentlerin boşaltılması olmadığının altını çizen Bilgen, çözümün bu kentlerde bir an önce normal yaşama dönme koşullarında aranması gerektiğini vurguladı. Bu hafta yapılacak DTK kongresinde bu sorunun konuşulacağını anlatan Bilgen, "Bu genel kurulda bütün bu yaşanan sürecin sebebiyle ilgili yeni bir tutum belgesi açıklanacak. Sorunun bazılarının ayaklarına, bazılarının diline doladıkları hendekler olmadığı, ortada toplumsal, siyasal bir talebin olduğu tartışılacak" diye konuştu. 

Hükümete 2004 yılında çıkardığı ancak dönemin Cumhurbaşkanı Sezer tarafından veto edilen 5277 Sayılı yasayı hatırlatan Bilgen, söyle konuştu: "Sayın Başbakan partimize Meclis'te ders vermekten bahsediyor. Meclis ders alma, ders verme yeri değil. Biz sayın Başbakan’ın sözlerinin gençlerin coşkulu ortamında sarf edilmiş söylemler olmaktan ibaret kalmasını umut ediyoruz, bunu temenni ediyoruz. Hukuk devletinde, parlamenter sistemde parlamento ders alınan ders verilen bir yer değil. Parlamento yürütmenin denetlendiği, hükümetin politikalarının sorgulandığı, hesaba çekildiği, hükümetin de yaptıklarından dolayı siyasi partilere, parlamentoya hesap verdiği bir mekanizmadır."

HACI BİRLİK SORUŞTURMASI

Hacı Birlik soruşturmasında Başbakan'ın iddia ettiği gibi görevinden alınan hiçbir polisin olmadığının altını çizen Bilgen, soruşturmaya ilişkin olarak, "Görüntülerde 30’a yakın polis görünmesine rağmen şimdiye kadar ilgili emniyet müdürlüğü savcılığa sadece 6 polisin kimlik bilgilerini ulaştırmış ve ifadesi alınan yok. Görevden alınan 2 polis ise görüntüyü çekerek paylaşan polisler. Dolayısıyla fiilin kendisi bir suç oluşturmuyor, bir soruşturma nedeni olarak görülmüyor ama bu fiilin kameraya alınması, görüntünün paylaşılması cezalandırılmaya değer görülüyor. Bu konuda ya sayın Başbakan yanıltılıyor ya da sayın Başbakan toplumu yanıltıyor. Sonuç itibariyle  gerçeği bilmek toplumun hakkı."

DİLEK DOĞAN'IN İNFAZI

Dilek Doğan'ın katledildiği olayı hatırlatan Bilgen, "Hacı Birlik’le ilgili tartışma belki kamuoyunun yanıltılabileceği bilgilerle manipülasyona zemin oluşturabilir ama videosu mahkemeye sunulan Dilek Doğan’la ilgili görüntüyü eğer bir İçişleri Bakanı izlemişse, annesinin babasının gözü önünde bir genç kızın infaz edilişinin görüntüsünü izlemişse bulunduğu koltuktan, makamdan utanması gerekir" dedi.

RUSYA ZİYARETİ

HDP Eşbaşkanı Demirtaş'ın Rusya gezisine ilişkin AKP'den gelen açıklamaları hatırlatan Bilgen, "Biz istişare yolunu bilen ve bunu elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir partiyiz. Dış ilişkilerden sorumlu başkan yardımcımız bu ziyaret öncesinde Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşerek bu geziyle ilgili hem bilgilendirme hem de onların bir talepleri varsa onları alma çabası içerisindedir.  Bunu daha önceki yurt dışı ziyaretlerinde de parti temsilcilerimiz yapmıştır. Ama bize hassasiyet uyarısı yapanlara aynı hassasiyeti hatırlıyoruz.  Rusya ile ilişkilerde yaşanan krizle ilgili muhalefet partilerini sağlıklı bilgilendirme ihtiyacı duyuyorlar mı duymuyorlar mı? Eğer bizden bir sorumluluk, yurtseverlik duyarlılığı bekliyorlarsa bunu önce kendilerinin demokratik kültürün gereği olarak sergilemeleri gerekiyor. Uçağı düşürürken hassasiyet göstermeyenler, sonuçlarının ne olacağını öngöremeyenler, kestiremeyenler şimdi başkalarına hassasiyet uyarısı yapmasın."

Çalışanların mağduriyetinin giderilmesi için Rusya'ya ziyaretin gerçekleştirildiğini hatırlattı, Rus yetkililerle görüşmenin daha önceden planlandığını söyledi ve ekledi: "Bu ziyareti Türkiye Cumhuriyeti’nin sorun yaşadığı ülkelerle ilişki kurmaya çalışmak şeklinde tarif etmek siyasal ahlaktan yoksun bir tavırdır. Eğer biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sorun yaşadığı ülkelerle özel bir temasa girme arayışı içinde olsaydık zaten hiçbir iyi ilişki içinde olduğu komşu kalmadığı için bunun için özel bir çabaya ihtiyaç olmazdı. Çünkü önümüzde günlerde göreceğiz ki Türkiye Cumhuriyeti’nin İsrail’den başka Ortadoğu’da hiçbir dostu kalmayacak."

Üniversitelerde yaşanan saldırı ve çatışmalara dikkat çeken Bilgen, üniversitelerde artan güvenlik uygulamalarının Kürt kentlerinde uygulanan sıkıyönetimin Batı'ya yansıması olarak değerlendirdi.

HDP KONGRESİ

24 Ocak'ta yapılacak kongrenin de MYK'da görüşüldüğünü belirten Bilgen, "Bizim açımızdan genel kurulumuz Türkiye’de sorunların siyasal zeminde çözülmesi, toplumun demokratik çözüm, diyalog, müzakere beklentisinin boşa çıkartılmaması açısından son derecede önemli. Siyasi partilerin hedef haline getirilip birer suç örgütü gibi tarif edilerek, sadece bir partinin, siyasi temsilcilerin yıpratılması değil doğrudan doğruya siyasetin tıkanması, siyasetten beklentinin tüketilmesinin bütün ülkeye zarar vereceği kaygısını taşıyoruz" dedi.