Bilgen: Kürdün masada olmasını engellemek daha çok ateş demektir!
Ortadoğu Konferansı’nda konuşan HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, “Suriye’de Kürtlerin masada olmasını engellemeye yönelik her yaklaşım, ateşin daha çok yanmasına neden olur" dedi.
Ortadoğu Konferansı’nda konuşan HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, “Suriye’de Kürtlerin masada olmasını engellemeye yönelik her yaklaşım, ateşin daha çok yanmasına neden olur" dedi.
Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) tarafından düzenlenen ve iki gün sürecek Ortadoğu Konferansı Şişli’de bulunan Hilton Otel’de başladı. “Bir arada yaşamanın ve barışın imkanlarını aramak” başlığıyla başlayan konferansa TÜSES Başkanı Celal Korkut Yıldırım, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İyi Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Nuri Okutan’ın yanı sıra çok sayıda gazeteci, siyasetçi ve farklı ülkelerden konuklar katıldı.
'SAMİMİ OLMAZSANIZ COĞRAFYA FELAKETE DÖNÜŞÜR'
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, konuşmasına, tutuklu bulunan eş başkanları Selahattin Demirtaş’ın konferansta bulunması gerektiğini belirterek başladı. Bilgen, “Aslında tarih ve coğrafya bir yük olmaya başlamıştır. Eğer tarih gibi coğrafya da kaderimizse, bu kaderi şüphesiz neresinden değiştirebiliriz diye soracaksınız. Elbette doğduğumuz toprakları biz tercih etmedik. Coğrafya da bir kaderdir ama o coğrafyayı nasıl iyileştireceğiz, nasıl düzelteceğiz sorusunu çok samimi, çok içten değerlendirmezseniz, ne yazık ki coğrafya bir felakete dönüşür” dedi.
'KANIN SEBEBİ İKTİDAR HIRSI'
Bilgen, Ortadoğu’da planları olanların etnik ve mezhepsel çatışmalarla daha çok parçalamayı hedeflediklerini getirirken, şöyle devam etti:
"Biz tam da buradan nasıl çıkarız... Buna odaklanmamız lazım. Ortadoğu’da yaşananlar son derece dramatiktir. Ama bu durumun sorumluları sadece dış güçler midir? Bu durumun sorumluları sultanlar değil midir? Saraylarını korumak için kutuplaşmayı siyasi pratik haline getirenler değil midir? Kendisi gibi inanmayan, düşünmeyenlerin camisine bomba koymak sadece dış güçlerle ifade edilecek bir şey midir? Elbette dış güçlerle cesaretle yüzleşmeliyiz. Ama önce daha çok aynaya bakmalıyız. Biz neyi nerede kaybettik, ona bakmalıyız. Kerbela’dan bu yana bu coğrafyada kan dökülüyor ve en önemli nedeni ise iktidar hırsıdır. Eğer bu kadim değerleri evrenselle buluşturabilecek bir vizyona sahipseniz çözümü de çok rahat bulursunuz. İğneyi kendimize batırırken acımasız olmak zorundayız. Çünkü bu coğrafya daha fazla kan ve zaman kaybedecek potansiyele sahip değildir.
'TÜRK İÇİN CAİZ OLAN KÜRT İÇİN HARAM DEĞİL'
Komşunuzdaki yangından medet ummak, orada rejim değişikliği hevesine kapılıp vesayet savaşına bir biçimde destek olmak büyük bir sorumluluk ve tarihi bir hatadır. Bu büyük yanlışın faturasını ödüyoruz. Ödemeye devam edeceğiz. Suriye’de Kürtlerin masada olmasını engellemeye yönelik her yaklaşım, Suriye’deki ateşin daha çok yanmasına neden olur. Türkiye’nin barışına da hizmet etmez. Fars için, Arap için, Türk için, Türkmen için caiz olan şey Kürtler için de haram olmasa gerekir. Ortadoğu’nun daha çok birleşmeye ihtiyacı var. Dolayısıyla, bu talebi dar kalıplara sıkıştırmadan ele almak gerekiyor. Eğer Kürtler bir taleple çözümü başka yerde arıyorsa, bunun sorumlusu bu coğrafyaları yönetenlerdir. Bu sorunları bu coğrafyaları yönetenler içeriden çözemiyorlarsa, başka platformlarda çözüm geliştirmesi kaçınılmaz olur.”