Birdal: Biz Kobanê’ye diyoruz, Türkiye çetelere koridor açıyor
Birdal: Biz Kobanê’ye diyoruz, Türkiye çetelere koridor açıyor
Birdal: Biz Kobanê’ye diyoruz, Türkiye çetelere koridor açıyor
HDK İnsan Hakları ve Adalet Komisyonu üyesi eski milletvekili Akın Birdal, Kobanê’ye bir an önce insani koridor açılması gerektiğini belirterek, “Biz insani koridor derken, Türkiye tarafından IŞİD’e her türlü lojistik desteğin sağlandığına dair çok önemli duyumlar ve tespitler var” dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İnsan Hakları ve Adalet Komisyonu üyesi eski parlamenter Akın Birdal; DAİŞ çetelerinin saldırılarının ardından 24 bini kadın 6 bini 0-3 arası çocuklardan oluşan 50 bine yakın Kobanêlinin göç etmek zorunda kaldığı Suruç’a gelerek çadır kentlerdeki durumu ve insan hakları ihlalleri konusunda incelemelerde bulundu. Birdal, gözlemleri ve temaslarında ortaya çıkan verileri raporlaştırarak HDK Daimi Barış ve Demokrasi Koordinasyonu’na sunarak gerekli çalışmalar için adım atacaklarını belirtti.
‘GİRİŞİMLERDE BULUNULACAK’
Ziyaretlerini İnsan Hakları Haftası’nda gerçekleştirdikleri ve bu vesileyle yaşanan sorunlara insan hakları ve özgürlükler açısından dikkat çekmek istediklerini vurgulayan Birdal, başta çadır kentlerde yaşayan Kobanêlilerin sağlık, eğitim, beslenme gibi sorunları noktasında gözlemlerde bulunduklarını söyledi. Birdal, ortaya çıkan ihtiyaçları Antep’te sivil toplum örgütleri temsilcileri ile görüşüp karşılamak amacıyla girişimlerde de bulunacaklarını söyledi.
‘DİRENMEK İNSAN HAKKIDIR’
Kobanê’de DAİŞ çetelerine karşı verilen direnişin 95’inci gününe girdiğini ve bu direnişin çok önemli olduğunu söyledi. Zulme karşı direnişin bir insan hakkı olduğunu vurgulayan Birdal, hem bu direnişin hem de bu direnişle dayanışmak amacıyla Türkiye’de gerçekleşen direnişin de bu bağlamda insanlığa karşı işlenen suçlara dikkat çekmek amacıyla önemli olduğunu söyledi. Direnişin, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde de bir hak olarak tanımlandığının altını çizen Birdal, yine İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 14’üncü maddesinde de zulüm altında olan herkesin sığınma hakkının olduğunun belirtildiğini söyledi. Birdal fakat bu hakların bölgede nasıl kullanıldığının ve kullandırıldığını utançla izlediklerini söyledi.
‘MARAŞ VALİSİ’NİN TUTUMU İNSANLIĞA KARŞI UTANÇTIR’
Buna örnek olarak Maraş’ta sınır dışı edilen Kobanêlileri gösteren Birdal, durumun tamamen hukuksuz ve keyfi bir uygulama olduğunu ve kendilerine 19 Aralık 1978 Maraş katliamını hatırlattığını söyledi. Birdal, “Maraş Valisi’nin keyfi tutumu insanlığa karşı bir utançtır” dedi.
‘DEVLETİN KOBANÊLİ ÇOCUKLARA ARAPÇA EĞİTİM VERMESİ VAHİM’
Suruç’ta 40 bini aşkın Kobanêlinin halkların kendi imkanlarını seferber ederek oluşturdukları çadır kentlerde kaldığını sadece 6 bin civarında Kobanêlinin AFAD çadırlarında kaldığına dikkat çeken Birdal, çadır kentlerde yaşanan en önemli sorunların başında çocukların anadillerinde eğitim sorunu ve sağlık sorunu olduğunu söyledi.
Hava koşullarının sertleşmesiyle birlikte sağlık sorunlarının giderek arttığını vurgulayan Birdal şunları aktardı: “Hava koşulları sertleşiyor ilaç sıkıntısı var. Beslenme sorunu var. Kuru yiyeceklere, kahvaltılık malzemelere çok ihtiyaç var. Çocukların eğitimden mahrum bırakılması çok kötü. Kendi arkadaşlarımız imkanları ile anadilde eğitim sağlanmaya çalışıyor. 6’ıncı bir kampın kurulması söz konusu fakat devletin buna izin vermemesi duruma var. Bu da vahim bir durum. Devlet 30 bin kişilik bir kamp kuracağını ve tüm Kobanêlileri bu kamplara toplayıp Arapça ve Türkçe eğitim vereceğini ifade ediyor.”
Devletin demokratik müzakere ve barış süreci yürüyecekse tüm Kürt halkıyla bunu yapabileceğini ifade eden Birdal, Kobanêlilere Arapça ve Türkçe eğitim verilmesinin de burada vahim bir durum ortaya çıkartacağını söyledi. Birdal, “Kürt halkı ile barışacaksanız demokratik bir çözüm gelecekse bunun Kobanêlisi, Iraklısı diye ayrımı olmaz. Bütün Kürdistan bütün Kürt halkıyla masaya koymak gerekiyor” diye konuştu.
‘İNSANİ KORİDOR YOK AMA IŞİD’E DESTEK VAR’
Kobanê’ye insani koridor noktasında hala adım atılmamış olmasını da eleştiren Birdal, bir an önce bu insani koridorun açılması ve Türkiye’deki demokrasi güçlerinin organizesiyle bu koridorun desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Birdal, “Şimdi bir yandan biz insani koridor derken, Türkiye tarafından IŞİD’e her türlü lojistik desteğin sağlandığına dair çok önemli duyumlar ve tespitler var” diyerek hükümetin tutumunu da eleştirdi.
Hükümetin sıkça dillendirdiği “kamu düzenine” de atıfta bulunan Birdal, kamu düzeninin hükümetin insani ve ekonomik olanakları kamu için seferber etmesi ile mümkün olacağını söyledi. Birdal, “Bir insanın beslenme yaşama hakkı ile iç içedir. Kamu düzeni böyle sağlanır. Yoksa Kobanê üzerine planlar yaparak ve oradaki halkın direnişine ve buradakilerin dayanışmasına düşmanlık ederek kamu düzeni sağlanmaz. Gerçekten insanlık onuru burada dimdik. Bunu paylaşmak ve kalıcı kılmak gerekiyor. Dayanışmaya gereksinin var. Bunu hızlandırmak gerekiyor. Tüm olanaklarımızı seferber etmeliyiz” dedi.