Bitlis'te işçilere AKP'nin saðlık oyunu
Bitlis'te işçilere AKP'nin saðlık oyunu
Bitlis ve ilçelerinde Ýş ve Ýşçi Bulma Kurumu (ÝŞ-Kur) tarafından Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında işe alınan yaklaşık 7 Bin kişi, sözleşmelerinin bitmesinden sonra başta saðlık ve sosyal güvenlik hakları olmak üzere birçok kamu hakkından mahrum kaldılar.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıðının geçtiðimiz yıl yürürlüðe koyduðu Toplum Yararına Çalışma Projesi adı altında işe alınan yaklaşık 35 Bin kişi, sözleşmelerinin bitmesine yakın ciddi sıkıntılar çekiyor.
Yılın 9 ayı kura ile iş bulma hakkına sahip olan işsizler, çalıştıkları süre içerisinde sigortalı olmalarına raðmen sözleşmeleri bittikten sonra hiçbir sosyal hakka sahip olamamaktan şikayetçi.
Bitlis il genelinde okullar, camiler, belediyeler, resmi kurum ve kuruluşlarda 8 ay çalışma imkanı bulan sözleşmeli Ýş-Kur personelinin bir çoðu sözleşmelerinin bitmesi ile birlikte büyük bir karamsarlıða düşmüş durumda.
Bitlisin Hizan ilçesinde Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında 8 ay önce işe alınan yaklaşık 350 kişi, sözleşmelerinin bitiminden sonra işten çıkarıldılar. Adının açıklanmasını istemeyen bir işsiz, konu ile ilgili verdiði bilgilerde sözleşmelerinin bitimi ile birlikte Yeşil Kartlarının iptal edilerek sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından daðıtılan kömür, aile yardımı, nakdi ve ayni yardımlardan tamamen mahrum bırakıldıklarını belirtti.
Ýş-Kur kapsamında 8 ay önce işe başladıklarında, sözleşmelerinin bitmesi ile birlikte eski haklarına tekrar kavuşacaklarının sözünün kendilerine verildiðini belirten eski Ýş-Kur çalışanı, gelinen aşamada bu sözlerin tutulmayarak tek başlarına bırakıldıðını ifade etti.
BÝZLERÝ KANDIRDILAR
Ýşsiz kalan kent sakini, AKP milletvekili ve parti yöneticilerine yönelik, Bizleri kandırdılar dedi. Sözleşmeli olarak işe girdiklerinde kendileri ile ileride sözleşme yapılacaðını, sonrasında ise sözleşme yapılanların kadroya geçirileceðinin vaat edildiðini söyleyen eski Ýşkur çalışanı, şöyle anlattı: 8 ay önce imzaladıðımız sözleşmelerimiz bitince hiçbir yetkili ile görüşemedik. Milletvekilleri ve AKP yöneticileri bizlerle görüşmek bir yana telefonlarımıza dahi bakmıyorlar. Ýşkura başvurmadan önce her birimiz bir işçi maaşı kadar Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfından para yardımı alabiliyorduk. Birçoðumuz çitçi kökenli olduðumuz için devletin tarıma uyguladıðı sübvansiyonlardan faydalanma hakkına sahiptik. Bununla birlikte hem Yeşil kartımız vardı, hem de okula giden çocuklarımız için aylık ücret alabiliyorduk. Sözleşmeli ya da kadrolu işçi yapılacaðımıza yönelik vaatler nedeniyle bu imkanları bir kenara bırakıp 8 ay boyunca köle gibi çalıştık. Sözleşmemiz bittikten sonra bizi kapı dışarı ettiler. Bununla birlikte saðlık, Yeşil Kart, sosyal Dayanışma, Tarımsal Destekler ve Aile yardımlarından da artık faydalanamıyoruz. 14 nüfuslu bir ailem var. Her an hasta olacaðız korkusu yaşıyorum. 8 ay sigortalı olarak çalışmamız gerekçe gösterilerek tüm sosyal haklarımız elimizden alındı.
SÝYASÝ RANT
AKP iktidarının tüm işsizlere iş bulma sloganıyla başlattıðı Ýş-Kur kapsamında Toplum Yararına Çalışma Projeleri bir yanıyla da siyasi rant ve rüşvet aracı olarak kullanılıyor.
AKPli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik işe alımlarda irtikap ve torpil iddialarının kura çekimi yöntemiyle ortadan kaldırıldıðını iddia etse de işçilerle yapılan sözleşmelerin bitimine yakın tarihlerde kanunda yapılan deðişiklikle getirilen maddeler ile AKP yandaşlarına rant saðlandıðı belirtiliyor.
Sözleşmelerin bitimine bir ay kala Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıðı yayınladıðı bir genelge ile sözleşmesi bitecek olan kişilerden, çalıştıkları kurumun yöneticilerinden iyi raporu alanların sözleşmelerinin 8 ay daha otomatik uzatılmasını kararlaştırdı.
Söz konusu iyi raporlarının çalışma ve liyakat esasına göre deðil, AKPye üye olmak ve oy kazandırmaya baðlı olarak il ve ilçe yönetimlerince deðerlendirildiðini belirten adlarının açıklanmasını istemeyen işsizler, Kendilerine oy vermeyen ya da vermeyeceklerini tahmin ettikleri kişiler için iyi raporu verilmedi. Ýyi bir araştırma yapılırsa iyi raporu alanların tamamının AKPli olduðu görülecektir. 8 ay boyunca köle gibi çalıştırıldık, ancak şimdi hasta olmaya bile korkuyoruz diyerek tepkilerini ifade ettiler.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıðının geçtiðimiz yıl yürürlüðe koyduðu Toplum Yararına Çalışma Projesi adı altında işe alınan yaklaşık 35 Bin kişi, sözleşmelerinin bitmesine yakın ciddi sıkıntılar çekiyor.
Yılın 9 ayı kura ile iş bulma hakkına sahip olan işsizler, çalıştıkları süre içerisinde sigortalı olmalarına raðmen sözleşmeleri bittikten sonra hiçbir sosyal hakka sahip olamamaktan şikayetçi.
Bitlis il genelinde okullar, camiler, belediyeler, resmi kurum ve kuruluşlarda 8 ay çalışma imkanı bulan sözleşmeli Ýş-Kur personelinin bir çoðu sözleşmelerinin bitmesi ile birlikte büyük bir karamsarlıða düşmüş durumda.
Bitlisin Hizan ilçesinde Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında 8 ay önce işe alınan yaklaşık 350 kişi, sözleşmelerinin bitiminden sonra işten çıkarıldılar. Adının açıklanmasını istemeyen bir işsiz, konu ile ilgili verdiði bilgilerde sözleşmelerinin bitimi ile birlikte Yeşil Kartlarının iptal edilerek sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından daðıtılan kömür, aile yardımı, nakdi ve ayni yardımlardan tamamen mahrum bırakıldıklarını belirtti.
Ýş-Kur kapsamında 8 ay önce işe başladıklarında, sözleşmelerinin bitmesi ile birlikte eski haklarına tekrar kavuşacaklarının sözünün kendilerine verildiðini belirten eski Ýş-Kur çalışanı, gelinen aşamada bu sözlerin tutulmayarak tek başlarına bırakıldıðını ifade etti.
BÝZLERÝ KANDIRDILAR
Ýşsiz kalan kent sakini, AKP milletvekili ve parti yöneticilerine yönelik, Bizleri kandırdılar dedi. Sözleşmeli olarak işe girdiklerinde kendileri ile ileride sözleşme yapılacaðını, sonrasında ise sözleşme yapılanların kadroya geçirileceðinin vaat edildiðini söyleyen eski Ýşkur çalışanı, şöyle anlattı: 8 ay önce imzaladıðımız sözleşmelerimiz bitince hiçbir yetkili ile görüşemedik. Milletvekilleri ve AKP yöneticileri bizlerle görüşmek bir yana telefonlarımıza dahi bakmıyorlar. Ýşkura başvurmadan önce her birimiz bir işçi maaşı kadar Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfından para yardımı alabiliyorduk. Birçoðumuz çitçi kökenli olduðumuz için devletin tarıma uyguladıðı sübvansiyonlardan faydalanma hakkına sahiptik. Bununla birlikte hem Yeşil kartımız vardı, hem de okula giden çocuklarımız için aylık ücret alabiliyorduk. Sözleşmeli ya da kadrolu işçi yapılacaðımıza yönelik vaatler nedeniyle bu imkanları bir kenara bırakıp 8 ay boyunca köle gibi çalıştık. Sözleşmemiz bittikten sonra bizi kapı dışarı ettiler. Bununla birlikte saðlık, Yeşil Kart, sosyal Dayanışma, Tarımsal Destekler ve Aile yardımlarından da artık faydalanamıyoruz. 14 nüfuslu bir ailem var. Her an hasta olacaðız korkusu yaşıyorum. 8 ay sigortalı olarak çalışmamız gerekçe gösterilerek tüm sosyal haklarımız elimizden alındı.
SÝYASÝ RANT
AKP iktidarının tüm işsizlere iş bulma sloganıyla başlattıðı Ýş-Kur kapsamında Toplum Yararına Çalışma Projeleri bir yanıyla da siyasi rant ve rüşvet aracı olarak kullanılıyor.
AKPli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik işe alımlarda irtikap ve torpil iddialarının kura çekimi yöntemiyle ortadan kaldırıldıðını iddia etse de işçilerle yapılan sözleşmelerin bitimine yakın tarihlerde kanunda yapılan deðişiklikle getirilen maddeler ile AKP yandaşlarına rant saðlandıðı belirtiliyor.
Sözleşmelerin bitimine bir ay kala Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıðı yayınladıðı bir genelge ile sözleşmesi bitecek olan kişilerden, çalıştıkları kurumun yöneticilerinden iyi raporu alanların sözleşmelerinin 8 ay daha otomatik uzatılmasını kararlaştırdı.
Söz konusu iyi raporlarının çalışma ve liyakat esasına göre deðil, AKPye üye olmak ve oy kazandırmaya baðlı olarak il ve ilçe yönetimlerince deðerlendirildiðini belirten adlarının açıklanmasını istemeyen işsizler, Kendilerine oy vermeyen ya da vermeyeceklerini tahmin ettikleri kişiler için iyi raporu verilmedi. Ýyi bir araştırma yapılırsa iyi raporu alanların tamamının AKPli olduðu görülecektir. 8 ay boyunca köle gibi çalıştırıldık, ancak şimdi hasta olmaya bile korkuyoruz diyerek tepkilerini ifade ettiler.
